Üniversitelerdeki tayin sorununu Meclis bugün çözebilir

2016 yılından bu yana, yükseköğretim kurumlarının görünmeyen, ötelenen, değeri her geçen gün daha da aşağıya çekilmeye çalışılan, hakları elinden alındığı gibi sorunları da hep halı altına süpürüle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi idari personelin sorunlarını buradan gündeme getirmeye ve üst mercilere çözüm yolları sunmaya hep gayret ettik. Bunlardan en önemlisi de, atama izinlerinin gün geçtikçe çok az sayıya düşmesi sebebiyle artan tayin problemleri! Neredeyse tüm üniversitelerde eş, sağlık ve diğer mazeretlere dayalı tayin sorunları giderek büyüyor.

Bu soruna dair 2016 yılından bu yana aşağıda yer aldığı üzere birçok haberle konuyu yetkililerin dikkatine sunduğumuz gibi, çözüm önerilerimizi de ilettik.

8 Ekim 2016 tarihli "ÜNİVERSİTELERDE İDARİ PERSONEL İHTİYACI ARTIYOR" başlıklı haber için TIKLAYINIZ.

11 Kasım 2016 tarihli "BÜTÇE KANUNU YAYIMLANMADAN ÖNCE ÜNİVERSİTELERİN İDARİ PERSONEL İHTİYACINA DAİR ÖNERİ" başlıklı haber için TIKLAYINIZ.

03 Mayıs 2017 tarihli "ÜNİVERSİTELER, İDARİ PERSONELİN NAKLİ HAKKINDA, USUL VE ESAS BELİRLEMELİ" başlıklı haberimiz için TIKLAYINIZ.

04 Nisan 2018 tarihli "İDARİ PERSONELİN ÜNİVERSİTELERARASI TAYİNİ İÇİN DÜZENLEME ŞART" başlıklı haber için TIKLAYINIZ

05 Kasım 2018 tarihli "ÜNİVERSİTELERDE TAYİN SORUNUNU KİM ÇÖZECEK ?" başlıklı haber için TIKLAYINIZ.

Bu haberlerimizden sonra, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ev sahipliğinde 28 Mayıs 2019 günü yapılan toplantıda YÖK Personel Daire Başkanı Recep SARIİPEK tarafından üniversitelerarası karşılıklı yer değişikliğine geçiş hakkı verilmesi yönelik çalışma yürütüldüğünü yasalaşması halinde becayişe imkan verileceğini ifade etmişti. Yaklaşık bir yıla yakın süredir bu çalışmanın ne aşamada olduğu ya da sunulduysa şayet kimler tarafından "hangi gerekçelerle" reddedildiğini bilmiyoruz.

Diğer taraftan, ilgili kamu idarelerince sorunun farkına geçte olsa varılsa bile, çözümüne yönelik bir çalışma olmayınca, TBMM'de ilk kez idari personele naklen tayin hakkı verilmesine yönelik olarak 10 Temmuz 2019 tarihinde İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin YOKUŞ tarafından kanun teklifi verilmişti. Teklifin, tüm siyasi kesimler, tüm sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarınca sahiplenilmek suretiyle sayıları artık 150 bini bulan idari personelin naklen tayin hakkının yasal düzenleme ile en kısa sürede verilmesinin elzem bir konu olduğunu dile getirmiş olsak da, bu teklif Komisyonda bekletilmeye devam ediliyor!

Gelinen süreçte durum şunu göstermektedir. "Biz üniversite açarız, "bolca" öğrenci kontenjanı veririz ama bu hizmetlerin kimler tarafından nasıl yürütüldüğünü, nelerde zorluk çekildiğini umursamayız. Siz bir kişi, iki kişiyle fakültelerde gece gündüz çalışmaya devam edin. Hatta eş durumu, sağlık durumu gibi tayinler zaten sizin hakkınız dahi olamaz ses çıkarmadan durun." Maalesef tırnak içinde yazdığımız cümleleri birileri çıkıp idari personelin yüzüne söylemedi; ancak ortadaki durum kusura bakılmasın tam da budur!

Üniversitelerdeki idari personelin ne üniversite içerisinde ne de Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının Genel Kurul/Yürütme Kurulu gibi karar mekanizmalarında temsil yetkisi yoktur! Tabiri caizse "Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar." Birilerinin idari personelin tayin sorunlarını görmesi için illa damdan düşmesi gerekmektedir!

Öte yandan, geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlığı yapılarak yükseköğretim sistemine ve üniversitelere yönelik yeni düzenlemeler içeren 28 maddelik kanun teklifi TBMM'ye sunuldu. İncelediğimizde her zaman olduğu gibi, "disiplin cezaları"na yönelik düzenlemeler hariç üniversitelerin "üvey evladı" idari personelin tayin mağduriyetini giderecek herhangi bir düzenleme olmadığını üzülerek gördük.

Ancak, YÖK ve diğer kurumlardan ümidi kesmiş olsak bile, TBMM'de görüşülmesi devam eden kanun teklifiyle ilgili tüm siyasi parti milletvekillerinin dikkatine sunduğumuz iki maddelik önerimiz var. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 52 nci maddesinin (A) fıkrasının (f) bendinde aşağıdaki tabloda belirtildiği üzere bir düzenleme yapılması sorunların kısmen çözümü için başlangıç olabilecektir.

Şöyle ki; ayrım gözetmeksizin bazı bakanlıklarda olduğu gibi üniversite kadrosuna atanan idari personele aylıksız izinde geçen süreler hariç olmak üzere en az 4 (dört) yıl görev yapma şartı getirilmelidir. Bu süreyi tamamlayan personelin, eş ve sağlık mazeretlerinden dolayı tayin taleplerine ilişkin usul ve esaslar diğer ilgili idarelerin (Çalışma Genel Müdürlüğü, Strateji ve Bütçe Başkanlığı) görüşleri alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından yürürlüğe konacak yönetmelikte düzenlenebilir. Üniversitelerdeki idari personel ihtiyacı ile tayin sorunlarını dengede tutacak ölçüde bir yasal düzenleme artık çok büyük bir ihtiyaçtır.

Bu teklif bizim önerimizdir. Eminiz TBMM'de bugün görüşmeler sürerken bu konu gündeme gelebilirse, çok daha akılcı öneriler ve metotlar akla gelebilecektir.

Sonuç olarak, bazen bir sorunu çözmek için bir yerden başlamak çok önemli olabilir. İşte bu fırsatın bugün kaçmaması için üniversitelerde görevli tüm idari personel adına konuyu milletvekillerinin dikkatine ve takdirlerine sunuyoruz!