Üst düzey bürokratlara sağlanan bu 3 hak rahatsızlık yaratıyor
Üç başlıkta üst düzey bürokratlara sağlanan haklardan rahatsızlık oluşturanlarını açıklamaya çalışacağız.

1- Kamuda çalışan bürokratların birden fazla maaş almaları
631 sayılı KHK'nin 12 nci maddesi ile 5335 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesi
ciddi bir ıslaha ihtiyaç duymaktadır. Hem eşit işe eşit maaş denilip hem de
aynı işi yapanlardan birisine ilaveten emekli maaşı vermek adil bir uygulama
değildir. Aynı durum 631 sayılı KHK'nin 12 nci maddesi için de geçerlidir.
Özellikle 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde yapılan değişiklikle Bakan
Yardımcılarının kadroya atanmadan önce veya atandıktan sonra emeklilik ya da
yaşlılık aylığına hak kazananlara, talep etmeleri halinde mevcut görevleriyle
ilişikleri kesilmeden emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması adalet duygusunu
iyice zedelemiştir.
Bakan Yardımcılarının En Yüksek Devlet Memurunun aldığı maaşın 1,5 katını aldığı düşünüldüğünde bir de bunlara ilave olarak emekli maaşı ödenmesi asgari ücretle çalışan vatandaşların çok büyük tepkisine sebep olmuştur. Emekli maaşının yanında bir de yönetim kurulu üyeliği maaşı alınınca kamuoyunda rahatsızlık oluşturmaya başlamıştır. Aynı şekilde 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde sayılan personeller için de bu durum geçerlidir. Elbette bunların sayısı çok büyük bir rakama ulaşmamıştır. Ancak sayıları azda olsa oluşan rahatsızlık çok büyüktür.
Özellikle bu konuda yapılan haberlere çok büyük tepki yorumları gelmesi de rahatsızlığın boyutunu göstermektedir. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklik yapılmalı ve tekrar eski hale getirilerek kamuoyu tepkisi giderilmelidir. Bir de 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesindeki açıklar ve istisnalar ile 631 sayılı KHK'deki istisnalar sonlandırılırsa çok büyük bir takdir toplanacağını ifade edebiliriz. Yani açık kapıların tamamı kapatılmalıdır.
2- Üst düzey bürokratlara lojman kiralaması
Şu an kamuda birçok bürokrat kurumlarının lojmanı olmadığı için ya da önerilen lojmanı beğenmediği için kiralık lojmanda oturmaktadır. En lüks lojmanda da otursa ödeyeceği lojman kirası 624 TL'dir. Yani kamu kurumu 8 bin TL'lik lojman kiralasa dahi bürokratın ödeyeceği tutar 624 TL'dir. Sayıları çok az da olsa kamuoyunda çok büyük algı oluşturulmakta ve bu tür uygulamalara asgari ücretle geçinen vatandaşlar tarafından çok büyük tepki gösterilmektedir.
Kaldı ki Milletvekilleri lojmanları kaldırılmış ve kamuoyundan büyük takdir toplanmıştı. Kendi evi olduğu halde evini kiraya verip te lojman kiralattıran üst düzey bürokratlara şahit olunmaktadır ki bunun düşünülmesi dahi başlı başına bir sorundur. Bazen çok basit gibi görünen birçok sorunun oluşturduğu algı çok büyük olabilmektedir.
3- Kamu kurumları, belediyeler, sendika ve odalardaki lüks araç ve maaşlar
Kamu kurumlarındaki mevzuata aykırı lüks araç kullanımının yanında belediye başkanı, sendika başkanı veya oda başkanlarının kullandıkları araçlardan tutun da ücretlerine kadar birçok konunun masaya yatırılarak bu konuda vicdanları teskin edecek hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
Maalesef gelinen noktada kamu kurumları, belediyeler, sendika, birlik veya
oda başkanlarının/yöneticilerinin lüks araçları ve yüksek maaşları vicdanları
yaralayacak boyutlara ulaşmıştır. Elbette hepsini aynı kefeye koymak doğru olmaz.
Çünkü bu konularda son derece titiz davrananlar vardır. Takdirle ifade etmek
isteriz ki bu konuda çok duyarlı yöneticilerimiz de bulunmaktadır.
Özellikle bu konularda sol sendikaların daha mütevazi davranış sergilemeleri
üzerinde durulması gereken bir konudur diye düşünüyoruz. Belli ki işçi ve memurlar
bu konuyu çözecek etki ve yetkiden uzaktırlar. Öyleyse bu konuda kamunun ciddi
adımlar atarak kanuni düzenleme yapması kaçınılmazdır. Konuyu kurumların ve
yöneticilerin takdirine bırakmak ya da sendikaların genel kurullarına havale etmek
işi çok basite almak anlamına gelecektir.