İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Eski bir başkent Edirne'de görülmesi gereken yerler

Furkan Kumkaya Memurlar.net için yazdı...

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Temmuz 2018 00:10, Son Güncelleme : 16 Temmuz 2018 17:49
Eski bir başkent Edirne'de görülmesi gereken yerler

Ülkemizde gezdiğim bir çok şehirden sonra sıra sonunda ülkemizin Avrupa'ya açılan kapısına da geldi. Tarihimizin de önemli şehirlerinden biri olan Edirne, Osmanlı Devletine'de başkentlik yapmış bir yer. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet buradaki medreselerde eğitim almış. Kültürlerin birleştiği aynı zamanda çok büyük savaşlar gören Edirne'den günümüze bir şeyler hala kalmış. Yıllar boyunca buralara sahip olan her millet bu topraklarda savaşmış. Onlarca kale ve diğer kültürel yapılar savaş yüzünden hep yıkılmış.

Edirne çevresinde aynı zamanda birçok nehir var. İrili ufaklı Trakya nehirlerinin yanında şehrin batı sınırında bulunan Meriç nehri ise görmeye değer. Çok geniş bir yatağı var. Nehrin bir çok bölgesinden karşıya tarihi ve modern köprüler yer alıyor. Genel olarak çok rahat bir halkı olan ,gündöndüler (ayçiçeği) şehri Edirne'yi biraz daha tanıtayım size.

EDİRNE'DE GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Karadeniz ve Akdeniz ikliminiin kesiştiği noktada bulunan Edirne doğal ve tarihi güzelliklere sahip. Bu anlatı ise daha çok Edirne şehir merkezini anlatıyor olacak sizlere.

Saraçlar Caddesi

Her şehre gelindiğinde ilk olarak merkezi neresi diye merak ederiz. Şehrin bütün yeme içme mekanları ,alışveriş yerleri trafiğe kapalı olarak hazırlanmış olan Saraçlar Caddesinde bulunuyor. Her şehrin ünlü bir caddesi var ise Edirne için burası da öyle.

Selimiye Camii

Selimiye Camii ,Mimar Sinan'ın ustalık eseri. Bunu hepimiz biliyoruz ama bir de az bilinen özelliklerinden bahsetmek gerekiyor. Camii fil ayağı kolon sistemini reddedip oluşturulan ender camilerden biri. Kubbesinin matematiksel olarak öyle durmasının imkansız olduğu hala tartışma konusu.Dünyanın en geniş kubbeli 10 yapısı içerisinde yer alıyor. Bunların 7 si ise kathedral. Camiye girdikten sonra inanılmaz bir ruh hali sarıp sarmalıyor. Etkilenmemek elde değil. Camiinin içerisinde is odaları bulunuyor. Çok az camide olan bu sistem gaz yakıldıktan sonra oluşan dumanın hava akımı aracılığı ile is odasında toplanmasını sağlıyor. Ardından bu isler duvarlara yapışıyor ve düzenli olarak kazınarak sökülüyor. Bu şekilde caminin temiz bir atmosfere sahip olması sağlanıyor.

Caminin diğer bir özelliği ise dünyanın en iyi akustiğine sahip camilerinden biri olmasıdır. Ses harika bir şekilde dağılmaktadır. Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi vardır.Rivayete göre, caminin inşa edileceği alan önceden bir lale bahçesidir. Ancak bahçenin sahibi burayı satmak istememiştir.En sonunda camiye bir lale motifi konulması şartıyla arsayı satmıştır.Mimar Sinan da lale motifini "ters" olarak yapmıştır.

Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir.

Eski Camii

Cami Selimiye Camisinin hemen aşağısında yer alır. Yazılarıyla ünlüdür. Cami, Üç Şerefeli Cami'nin yapılmasının ardından Eski Cami adını almış. Mermer minberin yan yüzleri rumi ve geometrik desenlerle süslenmiş. Şehrin ilk ulu camii olması bakımından minberinde hep fethin sembolü olarak sancak asılı olmuş ve protokol törenleri burada yapılmış. Osmanlı Padişahlarından III. Mustafa ve II.Ahmet bu camide kılıç kuşanmışlar. Bu geleneği simgesel de olsa yaşatmak için bugün bile Cuma Hutbelerine imamların Kılıç ile çıkması gibi bir gelenek oluşmuş. Hacı Bayram Veli de II. Murat döneminde Edirne'yi ziyaret etmiş ve Eski Camide vaaz vermiştir. Hacı Bayram Veli'nin anısına duyulan saygı nedeniyle Vaaz Kürsüsü imamlarca kullanılmaz. Duvarları kaplayan yazılar eşliğinde bir cami ilk defa gördüm.

Üç Şerefeli Camii

Camii yine merkezde yer alıyor. Camiyi diğerlerinden ayıran en önemli özellik ise dikdörtgen şekilde tasarlanmış olması. Dışarıdan bakıldığında öyle bir beklenti olmuyor ama içeri girdiğinizdeki dikdörtgensel şekil farklı bir his oluşturuyor. Alışılmışın dışında olan bu cami Mimar Sinan'ın kullanmakta kaçındığı merkezi fil ayaklarının çevresinde duruyor. KKubbe ve kolon arasında kalan küçük boşluklardaki işlemeler ise en beğendiğim mimari ayrıntılar oldular. Üç Şerefeli Caminin minarelerinin her biri ise ayrı şaheser.

Sultan II.Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi

Külliye 1484 yılında II. Bayezid tarafından sefere gitmeden önce yaptırılmış. Külliyenin yapılma amacı hastane ve tedavi merkezi olarak kullanılmasının yanı sıra yeni tedaviler üretmek ve yoksullara yardım etmek imiş. Külliye geniş bir alanı kaplıyor. Hemen içinden geçilerek önüne çıkılanda bir camisi bulunuyor.

Külliye içerisinde dökülen mumlar ile Edirne'nin aydınlatılması da sağlanırmış. Çeşitli hastalıkların tedavilerini anlatan odalar bulunuyor. En ilginç olanı ise müzik ve su sesi ile tedavi yönteminin de burada kullanılmış olması.

Külliye 1800'lü yıllardan 1900 lerin başına kadar bakımsızlıktan epey tahrip olmuş. Ardından 1993 yılında başlatılan çalışmalar 2008 yılında sona ermiş ve müze olması kararlaştırılmış. Müze içerisinde tarihin önemli tedavi yöntemlerini ve çiçek aşısının üretildiği yeri görebilirsiniz. Ayrıca müzenin orta alanında musiki ve diğer müzik etkinlikleri düzenlenmekte.

Peykler medresesi

Ne yazık ki şu an restorastonda olduğu için gezemedim. Öğrendiğim kadarıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. Tamamlanmasına ise az kalmış. Edirne'ye gittiğinizde umarım bitmiş olur.

Kırkpınar Güreş Alanı ve Çevresi

Kırkpınar aslında Edirne 'de yer almıyor. Yunanistan ülke sınırları içerisnde kaldığı için gelenek buraya taşınmış. Edirne denince ilk akla gelen şeylerden biri olan güreşler önemini ve eski coşkusunu kaybetse de hala devam ettiriliyor. Güreş zamanı çevresinde pazarlar kurulur yeme-içme alanları kurulur ve eğlenceler düzenlenirmiş. Şimdi kira bedeli olan yüksek ücret istendiği için şenliklerin içindeki yerler azalmaya başlamış. Festival biletleri de epey pahalı. Belediye yanlışını en kısa sürede farkederse 657 senelik gelenek yine eskisi gibi devam edecektir.

Güreş alanı çevresinde eski ağaların heykellerinin yanı sıra Osmanlı döneminden de eserler yer alıyor. Tarihi Kasr-ı Adalet (Yargıtay) binası hemen alanın köşesinde bulunuyor. Aradan geçen ırmağın üstünden Fatih köprüsü ile karşıya geçebiliyorsunuz. En son orası da restorasyondaydı ve Tunca nehrini aşmak için diğer köprüyü kullanmam gerekmişti.

Karaağaç ve Trakya Üniversitesi İçindeki Müzeler

Karaağaç Meriç nehrinin karşı kıyısındaki eski bir Rum köyü imiş. Mübadele sonrasında buralar boşaltıldıktan sonra pek bir yerleşim yapılmamış. Üniversitenin şehir hayatını canlandırmasının ardından buralarda da yeni çalışmalar yapılmaya başlanmış. Köy restore edilmiş sokaklar düzenlenmiş ve ikincil bir yaşam alanı oluşturulmuş. Meriç nehri boyunca kurulan kafeteryalarda hoşça vakit geçirebileceğiniz alanlar da mevcut.

Karağaç'ın sonunda Trakya Üniversitesine bağlı bir müze alanı oluşturulmuş. Milli Mücadele ve Lozan Antlaşması müzesinde yakın tarihimizin ayrıntılarını görebilirsiniz. Derslerde üstünden ismini öğrenip geçtiğimiz cemiyetlerin,milis kuvvetlerin gazetelerin içeriklerini görebiliyorsunuz. Çok zor zamanlar imiş. Fedakarlıkları,yapılanları ve atalarımızı bir kez daha hatırlıyoruz.

EDİRNE'DE NE YENİR?

Edirne "yaprak ciğeri" ile meşhur. Mısır ununda kızartılan ciğerlerin satış noktalarında öğle vakti uzun kuyruklar oluşuyor. Ben Ciğerci Aydın'ı tercih ettim. Üzerine dökmek için hazırlanmış özel baharat karışımını ise çok sevdim. Hizmet hızlı ve temiz. Bir de tüyo, masa gelen mezelerinizden biten hemen yenileniyor. Diğer Ciğerci alternatifleri ise Kırkpınar ve Nazmi Usta.

Edirne tatlı çeşidi olarak da zengin. Kendine özgü kurabiyeleri ve çevresindeki şehirlerde yapılan tatlıların da birleşmesiyle epey zenginleşmiş. En ünlü ürün Kavala ve Kallavi kurabiyeleri. Şehrin bir çok yerinde satış noktaları olan Keçecizade kurabiyeleri. Diğer tatlılar ise fırında yapılan peynir helvası ve Hayrabolu tatlısı (İsterken h harfi kullanmayın).

EDİRNE'DE ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Edirne kartlı ulaşım var. Şehrin her tarafına giden otobüsler mevcut. Kartsız da otobüsleri kullanabilirsiniz. İçeri girdiğinizde karşınıza çıkan bağış kutusuna ücreti atabilirsiniz. Sivil 2.5 lira.

EDİRNE'YE NASIL GİDİLİR ?

Edirne gerek D-100 kara yolu, gerekse TEM otoyolu üzerinden kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca Kapıkule Sınır Kapısı'ndan Bulgaristan ve Avrupa'ya sadece karayoluyla değil demiryolu ile de bağlanmaktadır. Pazarkule ve İpsala Sınır Kapısıyla karayolundan, Uzunköprü demiryolu ile de Yunanistan''a ulaşım sağlanmaktadır.

Tekirdağ Edirne arası yaklaşık 142 km mesafede ve araçla yaklaşık 1 saat 45 dakika kadar sürmektedir.

İstanbul Edirne arası yaklaşık 238 km mesafede ve araçla yaklaşık 2 saat 28 dakika kadar sürmektedir.

Ankara Edirne arası yaklaşık 688 km mesafede ve araçla yaklaşık 6 saat 40 dakika kadar sürmektedir.

Edirne'ye hava yolu ile de ulaşım sadece Çorlu üzerinden mümkün. Çorlu otogara servisle geçip oradan 25-30 tl arasında bir ücretle otobüs kullanabilirsiniz.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber