Hülle atamaları engellemek için belediye düzenlemesi örnek alınabilir!

Yükseköğretim kurumlarında kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olarak yapılan hülle atamaları engellemek için mahalli idarelere ilişkin yapılan düzenleme örnek alınabilir!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 22 Ağustos 2020 12:02, Son Güncelleme : 17 Ağustos 2020 13:16
Hülle atamaları engellemek için belediye düzenlemesi örnek alınabilir!

Yükseköğretim kurumlarında yaşanan sorunları bu mecradan dile getirerek belirli konularda farkındalık yaratmaya gayret ediyoruz. Birçok konuda sadece sorunu ortaya koymak yerine doğrusunun ne olduğunu, sorunun nasıl çözülebileceğini, çözülmezse nelerin olduğunu/olmaya devam edeceği konusunda da naçizane uyarılar yapıyoruz. Üzülerek söylemek gerekirse, bunların dikkate alındığını pek göremedik!

Yine kanayan yara haline gelen bir konu hakkında bu yazımızda daha önceki yazılarımız üzerinden yeni önerilerde bulunmak istiyoruz.

Sorunlu konumuzun başlığı: "HÜLLE ATAMALAR"

Hatırlanacağı üzere, hülle atamalar konusunu ilk kez buradan "Üniversitelerde HÜLLE Atamalar Engellenmeli" başlıklı 17 Ağustos 2016 tarihli yazımızda gündeme getirmiştik. Yazımızda, üniversitelerin Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan yönetmelikteki boşluktan yararlanarak Şube Müdürü kadrolarına sınavsız atama yaptıklarını, bu durumun kurumlarda yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olabilecek, kendini yetiştirmiş, dinamik adaylar yerine liyakatten uzak, temsil yeteneği, bilgi ve deneyimi olmayan torpilli kişilerin yönetici kadrolarına getirilmesinin önünü açtığını ifade etmiştik.

Sorunun çözümü olarak şu iki öneriyi yazımızda sunmuştuk. Bunlar:

1- Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanlığı kadroları ile Fakülte Sekreteri, Yüksekokul Sekreteri ve Enstitü Sekreteri gibi sınavsız atama olan kadrolardan kurum içi alt düzeyde başka bir kadroya (Şube Müdürü vb.) geçiş için en az 6 ay - 1 yıl gibi çalışma şartı getirilmelidir.

2- Kurum dışından hülle atamaların önüne geçmek adına sınavsız atama yapılan bu kadrolara atanma şartı olarak yükseköğretim kurumlarında belirli bir süre (en az 5 yıl vb.) çalışma şartı getirilmelidir.

2016 yılında gündeme getirdiğimiz bu öneri konunun yetkilisi YÖK tarafından dikkate alınmadığı için hülle atamalar sorunu Sayıştay Raporlarına girdi. Sayıştay, bu tür atamaların kariyer ve liyakat ilkelerini hiçe saydığını ve bunun bir yöntem haline getirildiğini birkaç üniversite özelinde gözler önüne serdi. (Bknz: Uludağ Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi) Aslında bu tür atamaları gerçekleştiren yalnızca bu iki üniversite değil. Ancak, bu iki üniversiteye giden Sayıştay Denetçilerinin biraz kariyer ve liyakat derdi olsa gerek, konuya girmişler ve sorunu gündem etmişler.

Diğer taraftan, hülle atamalar yalnızca üniversitelerde yapılmıyor. Özellikle, mahalli idarelerin de üniversitelerden geri kalır yanları yok! Zabıta ve itfaiye müdürü kadrolarına yapılan sınavsız atamalar ve daha sonra bu kadrolarda kısa süre görev yapan kişilerin müdür kadrolarına atanmaları yerleşik bir uygulamaya dönmüş durumdaydı. Fakat, yakın bir tarihte bu soruna kısmen de olsa dur denecek önemli bir düzenleme hayata geçirildi.

2 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Belediye ve Bağlı Kuruluşları Mahalli İdare Birlikleri Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik"in 20 nci maddesi uyarınca Zabıta Müdürü ve İtfaiye Müdürü kadrosuna atananların en az 2 yıl görev yapmaları kaydıyla Müdür kadrolarına geçişleri mümkün kılınmıştır. Bu düzenleme kısmen de olsa, mahalli idarelerde yapılan HÜLLE atamalara fren olacaktır.

Bu bağlamda değerlendirildiğinde, hülle atamaları üniversitelerde de engellemek çok zor değildir. Sınavsız atama yapılan Fakülte, Yüksekokul ve Enstitü Sekreteri gibi kadrolara atanacakların Müdür kadrolarına kısa süreler içerisinde geçişini engellemek amacıyla mahalli idarelerde yapılan düzenlemenin benzeri olarak 2 yıl görev yapma şartı getirilmelidir. Bu durum keyfiyeti, bir takım kişilere/gruplara iltimas geçmeyi sona erdirecektir.

Sonuç olarak, Yükseköğretim Kurulunun bu sorunu görmezden gelmeye halının altına süpürmeye devam etmesi bir çözüm değildir. Aksine, Şube Müdürlüğü kadrolarına sınavsız yapılan her atama kurumda çalışma barışını bozmaktadır. Umuyoruz, Yeni YÖK'ün 2020 yılında yer alan "Akademik Liyakat" hedefi, "İdari Liyakat"a da vesile olur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber