Cüneyt Ülsever, Kamu reform tasarısını, "Türkiye Cumhuriyeti'ne şekil veren ve paspal çağdaş monark zihniyete karşı bugüne dek ilan edilen en büyük savaş" olarak niteledi

Haber Giriş : 06 Kasım 2003 21:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Cüneyt ÜLSEVER
Kamuda reform


HÜKÜMETİN ilan ettiği kamuda reform tasarısı, Türkiye Cumhuriyeti'ne şekil veren ve paspal çağdaş monark zihniyete karşı bugüne dek ilan edilen en büyük savaştır.

Muhakkak ki tasarının tartışılmaya değer maddeleri vardır. Adı üzerinde, bu bir kanun tasarısı!

Tasarı özü itibarıyla cumhuriyete sinmiş tepeden yönetim mantığını altüst ediyor.

Millete rağmen milleti yönetmeye soyunmuş ve sembolik anlamı ile Mülkiyeli mantığı olarak ifade edilen asker-sivil elit bürokrasi monarşisi, eğer tasarı bu ruhu ile kanunlaşırsa, bugüne dek almış olduğu en büyük darbeyi alacaktır.

Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu yazan AB'li müfettişler, Türkiye'nin özgürleşme sürecini takip etmek için esasen bu tasarının akıbetini takip etmeliler.

* * *

Tek hedefleri statükoyu savunmak olan ve adları bizde saklı olmayan köşeli bazı yazarlar, sözüm ona bilim adamları; ??vatan hainleri'', ??ulusal bütünlük parçalanıyor'', ??ver kurtul'', ??içimizdeki Danimarka'' vb. 4-5 tanım olmadan bir tek cümle dahi kuramadıkları için bu tasarıya da durumdan vazife çıkarma adına aynı kalıplarla karşı çıkıyorlar.

Tasarı bürokratik monarşiye son vermeye yöneliyor, yönetimi merkez dışına taşıyarak cumhuriyeti cumhura teslim etmeye çalışıyor.

İşte bu niyet de statükoyu zıvanadan çıkarıyor:

??Ayaklar baş olacak!''

* * *

Yukarıda takdim edilen kalıp çerçevesinde ortaya konulan karşı gerekçelere bakın:

a) Ulusal bütünlük parçalanırmış.

Özgürlüklere bu kadar düşman olan, milletin yetkiyi ele almasından bu kadar korkan elit, acaba dünyanın hangi köşesinde kaldı? ??Ulusal bütünlük'' bunların babasının malı mı ki, onlar dışında kimse ulusal bütünlüğü koruyamasın? Bazı köşe yazarları da Kürtleri hálá potansiyel suçlu olarak görmekten asla vazgeçemiyorlar.

b) Yerel yöneticiler yolsuzluk yaparmış.

Bazı yerel unsurlar yolsuzluk yaptı diye tüm yöneticileri töhmet altında bırakmak için ancak kalıplarla düşünebilmek gerekir. ??Madem bazı yöneticiler yolsuzluk yapıyorlar, o halde yetkiyi devretmeyelim.''

Peki, en büyük yolsuzluk yapanlar Ankara'da değil mi?

Bu mantığa göre, Ankara'yı başkent olmaktan men mi edelim?

c) Teftiş kurulları kaldırılırsa yolsuzluklar belgelenemezmiş.

Bankalar, yıllar içinde dinlene dinlene soyulurken Banka Teftiş Kurulları, Hazine Murakıpları, Başbakanlık Teftiş Kurulu ne yapıyordu?

Sanırım bu teklif en çok, dünyada tek mesleğin müfettişlik olduğunu zanneden Mülkiyelileri üzmüştür.

* * *

Bu tasarı cumhuriyet tarihinin en önemli tasarılarından birisidir.

Başta Mehmet Ali Şahin olmak üzere taslağa emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Cüneyt Ülsever

Hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber