ÖSS'de 103 bin açık kontenjanın sorumlusu: ÖSYM
160 bin açıkla ek yerleştirmeye gidildi, ancak birinci kayıttaki taban puanın altında başvuru kabul edilmediği için yine 103 bin açık kaldı. Bu da 5 milyar dolarlık israf demek YÖK ve ÖSYM, hangi puanda kaç kişinin bulunduğuna yönelik yanlış analiz yapınca on binlerce kontenjan boş kaldı. Hem de en iyi üniversitelerde. Boğaziçi, ODTÜ, Galatasaray, İTÜ, Hacettepe ve diğer tüm üniversitelerde yüzlerce, hatta bazılarında binlerce kontenjan açığı var. Toplam açık sayısı tam 103 bin. Kazanıp da kayıt yaptırmayacak olanlar da dikkate alındığında toplam açığın 110 bini bulması bekleniyor. Ve bu koş kontenjanların 55 bine yakını devlet üniversitelerine ait.
Peki bu kontenjanlar, öğrenciler, bu üniversiteleri istemediği için mi boş kaldı? Kesinlikle hayır. Boğaziçi'ni, Galatasaray'ı, İTÜ'yü, ODTÜ'yü kim istemez ki?
ÖSS ek yerleştirmede, mevcut taban puanların daha üzerinde bir puan isteniyor. Oysa o puanın üzerinde olanlar zaten bir yerlere yerleşmiş durumda. Dolayısıyla, herhangi bir fakülteye daha önce yerleşenler, ek yerleştirmeye başvuramadıkları için, bu kontenjanlar boş kaldı. Yani en iyi üniversitelerde bile boş kontenjan var ama ortada yüksek puanlı öğrenci kalmadığı için kontenjanlar doldurulamadı.
ÖSS de iflas etti
YÖK ve ÖSYM'nin öngöremediği, iyi analiz edemediği işte bu. Oysa adaylara yönelik tüm istatistikler ellerinde mevcut. Örneğin, yüksek puanla öğrenci alan üniversitelerdeki boş kontenjan sayısı da belli, açıkta kalan yüksek puanlıların sayısı da. Eğer bu rakamlar iyi analiz edilebilseydi, ek yerleştirme dönemi böyle bir fiyaskoya dönüşmezdi.
Peki ek kontenjandan kimler yararlanabildi? Geleceği üzerine kumar oynayanlar ve riske girenler. İlk yerleştirmede bir iki tercih yapıp yüksek puanla açıkta kalanlar, ikinci yerleştirmede istedikleri yere girdiler.
Bu doğru bir yöntem mi? Kesinlikle hayır. Hiç kimse ama hiç kimse, öğrencilere, gelecekleriyle ilgili kumar oynatma hakkına sahip değildir. Ama YÖK ve ÖSYM öğrencileri buna zorunlu kılıyor.
Tıpkı SBS sistemi gibi ÖSS sistemi de iflas etmiştir ve bu yüzden, hem kontenjanlar açık kalmış hem de öğrencilerin hayalleri çalınmıştır.
İşte bu nedenle, gelecek yıla hiç ertelemeden, acilen yeni bir kayıt dönemi açılmalıdır. Ama tıkanıklığı açacak bir sistemle.
En iyiler de boş kaldı
Ek yerleştirmede Boğaziçi'nde toplam 19 boş kontenjan vardı, 18'i açık kaldı. Galatasaray'da 8'in 4'ü, ODTÜ'de de 258'in 222'si boş kaldı.
İnanmak mümkün değil ama bakın çok daha çarpıcı rakamlar var:
Hacettepe'de 232'de 158, Sakarya'da 3288'de 105, Selçuk'ta 4157'de 1910. Arel'de 3706'da 378, İzmir'de 969'da 100, Bilgi'de 1964'te 136, Bilkent'te 1275'te 86, Kültür'de 840'da 83, Okan'da 3300'de 226, Aydın'da 6153'de 619, Yakındoğu'da da 3496'da 159 kayıt gerçekleşti.
Hadi vakıf üniversiteleri daha çok kontenjan için açgözlü davrandılar ve yeni fakülteler açtılar, peki YÖK bunlara nasıl izin verdi? Daha da önemlisi, boş kalmalarına nasıl seyirci kaldı?...
Bu arada, henüz kesinlik kazanmadı ama şok gelişmeler de yaşanıyor. YÖK'ten kuruluş izni alıp, ek kontenjanla öğrenci alan bazı üniversiteler, bazı fakültelerine yeterince kayıt olmadığı gerekçesiyle, çok az sayıdaki öğrenciyi başka fakültelere yönlendiriyor. Örneğin, eğitim fakültesini kazanan öğrenciler, fen edebiyat fakültesine kayıt yaptırmaya ikna ediliyor.
Yeni kayıt dönemi şart
Bu kadar fazla kontenjan açığı A'dan Z'ye tüm üniversitelerde derin yaralar açar. Vakıf üniversitelerinin pek çoğu ekonomik açıdan çökmek üzere. Tüm ümidini üniversite öğrencilerine bağlayan KKTC ekonomisi de krizin eşiğinde.
Bu yılki kontenjan açığının en önemli nedenlerinden biri de yine YÖK ve ÖSYM'nin yanlış tutumu. Her iki kurum da, tam da tercih dönemlerinde, sınav sisteminin gelecek yıl değişeceğini ve bugünkünden çok daha avantajlı olacağını ima edince, öğrencilerin kafası karıştı. Üniversiteye giriş hayallerini gelecek yıla ertelediler. Oysa, seneye üniversiteye girmek, kesinlikle, bu yıldan daha kolay olmayacak.
Üstelik 103 bin kontenjanın boş kalmasının bir maliyeti var. Bu da yaklaşık 5 milyar dolarlık israf demek.
Bu yüzden, aklın, mantığın, birikimin öncelik kazandığı yeni bir kayıt dönemi kesinlikle şart.
Özetin özeti: Galatasaray, İstanbul, Kabataş gibi en iyi anadolu liselerinin yanı sıra ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi gibi en iyi üniversitelerde de on binlerce kontenjan boş kaldı. Oysa o boş kontenjanlar, milyonlarca öğrencinin hayaliydi. MEB, YÖK ve ÖSYM sadece seyrediyor!..
