Telefonla 10 ayda 12 milyon liralık vurgun/ Video

Son kurbanı Prof. Dr. Canan Karatay olan "tele dolandırıcılar" yılın ilk 10 ayında 662 kişiyi dolandırıp12 milyon lira çaldı

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 04 Kasım 2013 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bu yılın ilk 10 ayında 662 farklı olayda toplam 12 milyon liralık vurgun yapan tele-dolandırıcıların mağdur listesi kabarık... Teledolandırıcılar, öğretmenleri, doktorları, mühendisleri, şirket yöneticileri ve profesörleri de tuzağa düşürdü. Konu, son olarak Prof. Dr. Canan Karatay ile yönetmen Yılmaz Atadeniz'in eşinin dolandırılmaları üzerine gündeme geldi. Karatay'a kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan tele-dolandırıcılar, "Banka hesaplarınız terör örgütünün eline geçti. Hesabınızdan örgütün İsviçre'deki hesabına tam 380 bin dolar aktarıldığını tespit ettik. Para aktarımları sürüyor. Operasyon düzenliyoruz. Mevcut paralarınızı kurtarmak için hesaplarınızdaki tüm paraları çekerek bir çantaya koyun ve istediğimiz yere getirerek ekiplerimize teslim edin" dendi. Dolandırıcılar, Karatay'dan 50 bin dolar ve 10 bin lira aldı. Paraları alan iki kişi yakalandı ve Karatay'ın paraları teslim edildi. Ünlü sinama yönetmeni Yılmaz Atadeniz'in eşi Naciye Armağan Atadeniz'i arayan dolandırıcılar ise "Eşinizi gözaltına aldık. 7 ile 24 yıl arasında yargılanacak. Evinizdeki altınlarla değerli ziynet eşyalarını incelememiz gerekiyor. Altınlarınızı istediğimiz adrese bırakmazsanız eşinizi tutuklayacağız. Sizi gözaltına almak zorunda kalacağız" dedi. Dolandırıcılar, Atadeniz tarafından Rumeli Hisarüstü'ndeki telefon kulübesine bırakılan ve içerisinde, 8 bin lira değerinde ziynet eşyası bulunan çanta ile kaçtı fakat kısa sürede yakayı ele verdi. 4 kişilik bir şebeke çökertildi. Atadeniz'in altınları da ele geçirildi.

DOLANDIRICILARIN AĞINA DÜŞENLER

'Şifrelerinizi ele geçirdiler'

Mustafa A.D. (42 yaşında - İnşaat Mühendisi) Dolandırıcı "İnternette banka şifreleriniz bir suç şebekesinin eline geçti. Bütün paranızı çekmek üzereler. Paralarınızı verdiğimiz hesap numarasına yatırın. İki gün sonra alırsınız," dendi. 140 bin lira dolandırıldı.

'Kişisel bilgilerin suç örgütünde...'

Mehmet K. (53 yaşında Apartman Görevlisi) Kendisini komiser olarak tanıtan dolandırıcı "Kişisel bilgileriniz bir suç örgütünün elinde... Adınıza ayrı bankalardan kredi çekilerek örgüt hesaplarına aktarım yapılmış. Para transferlerini yapan kişinin siz olup olmadığını anlayabilmemiz için, bir bankadan kredi çekmeniz, paraları ise vereceğimiz hesaba yatırmanız gerekiyor" dendi. Mehmet K., 20 bin lirayı dolandırıcıların hesabına aktardı.

'Paranı çekip bize altın al'

Ayşe K. (50 yaşında Kadın Doğum Doktoru) Özel bir program ile 155 hattından arayan bir kişi, "Hesaplarınızı terör örgütü kullanıyor. Olaylarla ilginizin olmadığını biliyoruz" diyerek bankadaki parasını çekip altın satın alarak istediği yere getirmesini talep etti. Zanlılar, şüpheye kapılan banka çalışanlarının polisi arayarak uyarması üzerine kurtarıldı.

'Altını poşete koyup çöpe at'

Hale E. (58 yaşında Emekli Devlet Memuru) Dolandırıcılar "Adınıza sahte kimliklerle 11 kredi kartı çıkartılarak dolandırıcılık yapıldı. Şebeke üyelerinin adreslerini tespit ettik. Çok gizli bir operasyon düzenliyoruz. Evinizde altın veya nakit para varsa, siyah bir poşete yerleştirerek istediğimiz adrese getirin" dedi. Nakit paraları ile bozdurduğu altınlarının parasını koyduğu poşeti istenen çöp kutusuna bırakan Hale E., dolandırıcılara 80 bin dolar kaptırdı.

HIZLI BAYAN! HIZLI!.. ALIRIZ SİZİ

Telefon dolandırıcılarının, kurbanları ile cep telefonları aracılığıyla irtibat kurduklarında yaşanan ilginç diyaloglar ise polis kayıtlarına yansıyor. İşte o diyaloglardan bazıları:

Şüpheli:"Bankaya girdiğinizde telaş yapmayın."

Şüpheli: "Yaklaştınız mı bankaya?"

Mağdur: "Az kaldı yürüyorum."

Şüpheli: "Hızlı bayan! Hızlı! Alırız sizi!"

Mağdur: "Koşayım mı bu halimle."

Şüpheli: "Hızlı yürüyün. Bakın zamanla yarışıyoruz. Şebeke çekecek sizden önce..."

Mağdur: "Hay Allah, gitti paralar!"

Şüpheli: "Haydi çabuk."

Mağdur: "Tamam, tamam. Nefes nefese kaldım."

Şüpheli: "Kartı, defteri düşürmeyin sakın!"

KREDİ ÇEKECEKSİN O ZAMAN!

Şüpheli:"Hesaplarınızdaki paraları aktarın. Sen bankaya git, hesap numarası vereceğiz sana."

Mağdur: "Bankada hesabım yok ki benim."

Şüpheli:"Kredi çekeceksin o zaman!"

Mağdur: "Abi nasıl çekeyim. Vermezler hemen."

Şüpheli: "Verirler, verirler, sen iste."

Mağdur: "Yürüyorum tamam."

Şüpheli: "Altın alacaksın parayla tamam mı?"

Mağdur: "Abi ben biliyorum vermezler krediyi. Param da yok benim."

Şüpheli: "Ya abi yapamayacak bu. Ekiplere söyleyelim. Alsınlar şu adamı." (Diğer şebeke üyeleri ile konuşuyor.)

Mağdur: "Tamam abi tamam, gidiyorum."

POLİS UYARIYOR :

Telefonu kapatıp 155'i arayın

İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nün bünyesinde tele-dolandırıcılara karşı özel ekip kuruldu. Ekibin başındaki Başkomiser Yusuf Tüfenk, "Cep telefonunuzda 155'ten arandığınız görünüyorsa, dolandırıcılarla karşı karşıyasınız demektir. Çünkü 155 sistemi, sadece aramalara açık. Sistemden arama yapılamıyor. Yani 155'ten bir polisin sizi araması imkansız" dedi. Tüfenk sözlerine ekledi: "Polis bir kişiyi aradığında konuşma süresi beş dakikayı geçmez. Sadece Polis Merkezi'ne veya Emniyet Müdürlükleri'ne çağırmak için telefon açılır. Hiçbir polis, savcı veya hakim asla soruşturmalarını telefon ucundan yürütmez ve vatandaşlardan para talep etmez. İnsanlar, benzeri durumlarla karşılaştıklarında telefonu kapatıp 155'i aramalıdır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber