Teziç: Katsayı tartışmasının ardında örtülü başka hedefler var

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Ocak 2007 12:32, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, katsayı tartışmasının gerisinde örtülü başka hedef ve amaçların bulunduğunun herkes tarafından bilindiğini ifade ederek, "Mesleki eğitimin istenilen düzeye yükseltilmesi için sorunun asıl kaynaklarına inilerek gerçekçi çözümler gündeme getirilmelidir" dedi.

YÖK'ün düzenlediği Uluslararası Mesleki ve Teknik Eğitim Konferansı, Bilkent Oteli'nde başladı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Teziç, mesleki eğitimin sorunlarına değindi ve konferansı düzenleme amaçlarını anlattı.

Mesleki ve teknik eğitimin Türk eğitim sisteminin en önemli alanlarından biri olduğunu belirten Teziç, bir milyona yakını ortaöğretimde, yarım milyona yakını yükseköğretimde olmak üzere 1.5 milyon öğrencinin mesleki ve teknik alanında öğrenim gördüğünü anlattı. Mesleki eğitimin amacının sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerine nitelikli eleman yetiştirmek olduğunu ifade eden Teziç, bu işlevi nedeniyle mesleki eğitime sanayi ve endüstrinin can damarı olarak bakılabileceğini söyledi.

Bugünün iş dünyasının iyi yetiştirilmiş ara eleman istediğine dikkati çeken Teziç, buna karşın Türkiye'deki iş gücünün eğitilmiş insan oranının çok düşük olduğunu vurguladı. Teziç, "Son veriler, iş gücümüzün yüzde 7'sinin okur yazar olmadığını, yüzde 65'inin lise altı, yüzde 18'inin lise düzeyinde eğitim aldığını, buna karşılık yalnızca yüzde 10'unun yükseköğretim mezunu göstermektedir" dedi.

Bu rakamların, Türk iş gücünün bu profille dünyayla rekabette zorlanacağını gösterdiğine işaret eden Teziç, Türkiye'nin ara elemana büyük ihtiyacı bulunduğunu ifade etti. İhtiyacın yalnızca sayıyla sınırlı olmadığını belirten Teziç, mesleki eğitimin gerek ortaöğretim, gerekse yükseköğretimin çıktıları açısından iş dünyasının talepleriyle örtüşmediğini, uygunluk açısından büyük sorun yaşandığını söyledi. Teziç, gençlerin mesleki eğitime yönelmede isteksiz olduğunun herkes tarafından bilindiğini belirterek, asıl sorunun bunun nasıl aşılabileceği olduğunu kaydetti.

"MESLEKİ EĞİTİM-KATSAYI" İLİŞKİ

"Sonuç olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de mesleki ve teknik eğitimin gerek nicelik gerekse nitelik bakımından istenilen yerde bulunduğunu söyleyemeyiz" diyen Teziç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ÖSYM'nin 1974'te başlayan yapılanma süreci içinde 1998 yılında başlatılan katsayı uygulaması sınava hazırlanan 1.5 milyon civarındaki öğrencinin ortaöğretimde yetiştirildikleri alanlarla ilişkili yükseköğretim programlarına yerleştirilmesini esas almaktadır. Bu düşünce meslek lisesi öğrencilerinin eğitimlerinin devamı niteliğindeki mesleki eğitim programlarına, genel lise çıkışlıları da akademik eğitimin devamı niteliğinde olan lisans programlarına yerleştirmeyi öngörmektedir.

Öte yandan, 'katsayı mağduriyeti' söylemini öne sürenler genel liselere göre çok daha maliyetli eğitim gören meslek lisesi çıkışlıları alanları dışındaki programlara yerleştirmeyi özendiren görüşten hareket etmektedirler. Katsayı tartışmasının gerisinde örtülü başka hedeflerin ve amaçların bulunduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bunların neler olduğunu burada değerlendirecek değiliz.

Bu nedenle, bu çevrelerin mesleki eğitim-katsayı ilişkisine yönelik değerlendirmelerine katılmak mümkün değildir."

"SORUNUN ASIL KAYNAĞINA İNİLMELİ"

Teziç, Anayasa'dan aldığı yetkiyle Türk yükseköğretimini planlamakla görevli YÖK'ün, mesleki eğitimi hem nitelik hem de nicelik bakımından geliştirmek üzere meslek liselerinde okuyan gençlerin aldıkları eğitim doğrultusunda yükseköğretime geçişlerini avantajlı hale getiren bir çok önlem aldığını kaydetti. Teziç, bu önlemler sonucunda bugün sınava giren her 100 genel lise öğrencisinin yalnızca 18'i üniversitelerin örgün öğretim programlarına yerleşirken, her 100 meslek

lisesi öğrencisinden 27'sinin örgün öğretim programlarına yerleşebildiğine işaret etti. Bu yapılanlarla yetinmek istemediklerini vurgulayan Teziç, mesleki ve teknik eğitimin yüksek öğretim kademesinde kamuoyuna da yansıyan bir çok sorununun bulunduğunun farkında olduklarını dile getirdi. Teziç, şunları kaydetti: "Mesleki eğitimin istenilen düzeye yükseltilmesi için sorunun asıl kaynaklarına inilerek, gerçekçi çözümler gündeme getirilmelidir. Bunun yeri siyasi tartışma ortamları değil, akademik tartışma ortamlarıdır, üniversitelerdir, üniversiteler-iş dünyasının birlikteliğinde gerçekleştirilen toplantılardır. Bu konferans, bu toplantılardan biridir ve bu amaçla düzenlenmiştir." Mesleki eğitimle ilgili sorunların sadece Türkiye'ye özgü olmadığını belirten Prof. Dr. Teziç, hemen her ülkede sorunlar yaşandığını, ülkelerin kendi koşullarına göre çözüm üretme yoluna gittiklerini anlattı. Konferansta Türkiye'nin ufkunu açacak bazı ülke örneklerine yer verileceğini ifade eden Teziç, konferansın sonunda bazı sorulara cevap bulunacağına inandığını dile getirdi.

"İSTENEN NOKTADA DEĞİLİZ"

Mesleki eğitimde iş dünyasıyla ilişkilerde istenilen noktada olmadıklarını vurgulayan Teziç, bunun nasıl aşılabileceği bu çerçevede meslek yüksek okullarının programlarının tarafların katılımıyla nasıl güncelleştirilebileceği sorularına da yanıt aranacağını kaydetti.

Mesleki ortaöğretime öğretmen yetiştiren fakültelerin gelen öğrencilerin nitelikleri ve mezunlarının istihdamı açısından büyük sorun yaşandığına dikkati çeken Teziç, bu sorunun nasıl aşılacağı konusunun ele alınacağını söyledi.

Prof. Dr. Teziç, meslek lisesi çıkışlılar için 2 yıllık ön lisans programlarının yanı sıra Türk yükseköğretim sisteminin yapısıyla uyumlu, uygulama ağırlıklı, dört yıllık, yeni lisans programları açılıp açılamayacağı konusunun da konferansta tartışılacağını bildirdi.

Mesleki eğitimin yıllardır biriken sorunlarının bir tek toplantıda çözülmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, ancak bu konferanstan çıkacak sonuçların mesleki ve teknik eğitimin sorunlarına çözüm bulmada önemli katkı sağlayacağına inandığını belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber