4483 sayılı Kanundaki 45 günlük azami ön inceleme süresi mutlak süresi mi?

4483 sayılı Kanunda yer alan 45 günlük azami ön inceleme süresinin Danıştay Kararları ve Anayasa Mahkemesi Kararı doğrultusunda mutlak süre olmadığı ancak zorunlu hal ve durumlarda aşılabileceği, bu durumun da ön incelemenin sıhhatini etkilemeyeceği vurgulanmıştır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Haziran 2023 10:49, Son Güncelleme : 08 Haziran 2023 10:50
4483 sayılı Kanundaki 45 günlük azami ön inceleme süresi mutlak süresi mi?

Bilindiği üzere, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un "süre" başlıklı 7'nci maddesinin birinci fıkrasında aynen " Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun 5'inci maddenin birinci fıkrasına göre öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre, zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir."

Yukarıda geçen 5'inci maddenin birinci fıkrasında ise "İzin vermeye yetkili merci, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlediğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatır."

Bu maddelerin incelenmesinden, ön inceleme süresi suçun öğrenildiği tarih dahil 30 gün, zorunlu hallerde sadece bir defa uzatılmak üzere ayrıca 15 gün olmak üzere toplamda 45 gün olacağı açıktır.

Burada geçen 45 günlük süre mutlak mı değil mi? Sorusunun üzerinde değerlendirme yapmak gerekir.

"Mutlak" kavramının TDK anlamı şunlardır. Salt, kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık, kesinlikle.

4483 sayılı Kanunda bahsi geçen 45 günlük süre mutlak mı değil mi derken kesin mi değil mi, uzatılabilir mi değil mi anlamları taşımaktadır.

Konu hakkında yol gösterici nitelikte Danıştay Birinci Dairesinin 01.02.2017 tarihli kararında (Esas: 2016/1760, Karar: 2017/99) aynen " Oysa, 4483 sayılı Kanunun 7'nci maddesindeki, yetkili merciinin en geç kırk beş gün içerisinde ilgili memur veya diğer kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda bir karar vermek zorunda olduğu yolundaki hükmün, ön inceleme konusu eylemin niteliği, kapsamı, özelliği dikkate alınmadan her ön incelemede mutlak uyulması gereken mutlak bir süreyi ifade ettiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı, zira, ön inceleme konusu eylemin teknik özellikler içermesi, niteliği, kapsamı, eylemin aydınlatılması için gerekli görülen bilirkişi incelemesinde geçecek süre gibi zorunlu sebeplerle bu sürenin aşılabileceği, bu durumların varlığı halinde kırk beş günlük sürenin aşılmasının, ön incelemenin geçerliliğini ve hukukiliğini etkilemeyeceği açıktır." şeklinde hüküm kurulmuştur.

Bununla beraber, Anayasa'ya bireysel başvuruya konu olan bir olayda (Başvuru Numarası: 2018/3154, Karar Tarihi: 26.05.2021) 45 günlük sürenin aşılmış olmasının ön incelemenin sıhhatini etkilemeyeceğinden hareketle adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediğine karar verilmiştir. Bu kararda aynen; " 53. 4483 sayılı Kanunun 7'nci maddesinde soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın ön inceleme emrinden itibaren otuz gün içinde verilmesi gerektiği belirtilmiş, zorunlu hallerde bu sürenin on beş gün uzatılabileceği düzenlenmiştir. Fakat soruşturma izni verilmesine ilişkin söz konusu sürenin Danıştay Birinci Dairesince (T. 10.12.2015, E.2015/1448, K.2015/1722; T. 01.02.2017, E.2016/1760, K.2017/99) düzenleyici süre olduğu, hak düşürücü süre olmadığı kabul edilmiştir. Bu nedenle zorunlu durumlarda bu sürenin aşılmasının ön incelemenin sıhhatini etkilemeyeceği ifade edilmiştir. Buna göre soruşturma izni verilmesine yönelik sürenin düzenleyici süre olduğu ve gerektiği hallerde söz konusu sürenin aşılabileceği Danıştay içtihatlarında istikrarlı bir şekilde kabul edildiği görülmüştür. 54. Bu durumda başvurucunun soruşturma izninin mevzuatta belirtilen süreden sonra verildiğine ilişkin iddiasının karar sonucunu etkileyecek bir iddia olmadığı Danıştay içtihatlarında kabul edildiğinden Mahkemenin gerekçeli kararında bu iddiayı karşılamamış olmasının gerekçeli karar hakkını ihlal etmediği değerlendirilmiştir. 55. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir."

Yukarıda detaylı açıklandığı üzere, 4483 sayılı Kanun çerçevesinde 30+15=45 günlük azami ön inceleme süresinin mutlak olmadığı ancak zorunlu durumlarda aşılabileceği sonucuna ulaşılmıştır..

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber