Gıdada KDV indirim paketine giremeyen balık elmastan lüks

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 06 Mart 2007 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gıdada KDV indirimi paketinde yer bulamayan deniz ürünleri elmastan lüks olmayı sürdürüyor. Elmas ve yakut gibi ürünlere sıfır KDV uygulanırken deniz ürünlerine yüzde 18 KDV uygulanıyor. Deniz Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı Niyazi Önen, KDV'nin indirilmesini istiyor.

Deniz ürünleri sanayicileri, pek çok gıda ürününe indirim getirmesi beklenen Katma Değer Vergisi (KDV) değişiklik çalışmalarında balığın kapsam dışı tutulmasına ve lüks tüketim sınıfında değerlendirilmesine tepki gösterdi. Elmas ve yakut gibi ürünlerde bile yüzde 0 vergi uygulandığına işaret eden Deniz Ürünleri Sanayicileri Derneği (DESAD) Başkanı Niyazi Önen, "Oysa temel bir besin olan balık hâlâ lüks tüketim sayılıyor. Deniz ürünlerinin yüzde 18 KDV'ye tabi tutulması anlaşılır bir durum değil" dedi.

Dardanel, Pınar Gıda, Pakyürek, Sagun, Alarko, Kerevitaş, Amati Bosforo, Bağcı ve Kocaman Balıkçılık'ın üye olduğu DESAD'ın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a indirim taleplerini ilettiklerini belirten Önen, "İşlenmiş ve dondurulmuş deniz ürünlerine uygulanan yüzde 18'lik KDV oranı acilen yüzde 8'e çekilmeli. Taze balıktan alınan KDV'nin de yüzde 8'den yüzde 1'e indirilmesi gerek" diye konuştu. Önen'e göre yapılacak vergi indirimi sektördeki kayıtdışılığı önleyip ciddi bir vergi artışı sağlayacak. Ayrıca Önen, KDV indirim paketine deniz ürünlerinin de dahil edilmesinin, hem devletin vergi kaybını önleyebileceğini hem de balık tüketiminin artmasını sağlayacağını kaydetti.

Türkiye'nin deniz ülkesi olmasına karşın dünyanın en az deniz ürünü tüketen ülkeleri arasında olduğuna dikkat çeken Önen, "Deniz ürünleri insan sağlığı ve dengeli beslenme için çok önemli. Ancak Türk toplumunun gelir düzeyi, vergilerin yükünü kaldırmakta zorlanıyor. İç tüketimin artması için vergi indirimine gidilmeli" dedi. Önen, dünyada kişi başı balık tüketimi en yüksek ülkenin 70 kilogramla Japonya olduğunu belirterek "Ardından gelen İspanya'da 45 kilogram, Fransa'da 31 kilogram, İtalya'da 25 kilogramlık tüketim var. Türkiye'deki kişi başı su ürünleri tüketimi ise 8 kilogram olarak görülüyor" diye konuştu.

Hükümet IMF tepkisinden endişeli

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayicileri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz da gıda alanında milli gelire uygun bir vergilendirme sisteminin yaşama geçmesi gerektiğini belirterek "Sağlıklı beslenme anayasal bir haktır. Bu nedenle KDV indirimi sadece sanayinin kayda alınması olarak değil, sosyal bir sorumluluk projesi olarak görülmeli. Deniz ürünleri de lüks olmaktan elbette çıkmalı" dedi.

Kopuz, federasyon olarak hükümete KDV'nin yüzde 8 ve yüzde 1 olarak belirlenmesi önerisi götürdüklerini ancak IMF ile ilişkilerin gerilmesinden endişelenen hükümetin indirim paketine tüm gıda ürünlerini almayabileceğine dikkat çekti. Tekstil sektöründe uygulanan indirim nedeniyle Türkiye'nin IMF'den yoğun eleştiriler aldığını belirten Kopuz, "Hükümet konuyla ilgili çalışmalarını tamamladı. Ancak aynı eleştirilerle karşılaşmak istemiyorlar. Şimdi durumu IMF ile istişare edecekler. Biz 'Dar kapsamlı bir indirim paketi olmasın' dedik ama sonuçta kararı siyasi irade verecek" dedi.

Kapuz, Türkiye'de halkın beslenmek için abartılı miktarlarda vergi ödemek zorunda bırakıldığını savundu. Kopuz şöyle devam etti: "Türk halkı Avrupalılardan çok daha düşük gelire sahip olduğu halde daha yüksek oranda KDV'ye maruz kalıyor. Türkiye'nin 5 bin dolarlık kişi başı gelirinden gıdaya ödediği vergi miktarı, 36.400 dolarlık geliri olan Lüksemburg'dan tam 4 kat fazla. Lüksemburg, gıda maddelerinden en fazla yüzde 3 KDV alırken Türkiye'de üst limit olarak hâlâ yüzde 18 KDV uygulanıyor" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber