Suriye'de yeni angajman kuralları gelişebilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'de son yaşananlara dair "Gerekli adımlar atacağız" cümlesi farklı bir dönem başlatabilir. 'Yeni angajman kuralları gelişebilir' diyen uzmanlar, Türkiye'nin milli güvenlik sorunu olan bu meseleyi çözeceği görüşünde.

Kaynak : TRT
Haber Giriş : 12 Ekim 2021 13:05, Son Güncelleme : 12 Ekim 2021 13:06
Suriye'de yeni angajman kuralları gelişebilir

Bir süre önce Suriye'de askeri üslerimizin yakınlarına bombalar düşmeye başladı, sonra Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi'nde 2 özel harekat polisimizin şehadet haberi geldi, hemen ardından Gaziantep'in Karkamış ilçesine sınırın diğer tarafından atılan havan mermileri düştü. Afrin'de ana cadde üzerinde bombalı araçlar patladı.

'Neler oluyor?' diye düşünürken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada tüm bu yaşananlara değindi ve "Suriye'de gereken adımları en kısa sürede atacağız" dedi.

Türkiye büyük bir 'şeytanlıkla' karşı karşıya

Haliyle hemen herkeste 'Yeni bir harekat mesajı mı?' düşüncesi oluştu. Biz de hem beklentilere hem diğer sorulara yanıt bulmak üzere Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar ile bir araya geldik.

Abdullah Ağar, sorulara doğrudan yanıt vermesiyle bilinen bir isim. Bizim 'Neler oluyor?' sorumuza da doğrudan bir giriş yapıyor ve "Türkiye, büyük bir şeytanlıkla karşı karşıya" diyor.

'Şeytanlık' kısmını biraz daha açmasını istiyoruz. Son iki gündür yaşananlara dikkat çekiyor. Özel harekat polislerimizin şehit edilmesi, Türkiye'ye atılan havanlar ve Afrin gibi bizim kontrolümüzdeki alanlarda art arda yaşananlara işaret ediyor. "PYD-PKK bu saldırıları önce kabul etti. Sonra birden tamamen döndüler ve 'Hayır, biz yapmadık' demeye başladılar. 'Bunları Türkiye yapıyor' demeye getirerek, yine şeytani, yoğun bir asimetrik terör yürütüyorlar. Yalanlar ve algı içerisinde yalın gerçeği gizlemeye çalışıyorlar. Peki bu bahsettiğim nedir? YPG/PKK bir terör örgütüdür. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne, üniter yapısına, geleceğine tehdittir, yok edilmesi zorunluluktur." bilgisini paylaşıyor.

Yeni angajmanlar gelişebilir

Sonrasında resmin en genel haline geçiyor Abdullah Ağar ve Türkiye için bölgedeki terör örgütleri varlığının 'ulusal güvenlik sorunu' olduğunun altını çiziyor. Burada araya giriyoruz ve neler yapılabileceğini soruyoruz.

Sahadaki paradigmaların değiştiğinden, bu nedenle bizim bakışımızın da kimi zaman değiştiğinden bahsediyor ve birtakım yeni angajmanların gelişebileceğinin altını çiziyor.

DEAŞ ile mücadele yalanı ucuz bir oyun

Ağar bu noktada önemli bir hatırlatmada bulunuyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Lideri Putin'in Soçi'de gerçekleşen son buluşmasından bazı kritik sonuçlar doğabileceğini, görüşmenin detaylarını bilmediğimizi söylüyor.

Öte yandan "DEAŞ ile mücadele ediyorlar" yalanıyla bölgedeki PYD-PKK varlığının mazur görülmesinin istendiğini anlatan Ağar, şöyle devam ediyor:

"Terör örgütünün DEAŞ ile mücadele ettiği algısı ucuz bir yalan. ABD 'DEAŞ ile mücadele' gerekçesiyle terör örgütünü himaye ediyor, parlatıyor. Türkiye de haklı olarak bu yapıların bahsedildiği gibi 'özgürlük savaşçısı' olmadığını, kendi ulusal güvenliğini tehdit eden teröristler olduğunu her şartta ispatlıyor, dile getiriyor.

Karşı taraf anlasa da anlamasa da Türkiye'nin bir şekilde buradaki terör denklemini eninde sonunda bozması gerekiyor."

Sahadan önce diplomasi zorlanır

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir cümlesini daha Ağar'a hatırlatıyoruz. Kabine çıkışındaki konuşmada geçen "Buralardan kaynaklanan tehditleri, ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız" kısmını nasıl değerlendirdiğini soruyoruz Ağar'a.

Önce sahadaki durumu izah ediyor. İki eksen olduğundan bahsedip, "Bir tarafta ABD ekseninde İngiltere, Fransa ve bazı Arap devletlerinin bulunduğu, gölgede İsrail'in yer aldığı denklem var. Diğer tarafta ise Rusya ekseninde, İran, Suriye rejimi, Hizbullah ve gölgede yine İsrail var." diyor.

Türkiye'nin öyle ya da böyle sınırının dibindeki terör faaliyetlerini sonlandırmak için adım atacağına işaret eden Ağar, sözlerini şöyle tamamlıyor:

"Diğer ülkelerle koordineli bir adım mı olur, Ankara tek başına mı harekat eder şimdilik kestirmek zor. Türkiye'nin elinde kartlar var. Her şeyden önce jeopolitik vazgeçilmezliği var. Tabii dünkü açıklamalardan sonra 'hemen bir harekat başlayacak' izlenimi doğdu bazı kesimlerde.

Bence Türkiye cari mücadele takip harekatı, nokta operasyonlar, misliyle mukabele yapar ama kapsamlı bir harekat için diplomasiyi sonuna kadar kullanır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından Türkiye'nin kafasında bir plan olduğunu anlıyorum. Bu plan adım adım uygulanacaktır. Ama ne zaman tüm alanı süpürecek kapsamda bir harekata dönüşür, bunu şimdiden söylemek zor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber