Kamu maaş zammına farklı bir yaklaşım

Haber Giriş : 31 Ağustos 2005 09:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ertuğ Yaşar / Referans

DSP-MHP-ANAP koalisyonunun Türkiye'ye yaptığı ender iyiliklerden(!) biri de memur sendikalarının kurulmasının kabul edilmesi ve yasalaşmasıdır. Evet bir önceki iktidar memur sendikalarını yasallaştırmıştır; ama onların ancak ?iğdiş edilmiş sendika? olmasına izin vermiştir?
Neden iğdiş edilmiş sendika ?
Çünkü bir çalışan (emekçi) sendikasının asıl ve tek pazarlık silahı, üretimden gelen güçtür. Sendikanın ve emekçinin son kozu, üretime verdiği gücü kesmek yani greve gitmektir. Ama ülkemizde ?komşular alışverişte görsün? mantığı ile kurulmasına izin verilen memur sendikaların grev hakkı yoktur.
Eh grev hakkı olmayan bir sendikanın yapacağı ücret ya da maaş görüşmesinden ne sonuç çıkabilir ki?
Zaten o nedenle de kamu memurları ile Hükümet arasında yapılan görüşmelere ?toplu iş sözleşmesi görüşmeleri? denmemekte; sadece ?toplu görüşmeler? denmektedir.
Yani ikisi de memur olan demek ki ikisi de devletten maaş alan - memur sendikaları yöneticileri ile Maliye Bakanlığı yetkilileri, yine devletten maaş alan bakan başkanlığında toplu görüşme yapıyorlar?
Vallahi sanırız Fransızların ünlü yazarı Moliere bile bu kadar komik bir piyes yazamazdı!
Maaşlardaki değişim
İşin bu komik yönünü bırakalım ve pazartesi akşamı geç saatlerde bağıtlanan 2006 yılı memur maaş zamlarına ekonomik etkileri açısından bir bakalım.
Öncelikle oldukça karmaşık olan maaş zammını anlamaya çalışalım:
- Her memura Ocak 2006 ve Temmuz 2006'da yüzde 2.5 maaş zammı; yani yıllık maaş zammı yüzde 5.1'e geliyor;
- Hiçbir ek ödeme almayan 1.4 milyona yakın memura (ki bu sayı toplam memur sayısının yarısı kadardır), Ocak 2006'da ve Temmuz 2006'da iki kere 40 YTL zam;
- Her memura memur sendikalarına ödedikleri aidatları karşılamak üzere aylık 5 YTL ek ödeme.
Açıkçası yapılan anlaşmaya hem şaşırdım, hem de sevindim.
Şaşırdım, çünkü memur sendikalarının yüzde 5.1'lik bir genel zam oranına razı olmayacaklarını düşünmüştüm. Gerçi 2005 yılında enflasyon (tüketici fiyatları ve üretici fiyatları ayrı ayı düşünülürse bile) yüzde 8'den yüksek olmayacak. Gelecek yılın enflasyon hedefi olan yüzde 5 de bize göre gerçekçi bir hedeftir.
Sevindim, çünkü memur sendikalarının popülizm yapmadan, gerçekten maaşı düşük olan kamu çalışanları için görüşme yaptıklarını gördüm. Her ne kadar genel zam oranı yüzde 5.1 olsa da (örneğin milletvekili maaşlarının bu oranda artması gerekir), düşük maaşlı memurlara oransal olarak yüzde 20'lere ulaşan zam yapılmıştır.
Bu adaletli bir yaklaşımdır.
Yine de uzun zamandır özel sektörde yapılan bir tartışmanın, 2006 zammı belli olduktan sonra şimdilerde kamu kesimine de yansıyacağını düşünüyorum.
Özel sektörde de, kamu kesimi gibi, çalışanlar arasında çok büyük maaş ve ücret farkları vardır. Örneğin orta büyüklükte bir işletmede bile, genel müdür gibi, genel müdür yardımcısı gibi, yetkili satış elemanı gibi nitelik isteyen görevlerde çalışanlar, muhasebede çalışan ortalama bir memura göre kimi zaman beş kat, kimi zaman ise on kata kadar çıkan maaşlar alırlar.
Özel sektör bu maaş farkı sorununu maaşların gizliliği ve ?istemeyen gitsin? mantığı ile bir ölçüde çözmüştür.
Peki ya devlet ?
Acaba Merkez Bankası'nda çalışan bir ekonomist, ya da Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan ve iki dil bilen genç bir bürokrat, ya da Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda görev yapan nitelikli bir memur, bu maaş politikası ile ne kadar süre bu görevde kalır?
Acaba başarılı ve becerikli kişilerin çoğu özel sektöre kaçmaz mı?
Devlet yönetimi daha az becerikli ve hatta beceriksiz/niteliksiz/dil bilmeyen/küresel kültürü ve anlayışı olmayan kadroların eline kalmaz mı?

Alternatif çözüm
Sadece yakınmayı değil, çözüm üretmeyi de düşünen bir kişi olduğum için bu soruna ancak şu tür bir çözüm aklıma geliyor: Her bakanlığa ya da kuruma bir maaş bütçesi vereceksiniz. Örneğin 1000 YTL o kurum ya da bakanlığı maaş toplamı olacak. Kime ne kadar dağıtacağına kurum ya da bakanlık kendisi karar verecek. İsteyen nitelikli on kişiye 100 YTL maaş verir; dileyen daha az nitelikli 20 kişiye 50 YTL öder; canı çeken de 10 YTL maaş ile 100 kişi çalıştırır.
Doğal olarak gerçek yaşamda büyük bir olasılıkla bütün bu seçeneklerin arasında bir yer bulunur.
Sizce kamu maaş sisteminde bu öneri çalışır mı ?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber