Ek ders genelgesinin iptali için dava açıldı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Mart 2007 13:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 27.02.2007 tarih ve 2007/19 Sayılı Ek Ders Ücreti ile ilgili çıkarılan Genelgeye Türk Eğitim-Sen dava açtı ve dilekçeyi yayınladı

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA

Yürütmenin Durdurulması İstemlidir

DAVACI : Türk Eğitim-Sen

(Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası)

VEKİLİ : Av.Ömer SARPDAĞ & Av.Hatice AKALAN

Tel & Faks:0312-309 76 45 -44 Anafartalar Cad. Yüce İşhanı K:4 No:78/65 Ulus/ANKARA

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı

T.TARİHİ :27/02/2007

T.KONUSU :

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkartılan ek ders ücreti konulu 2007/19 sayılı genelgenin 4. maddesinin 2. paragrafı ?Buna göre; Kararın 8'inci maddesi kapsamında yerine getirilen ders görevleri öncelikle aylık karşılığı, aylık karşılığı ders görevlerini dolduranlar bakımından ise ek ders ücreti karşılığı değerlendirilecektir. Ancak , bu kapsamda cumartesi ve Pazar günleri ile yarıyıl ve yaz tatillerinde yerine getirilen ders görevleri, aylık karşılığı ders görevinin doldurulup doldurulmadığına bakılmaksızın ek ders ücreti karşılığına verilecektir?, 15. maddenin 2 No'lu fıkrasının ?b? bendinin 2. paragrafının ?Sınav öngörülen görevler için, sınavı kazanma veya sınava girmiş olma şartı vekaleten atanacaklarda aranmayacak; yukarıda belirtilenler de göz önünde bulundurularak sınava girme şartlarının eksiksiz olarak tümünün taşınması yeterli olacaktır.? ve 16. maddesinin 2. paragrafı? Buna göre yalnızca 10, 14 ve 21'inci maddelerinde belirtilen görevlilerin ek ders saati sayıları haftanın çalışma günlerine eşit olarak dağıtılacak, bunun dışında kalanların ek ders saati sayıları, öncelikle aylık karşılığı kısmı değerlendirilmek üzere o hafta okuttukları derslerin tamamı üzerinden belirlenecektir? ve 3. paragrafının ?Şöyle ki; sınıf öğretmenliği alan öğretmenleri de dahil olmak üzere, öğretmenlerin hafta içinde okuttukları dersler aylık karşılığı ders görevlerini doldurdukları saate kadar aylık karşılığı olarak değerlendirilecek, bunun üzerine okuttukları dersler ise ek ders ücreti karşılığında değerlendirilecektir. Yüz yüze eğitim kapsamında aylık karşılığı ders görevini doldurmayan öğretmenlere, yine yüz yüze eğitim kapsamındaki ek ücreti ödemeyecektir. Bu nedenle, bu durumdaki öğretmenlerin ek ders saatleri önceden belirlenmeyecek, o hafta içinde okuttukları ders saati sayıları esas alınarak hafta sonunda belirlenecektir. Herhangi bir nedenle ders görevini yerine getiremeyen öğretmenin yerine derse girenler de bu görevi öncelikle aylık karşılığı olarak yerine getirecektir.? YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI ve devamında İPTALİ dileklerimizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :1) 27/02/2007 tarih ve 11707 sayılı genelgenin 4. maddesinin 2. paragrafında; ?Buna göre; Kararın 8'inci maddesi kapsamında yerine getirilen ders görevleri öncelikle aylık karşılığı, aylık karşılığı ders görevlerini dolduranlar bakımından ise ek ders karşılığı değerlendirilecektir.? denilmektedir. Böyle bir açıklama ve uygulama ile 11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 8.maddesinin bir alakası bulunmamaktadır. Dolayısıyla 8. maddenin bu şekilde yorumlanması keyfiliktir. Uygulanması öğretmenlerin maddi zarar görmesine yol açacaktır. Şöyle ki; bugüne kadar yapılan uygulama da öğretmenlerin haftalık ders çizelgesinde öğretmenin ek ders ücreti karşılığı girdiği dersler haftanın günlerine eşit olarak dağıtılmakta ve işaretlenmekteydi. Bu şekilde hangi derslere aylık karşılığı , hangi derslere ek ders ücreti karşılığı girdiği bilinmekteydi. Söz konusu 4. maddenin 2. paragrafındaki ifadenin uygulanması halinde, öğretmenin hafta içinde girdiği derslerin 15 saati aylık karşılığı, haftalık izin vs. sebeplerle giremediği diğer dersler ek ders olarak değerlendirilmektedir.Örnek olarak; öğretmenin Pazartesi günü hastalandığını sabah derslerine girdiğini, öğleden sonraki derslerine girmediğini farz edelim, bu durumda öğleden sonra giremediği dersler olarak kabul edilecek ve ek ders ücreti ödenmeyecektir. Böyle bir uygulama, eğitim çalışanlarına hasta olmayın, hasta olduğunuzda girmediğiniz her ders saatini ek ders olarak kabul ederim ve ücretinizi keserim anlamında bir tehdittir. Bir kişinin ne zaman hastalanacağı ve ne zaman mazeret iznine ayrılma ihtiyacı duyacağı önceden belirlenecek bir olay değildir. Kaldı ki; hasta olunduğunda sevk almak, yılda belli sürede mazeret izni almak eğitim çalışanlarının özlük hakkıdır. Yapılamak istenen uygulama ile özlük hakkının kullanılması sınırlandırılmak istenmektedir.

2)İdarenin, öğretmenlerin düzenli ve verimli bir şekilde derse girmesi yönünde düzenleme yapması, tedbir alması kabul edilebilir, ancak bu hastalık gibi insan sağlığı bakımından önemli olarak görülmesi gereken bir mazereti değerlendirmede hasta olana ceza vermek anlamında bir düzenleme yaparak sağlanamaz. Böyle bir uygulama eğitim çalışanlarının infialine, dolayısıyla iş veriminin düşmesine sebep olacaktır. Bu uygulamada eğitim çalışanlarına yönelik olarak peşin bir güvensizlik vardır. İdarenin, iş verimini artırmak için çalıştırdığı personelle arasında bir güven tesis etmesi gerekmektedir. Bu sebeplerle sağlık

ve bir yılda çok az kullanılan mazeret izinleri bu kapsamda düşünülmemelidir. 2007/19 No'lu Genelgenin 4. maddesinin 2. paragrafıyla getirilmek istenen uygulama temel olarak gösterilen 16/12/2006 tarih ve 11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarına, mevzuata teamüllere aykırıdır. İptali hukuk gereğidir.

3)Anılan genelgenin 15.maddenin 2 No'lu fıkrasının ?b? bendinin 2. paragrafında ?Sınav öngörülen görevler için sınavı kazanma veya sınava girmiş olma şartı vekaleten atanacaklarda aranmayacak ;yukarıda belirtilenler de göz önünde bulundurularak sınava girme şartlarının eksiksiz olarak tümünün taşınması yeterli olacaktır.? denilmektedir. Söz konusu ifade ?b? bendinin 1. paragrafındaki açıklamayla ve 11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 22. maddesiyle çelişmektedir. Birinci paragrafta ?Bir göreve vekaleten atanmak için o göreve asaleten atanacaklarda aranan şartların tümünü taşıması gereği, genel kabul görmüş hukuk ilkelerindendir.? denilirken 2. paragrafta ?sınav kazanma? şartının aranmayacağı söylenmektedir. Halbuki, sınav kazanma dahil, diğer bütün şartları taşıyan adayların bulunduğu bir yerde, diğer şartları taşıyan , ancak , sınav kazanmamış bir kişinin atanması söz konusu hukuk ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla sınav kazanmış olmak dışında diğer şartları taşıyan bir kişinin atanmış olması, sadece sınav kazanmış adayın bulunmadığı yerlerde, görevin ifa edilmesi maksadıyla verilebilir. Bu nedenle , sınav kazanmış adayların bulunduğu yerlerde, sınav kazanmamış kişilerin atanmaması diğer şartları taşısa da mümkün olmamalıdır. Dolayısıyla 15. maddenin 2 No'lu fıkrasının ?b? bendinin ikinci paragrafının iptali kabul görmüş hukuk ilkeleri gereğidir.

4)Genelgenin 16. maddesinin 2. ve 3. paragraflarının iptali hukuk gereğidir. Şöyle ki 2 No'lu paragrafta; ?Buna göre yalnızca Kararın 10 ,14 ve 21'inci maddelerinde belirtilen görevlilerin ek ders saati sayıları, öncelikle aylık karşılığı kısmı değerlendirilmek üzere o hafta okuttukları derslerin tamamı üzerinden belirlenecektir.?

5)3. paragrafta ?Şöyle ki; sınıf öğretmenliği alan öğretmenlerin de dahil olmak üzere, öğretmenlerin hafta içinde okuttukları dersler aylık karşılığı ders görevlerini doldurdukları saate kadar aylık karşılığı olarak değerlendirilecek, bunun üzerine okuttukları dersler ise ek ders ücreti karşılığında değerlendirilecektir. Yüz yüze eğitim kapsamında aylık ders görevini doldurmayan öğretmenlere, yine yüz yüze eğitim kapsamında ek ders ödenmeyecektir. Bu nedenle, bu durumdaki öğretmenlerin ek ders saatleri öncen belirlenmeyecek, o hafta içinde ki okuttukları ders saati sayıları esas alınarak hafta sonunda belirlenecektir. Herhangi bir nedenle ders görevini yerine getiremeyen öğretmenin yerine derse girenler de bu görevi öncelikle aylık karşılığı olarak yerine getireceklerdir..? denilmektedir.

6)16.maddenin 2. ve 3. paragrafları, Genelgenin 4. maddesinin 2. paragrafı hakkında belirttiğimiz sonuçlara sebep olacaktır. Hastalık vb. sebeplerle girilmeyen dersler ek ders saatinden sayılarak, yönetici ve öğretmenlerin özlük haklarından doğan hasta sevk, mazeret izni almak gibi hakları engellenmek istenmektedir. Yönetici ve öğretmenlerin haftalık çalışma programlarında hangi derslere aylık karşılığı gireceğinin belirtilmesi bugüne kadar uygulanan mevzuat ve teamül gereğidir. Bu şekilde bir uygulama hasta olmak gibi son derece özel ve önceden hesap edilmeyen bir gerekçeyi bile engelleyerek , çalışanı cezalandırmaya yöneliktir.

Bu uygulama şu uygulamayı da beraberinde getirecektir. Bir hakim hastalandığında bir gün , sevkli olduğundan dolayı işe gitmeyebilir. Bu durumda hakimin ek ders ücreti olmadığından, aylık ücreti/30=??.YTL kadar maaşından eksiltilmesi gerekecektir. Aynı ay tekrar hastalanması halinde, kesinti X2=?? YTL olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığındaki yönetici ve öğretmenlere Genelgenin bu maddesi kapsamında yapılmak istenen tam olarak budur.

7)Bu sebeplerle, Genelgenin 16. maddesinin 2. ve 3. paragraflarının iptali kazanılmış haklar, çalışanların özlük hakları ve hukuk gereğidir.

HUKUKİ SEBEBLER:Anayasa,657 sayılı DMK,1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun

HUKUKİ DELİLLER: 27/02/2007 tarih ve 11707 sayılı Genelge , 16/12/2006 tarih ve 11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ile izahına çalıştığımız ve yüksek mahkemenin de resen gözeteceği sair hususlar nedeni ile;

Davalı idare tarafından yayımlanan 2007/19 sayılı genelgenin 4. maddesinin 2. paragrafı 15.maddenin 2 No'lu fıkrasının ?b? bendinin 2. paragrafının ve 16. maddesinin 2. ve 3. paragrafının YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI ve devamında İPTALİNE,

Yargılama harç-masraf ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesine,

Bilvekale, Saygılarımla arz ve talep ederim.

06/03/2007

Davacı (Türk Eğitim Sen) Vekili Av.Ömer SARPDAĞ

Ek:1)Onaylanmış Vekaletname sureti(Baro pullu-harçlı)

2)Deliller bölümünde belirtilenler.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber