Yeni Anayasa'da Yargıtay'a 'Yüce Divan' görevi tartışılır

TÜRKER KARAPINAR

TBMM'de dün gece Adli Yıl'ın açılışı üzerine bir resepsiyon verildi. TBMM Havuzlu Bahçe'deki resepsiyonda, Yargıtay Başkanı Cirit, Başkan Vekili Seyit Çavdar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Ekmekçi, konukları kapıda karşıladı. Resepsiyona, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Adalet Bakanı Kenan İpek, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tuğgeneral Abdullah Arslan, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, YSK Başkanı Sadi Güven, Anayasa Mahkemesi, HSYK ve Yargıtay üyeleri ile yargı mensupları katıldı. Resepsiyona katılması beklenen Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı. Yüce Divan ile ilgili sorularını yanıtlayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, şunları kaydetti:

"Bu tamamen anayasa koyucunun takdirindedir. Meclis iradesi bunu anayasa mahkemesine vermiştir. Biz de bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizim Anayasa Mahkemesi olarak Yargıtay'la, Danıştay'la diğer yüksek mahkemelerle uyumlu bir işbirliğimiz var. Her kurumun görevleri anayasa tarafından belirlenmiştir. Bu tartışmanın bugün Türkiye'de hiçbir pratik anlamı yok. (Görüşünüz belli midir?) Türkiye'nin yargı anlamında meselesi bu değil. Yargıya güvenin yeniden tesis edilmesi temel ilkelerimizden birisi. Karar kalitelerinin yükseltilmesi ve dava sayılarının azaltılması yargının sorunu. Adalet organları, yargı alanında kaliteyi yükseltirse, yargıya güven de yükselecektir ve yargıya yönelik birçok sorun da çözülecektir. Yoksa Yüce Divan meselesi, Yargıtay'da ya da Anayasa Mahkemesi'nde olması, şu anda ancak akademik bir tartışma konusu olabilir."

İpek, gazetecilerin "Yargıtay Başkanı'nın Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkemesi'nden alınıp Yargıtay'a verilmesi" konusundaki soruları üzerine, "Yargıtay Başkanı kendi görüşünü ifade etti. Bu bir anayasa konusu. Tabii ki anayasa ile ilgili bir çalışma yapıldığında bu konular tartışılabilir. Ben de tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Benim şahsi görüşüm de odur. Tartışılmalı diye düşünüyorum" dedi.

'Farklı bir metod lazım'

HSYK üyelerinin seçimiyle ilgili Yargıtay Başkanı'nın eleştirileri üzerine İpek, "Ben de bir sonraki HSYK seçimlerinin farklı bir metodla yapılması gerektiğini düşünüyorum. 2010 yılında yapılan HSYK seçiminde sıkıntılar yaşandı inşallah bir daha onu yaşamayız. Farklı bir yöntem bulunabilir diye düşünüyorum ama bu da bir anayasa konusu... Biz şu anda bu konularda hepsinde çalışma yapıyoruz. Sayın Başkan'ın belirttiği Yargı Reformu Stratejisi vardı. Şu anda Bakanlığımızda 18 komisyon bütün bunlarla ilgili çalışma yapıyor. 2-2,5 ay içerisinde bitireceğiz ve bunların hepsini görüşe göndereceğiz. Ara buluculuk konusu da var bunlar arasında. Hatta bilirkişilik konusuyla ilgili ilk çalışmayı bitirdik. Bizim görüşe gönderdik. İlk defa bilirkişi konusunda yargının hassas konularından biri. Onunla ilgili kanun çalışmamız oldu. Sayın Başkan'ın belirttiği bölge adliye mahkemeleriyle ilgili çalışmaları bitirdik. 1 Ocak 2016 tarihinde 15 adli yargıyla ilgili 8 de idari yargıyla ilgili Türkiye'de faaliyete geçmiş olacağız. Yani bölge adliye mahkemeleri olarak..." dedi.

'Kimseye müsamaha göstermeyeceğiz'

Resepsiyona katılan İçişleri Bakanı Selami Altınok, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde şehit olan Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan'ın ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan hakkında soruşturma açılıp açılmadığı sorusu üzerine "Çok zor soru soruyorsunuz daha iki günlük İçişleri Bakanına. Henüz dosyalara bakamadım, bakacağım inşallah" dedi. Altınok "Ailenizden siz de bir şehit verseydiniz belki Yarbay'ın bu hissiyatını anlardınız" diyen bir gazeteciye de şu yanıtı verdi: "Allah kimsenin ocağına o ateşi düşürmesin. Ama terörle mücadele noktasında da sonuna kadar kararlılıkla gideceğiz. Hiç kimseye o müsamahayı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletine karşı olan başkaldırıya müdahale etmeyeceğiz. Gerektiğinde de çok şedit bir şekilde kafalarını ezeceğiz."