Türkiye 'güven' demektir: Musul Ovaköy'ü istiyor
DEAŞ terörü yüzünden kapatılan Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu 7 yıllık aranın ardından haziranda resmen faaliyete geçecek. Yeni Şafak'a konuşan Başkonsolos Mehmet Küçüksakallı, "Bizim başkonsolosluğumuz, halk içinde bir güven sembolüdür" dedi. Küçüksakallı, şehrin Ovaköy sınır kapısının açılmasını da çok arzu ettiğini söyledi.

Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Mehmet Küçüksakal, 7 yıllık bir aranın ardından
haziranda faaliyetlerine yeniden başlayacak başkonsolosluğun şehirde "güvenin
sembolü" olarak görüldüğünü bildirdi. Yeni Şafak'a konuşan Başkonsolos Mehmet
Küçüksakallı, iki yıllık hazırlık sürecini anlattı. Küçüksakallı, "Yer kiralandı,
Irak hükumetinden izinler alındı. Kiraladığımız binanın onarım tadilatı tamamlandı.
1 Mayıs'ta koruma ekibimizle birlikte, çekirdek kadro ile geldik. Başkonsolosluğu
kuruyoruz. Son aşamaya geldik, başkonsolosluğumuzu tam olarak Haziran ayında
faaliyete geçireceğiz" dedi.
OVAKÖY'DEN DİREKT MUSUL'A
Türkiye ile Irak arasında açılması planlanan Ovaköy Sınır Kapısı'na değinen
Küçüksakallı, "Ovaköy'den sınır kapısı açılırsa doğrudan Musul'a inecek. Musul'un
çok istediği bir proje" dedi. Cumhurbaşkanı Recap Tayyip Erdoğan'ın da yakında
Irak'ı ziyaret edeceğini söyleyen Küçüksakallı, şunları söyledi: Irak'ın istikrarı,
refahı bizim için ve bölge açısından önemli. PKK terör örgütü ile mücadelemizi
Irak'la birlikte yürütmemiz lazım. Irak'ın desteği olmadan, PKK ile mücadelemizde
tek başımıza başarılı olmamız zor. Buralar karıştığı zaman insanlar bize sığınıyor.
Buralar istikrara kavuşmadan Türkiye'nin kendisini tam güvende hissetmesi zor.
Dolayısıyla buralarda bizim mevcudiyetimiz önemli. Basra Konsolosluğumuz da
yakında devreye girecek.
ORTAK PROJE
Biz buradayız. Bütün bu adımlar iki ülkenin ilişkilerinin seviyesini gösteriyor.
Musul Başkonsolosluğunun açılmış olması Türkiye- Irak hükumetlerinin ortak projesidir.
İki ülkenin ilişkilerinde biz bir köprü olacağız. Eğitim, üniversite, sağlık,
alt yapı, belediye hizmetleri her alanda bizim sunabileceğimiz imkanlar var.
Buralara gelmemiz lazım.
GÜVENLİ ŞEHİR İLANI
Musul'da başkonsolosluğumuzun olması halk içinde bir güven sembolüdür. Yerel
halka ve muhataplarıma 'Niye bu kadar bizim gelmemizi istiyorsunuz' diye soruyorum.
Onlar bana 'Siz buraya geldiğinizde kendimizi daha güvende ve rahat hissediyoruz'
cevabını veriyor. Musul Valisi Necim el-Cuburi'ye nezaket ziyareti gerçekleştirdiğimde
'Konsolosluğun faaliyete geçmesi Musul'un güvenli ve istikrarlı bir şehir olduğu
yönündeki mesajın dünyaya ilan edilmesidir' diyor.
O İZİ SİLECEĞİZ
Türk Kızılay'ın yardımları geliyor. DEAŞ'ın vurduğu, yıktığı evler var. Onların
tamirini, onarımını yaptırıyoruz. TİKA, bir köprü yaptırdı. Mayıs ayında o köprünün
açılışına katılacağız. Maarif Vakfı'nın okul açma çalışmaları sürüyor. Yunus
Emre Enstitüsü, kültür merkezi açmak istiyor. Biz işbirliğin güçlenmesine katkı
sunacağız. DEAŞ'ın işgalinin şehirde neden olduğu kötü travmayı, biz tekrar
buraya gelerek o izi sileceğiz. Bayrağımızı burada dalgalandıracağız."
Ne olmuştu?
2014'de Musul'u ele geçiren DEAŞ konsolosluk binasına saldırmış, dönemin Başkonsolosu
Öztürk Yılmaz dahil 49 kişiyi rehin almış, binayı kullanılamaz hale getirmişti.
Rehineler kurtarılarak 20 Eylül 2014'de Türkiye'ye getirilmişti.
Yasemin Asan