Eğitim düzeyine göre işsizlik

Haber Giriş : 30 Ocak 2006 13:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

 

Eğitimli işgücüne talep giderek artıyor

Türkiye ekonomisi modernleştikçe eğitimli iş gücüne talep giderek artacak. Bundan böyle eğitimsiz iş gücü, iş bulmakta daha fazla zorlanacak, iş gücümüzün ortalama eğitim düzeyinin olağanüstü düşüklüğü dikkate alınırsa yapısal işsizlik bakımından kötü haber.

Geçen çarşamba yayınlanan iş gücü piyasası "ekim" rakamları, eylül-ekim-kasım döneminin ortalamasını yansıttığından 2004'le tam bir kıyaslama yapmaya elverişli değil. Yine de bu üç aylık dönem 2004'ün son çeyreği ile üçte iki oranında çakıştığından (eylül ve ekim ayları) bazı kıyaslamalar mümkün. Bugünkü yazıda işsizliğin giderek eğitimsizlerin sorunu olmaya başladığını göstermek istiyorum.

Ama önce iş gücü piyasasındaki genel eğilimleri bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Çünkü kafa karışıklığı devam ediyor. On bir ayın rakamları 2005'te tarım dışı sektörlerde muazzam bir istihdam artışının gerçekleştiğini gösteriyor. Bu sektörlerde halen 2004'e kıyasla 1 milyon 200 kadar daha fazla insan çalışıyor. Yüksek büyüme yüksek istihdam artışı yarattı. Bu kadar basit. Karışıklık tarım istihdamında ortaya çıkan eşit miktardaki azalıştan kaynaklanıyor. Tarım ayrı bir konu. Ama şurası çok açık: Büyümenin tarımla bir ilgisi yok.

İstihdam artıyor

Ayrıca son verilerde istihdam artışının devam ettiğine dair bilgi var.

Nitekim, "eylül"den "ekim"e sanayide 39 bin, hizmetlerde 75 bin istihdam artışı gerçekleşmiş. Rakamlar üçer aylık dönemler olarak verildiğine göre, bu artışların ağustos ile kasım arasında yaşandığını kabul edebiliriz. Negatif mevsimsel etkiye rağmen istihdam bakiyesinin pozitif olması, istihdam artışlarının büyümeye paralel olarak devam ettiğini gösteriyor.

Hatırlatılması gereken ikinci gelişme, yüksek istihdam artışına rağmen işsiz sayısı azalmazken işsizlik oranının düşüyor olması. 2004'te yüzde 14,7 olan tarım dışı işsizlik oranının 2005'te yüzde 13 civarına düşmesini bekliyorum. Önemli bir düşüş. "İşsiz sayısı neden düşmedi" diye sorulabilir? Yanıt biliniyor. Çünkü iş gücü de istihdam kadar arttı. 2005 rakamları kesinleştiğinde bu konulara ayrıntılı olarak döneceğim.

Tabloda son iki yılın üçüncü ve dördüncü çeyrekleri arasında ilginç bir karşılaştırma yer alıyor. 2005'in dördüncü çeyreği henüz belli değil ama yerine eylül-ekim-kasım rakamlarının kullanılmasının incelediğimiz konu açısından önemli bir sakıncası yok. "Okur yazar olmayanların" neredeyse tamamı tarımda yer aldığından tabloya dahil etmedim. Yüksek okul-üniversite ile lise mezunları arasında işsizlik oranı 2004'den 2005'e belirgin ölçüde düşmüş: Yüksekte ortalama düşüş 2,6 puan, lisede 1,7 puan. işsizlik düzeyi halen çok yüksek ama gelişme olumlu. Buna karşılık İlk öğretim ve daha aşağı eğitim düzeyine (lise altı) sahip iş gücünün işsizlik oranında dikkate değer bir artış var: Ortalama olarak 0,8 puan.

Eğitimsizin işi zor

Bu asimetrik gelişme, istihdam artışından çoğunlukla eğitimli iş gücünün yararlandığını gösteriyor. Emek talebi açısından olaya bakarsak, yaratılan yeni işlerin çoğunlukla vasıflı işler olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye ekonomisi modernleştikçe eğitimli iş gücüne talep giderek artacak. Sanayi ve hizmetlerde yapısal değişim hızlandı. Bundan böyle eğitimsiz iş gücü, iş bulmakta daha fazla zorlanacak, iş gücümüzün ortalama eğitim düzeyinin olağanüstü düşüklüğü dikkate alınırsa yapısal işsizlik bakımından kötü haber.

Vatan/ Seyfettin Gürsel

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber