Gebelik okulları aktif hale getirilmeli

Aile Temelli Ulusal Erken Müdahale Programı Çalıştayı'nın sonuç bildirgesinde, "Gebelik okulları güncellenerek aktif hale getirilmeli. Bebek dostu hastaneler özendirilmeli. Herkesin hastanede doğum yapması sağlanmalı" denildi

Haber Giriş : 26 Şubat 2020 10:31, Son Güncelleme : 26 Şubat 2020 10:33
Gebelik okulları aktif hale getirilmeli

Aile, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıklarının 0-3 yaş arası engelli bebeklerin ve çocuklarının doğumdan yetişkinliğe kadar takip edilip desteklenmesi amacıyla düzenlediği, "Aile Temelli Ulusal Erken Müdahale Programı Çalıştayı" Ankara'da gerçekleşti. Çalıştayda halk sağlığını tehdit eden aşı reddine karşı daha yoğun farkındalık çalışması yapılması gerektiği vurgulanırken, "Gebelik okulları güncellenerek aktif hale getirilmeli. Bebek dostu hastaneler özendirilmeli. Herkesin hastanede doğum yapması sağlanmalı" denildi.

Milliyet'ten Aykut Yılmaz'ın haberine göre: Çalıştaya, bakanlık uzmanlarının yanı sıra çok sayıda STK temsilcisi katıldı. Kısa, orta ve uzun vadede 0-3 yaş çocuklara yönelik hizmetlerin her çocuğa ve ailesine ulaşacak şekilde tasarlanması, engelli çocukların refahının sağlanması ve sonraki yaşlarda verilmesi gereken hizmetlerin planlanması için kurumlar arası iş birliğinin artırılmasını sağlayacak izleme mekanizmalarının oluşturulmasını hedefleyen çalıştayın sonuç bildirisine Milliyet ulaştı. Bildiride, gebeliğin ilk saptandığı dönemde, aile hekimi başta olmak üzere gebelik sürecinde ilgili sağlık profesyonellerinin iş birliği içerisinde sürecin yönetilmesi gerektiği vurgulandı. Aile hekiminin gebenin tüm sürecinden haberdar edilmesi gerektiği belirtilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:

'Psikososyal destek'

"Gebelik sürecinde anne ve babanın birlikte devam ettiği gebe okulları oluşturulmalı ve iyi örneklerden biri olan Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi uygulamasının modellenmeli. Gebelik okulu programlarının güncellenmesi ve hastaneler ile Sağlıklı Hayat Merkezleri'nde uygulanmasının özendirilmesi sağlanmalı. Gebelik sürecinde sağlığa ilişkin risklerin yönetiminde, kadın doğum uzmanları tarafından, gebelerin perinatoloji merkezlerine yönlendirilmeleri gerekmekte. Türkiye'de perinatoloji merkezlerinin sayıları artırılarak yaygınlaştırılmalı. Ayrıca bu merkezler içinde, psikososyal destek verecek birimler oluşturulmalı."

Düzenleme önerisi

Bildiride, doğumların sağlık kuruluşunda yapılması için gerekli bilgilendirmelerin yapılması, teşvik edilmesi ve yasal düzenlemelerin yapılması önerilirken, doğumda görevli tüm sağlık personelinin, "Yenidoğan Canlandırma Eğitimleri"ni alması gerektiği de vurgulandı.

Bildiride, "Tüm bu süreçlerde karşılaşılabilecek olumsuz durumlar hakkında ailenin bilgilendirilmeleri için gebelik süreci ve sonrası tüm ekip üyelerinin 'kötü haber verme' konusunda donanımlı hale getirilmesi ve bu konuda erişkin psikiyatri öğretim üyeleri tarafından modüllerinin oluşturması gerekmekte" denildi. Bu süreci sosyal hizmet uzmanlarının koordine etmesi ve aileyi Bireysel Hizmet Danışmanı'na devretmesi gerektiği belirtildi.

'Aşı için farkındalık artırılmalı'

Bildiride, halk sağlığını tehdit eden aşı reddine karşı önerilere de yer verildi. Aşı reddiyle ilgili olarak, "Farkındalık çalışmaları daha yoğun yapılmalı. Kamu spotu, gündüz kuşağı TV programlarında konunun vurgulanması sağlanmalı. Sağlık çalışanları tarafından ailelere aşı reddi ile ilgili eğitimler verilmeli" denildi. Bildiride ayrıca şu önerilere de yer verildi:

Gebelik, doğum, doğum sonrası izlemi sonrasında daha önce rastlanmayan bir risk saptanması durumunda, bununla ilgili mekanizmalar devreye girmeli (Tüm bakanlıkların koordine edebileceği Bireysel Hizmet Danışmanı tarafından yönlendirilmeli).

Hastane içerisinde başhekimliğe bağlı riskli bebek koordinasyon merkezi oluşturulmalı.

Riskli bebekler hastanenin içerisindeki riskli bebek tanı-takip izlem merkezinde takip edilmeli.

0-1 yaş aralığında riskli bebeklerin rapor almasına gerek olmaksızın erken müdahale hizmetlerinden yararlanabilmesi için riskli bebek kodunun SGK'da tanımlanması sağlanmalı.

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde 0-3 yaş dönemi erken müdahaleyi kapsayıcı şartları sağlayan birimler oluşturulmalı.

MEB özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde ergoterapist istihdamı sağlanmalı.

Okul öncesi öğretmenlerinin lisans eğitim müfredat içeriğinin riskli bebekler ve özel gereksinimli çocuklar konusunda güçlendirilmesi sağlanmalı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber