MEB'deki Ders Programı Çalıştayına öneriler?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Mart 2010 00:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığında öncelikle "ders saatleri Liseler'de 45'ten 40 dakikaya indirilsin mi indirilmesin mi?" şeklinde başlayan tartışma ile ilgili olarak 15-16 Mart 2010 tarihlerinde bir çalıştay yapılacaktır.

Talim ve Terbiye Kurulunun internet sitesinde;

?İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında uygulanan haftalık ders çizelgelerinin; haftalık toplam ders sayısı, ortak dersler, alan/dal dersleri, seçmeli dersler ve seçmeli derslerin seçiminde karşılaşılan sorunlar, genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında 9. sınıfların ortak sınıf olması, yatay ve dikey geçişlerde denklik işlemleri, alan/dal seçiminin hangi sınıflarda belirleneceği, yüksek öğretime geçişte, alınan derslerin ve ders saatlerinin yeterliliği gibi konular bakımından değerlendirilmesi amacıyla Ankara Başkent Öğretmenevinde 15-16 Mart 2010 tarihlerinde yapılacaktır. ??

şeklinde duyurulan çalıştayın verimli geçebilmesi için bence iki güne sıkışan değil daha uzun süre ve geniş kapsamlı bir çalışmanın yapılması gerekirdi.

Konu ile ilgili uygulayıcılardan mutlaka dönütler alınmalı ve bunlar değerlendirilmeliydi. Katılımcılara bakıldığında öğretim görevlilerinden öğrencilere kadar varan bir yelpazede davetli olduğu görülmektedir. Temennim bu konuda yapılacak çalışmanın eğitim sistemimize yararlı olmasıdır.

Öncelikle ders saati 40 dakikaya düşürülmeli mi?

Uygulamaya bakıldığında 31.07.2009 tarihli ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde

?MADDE 7 ? (1) Ortaöğretim kurumlarında bir ders saati süresi 45 dakikadır. Ancak, ikili öğretim yapan ortaöğretim kurumlarında bu süre mevsimlere göre 40 dakika olarak da uygulanabilir.?

denilmektedir. Yani mevcut uygulamada ikili eğitim yapan okulların uyguladıkları bir programı tekli eğitim yapan okulların uygulamasında da bir sakınca yoktur. Yılda şu kadar dakika eder, müfredat yetişmez, 5 dakika çok önemli söylemlerinde bulunanlara çokça katılmıyorum. Bu söylemleri dile getirenlere yıllardır neredeydiniz? İkili eğitim yapan okullarda okuyan çocukların hakları hiç mi aklınıza gelmedi bugüne kadar? diye sormak istiyorum.

Bu nedenle bu tartışma yersiz olup uygulamada var olan eşitsizliğin (ikili eğitim yapan yapmayan arasındaki) giderilmesi adına da yerinde bir karar olacaktır.

Çalıştay konusuna gelince;

1. Birinci sınıflar okula başlarken, oryantasyon ve eğitimimiz başlığıyla yazdığım yazıda;

?Haftalık Ders Saati Sayıları

1.Sınıfların oryantasyonu konusundan daha da mühim olan bir husus ise bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi eğitimde haftalık ders saatlerinin süreç ilerledikçe artması yönünde bir uygulamaya geçilmesidir.

Bu konuda yüksek lisans eğitimim sırasında hazırladığım bir çalışmadan alıntı yaparak açıklama yapalım:

?? birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi ilköğretimde haftalık ders saatleri kademeli olarak artmalıdır.

Almanya'da haftalık ders saati, eyaletlere göre ilkokul 1. ve 2. sınıflarda 17-23, üst sınıflarda 23-27 ve orta okulda da 30-32 saattir. Avusturya'da haftalık ders saati, ilkokul 1. ve 2. sınıflarda 21, 3. ve 4. sınıflarda 25 ve orta okulda da 32-34 saattir. Hollanda'da haftalık ders saati, ilköğretim birinci kademede 22 ve ikinci kademede 25 saattir. İlköğretim okullarında haftalık ders saati Belçika'da 28, Fransa'da 26-27, Lüksemburg'da 30 ve Portekiz'de 25-31 saattir (Sağlam, 1999, 19-303). İngiltere'de 5-7 yaş arası öğrenciler için 21 saat, 8-11 yaş için 23-30 saat, 12-16 yaş için 24 saatten oluşan haftalık ders programı uygulanırken İtalya'da ilk yıl haftada 27 saat, 2. yıldan itibaren 30 saat ders vardır. Finlandiya'da da haftalık ders saati 19-32 saat arasımda değişir (Türkoğlu, 1999, 205-431, Aktaran Arı,2005 ). Görüldüğü gibi birçok Avrupa ülkesi, ilköğretimde her sınıf için aynı haftalık ders saati uygulamamaktadır. Yeni başlayan sınıftan üst sınıflara doğru artan bir uygulama içerisindedirler. (Arı, 2005)

Prof Dr. Adil Türkoğlu'nun yukarıda verilen araştırmasında olduğu gibi bizde de haftalık ders saatleri mutlaka gözden geçirilmelidir. Bunun için en akılcı çözüm, 1,2, 3 ve 4. Sınıflarda 6 olan günlük ders saatinin 5'e indirilmesi şeklindeki bir uygulama olacaktır.

Böylece İkili eğitim yapan İlköğretim Okullarımızda 2005 yılından itibaren öğlenci olan 1,2,3,4. sınıfların 6 saatten 5 saate indirilmesi ile kazanılacak zaman dilimi öğrencinin teneffüs vakitlerinin uzatılmasında, erken gelen öğrencilerin biraz daha geç gelmelerinin sağlanmasında ve geç çıkan öğrencilerin erken çıkarılmalarının sağlanmasında kullanılabilecektir. Böylece küçük öğrenciler haftada 30 yerine 25 saat eğitim yapacaklardır.?

Birçok gelişmiş ülkede de uygulanan bu sistemin Türkiye'de de uygulanması yerinde bir karar olacaktır.

Eğer gerçek anlamda oryantasyon ve eğitimde verimlilik düşünülüyorsa bu hususların da en azından tartışılması ve ülkemiz şartlarına en uygun çözümlerin kalıcı olarak bulunması gerekmektedir.

Eğitimde araştırılmadan, tam olarak incelenmeden ve eğitimin; sosyolojik, psikolojik ayaklar dahil tüm ayakları bilimsel olarak oturtulmadan yapılacak çalışmalar yarardan çok zarar getirebilir.?

Cümleleri ile ele almıştım.

Bu yapılırken öğretmenlerin özlük haklarına dokunmak gibi bir yöntem uygulanmamalı (ek dersin düşürülmesi vs?) gerekirse ders saati düşürülen alanlarda görev yapacak sınıf öğretmenlerimizin artan zamanları sosyal etkinlikler, rehberlik, hizmet içi eğitim gibi alanlarda değerlendirilmelidir.

2.Öğrencilerin ilgi alanlarına hitap edebilecek, öğrencinin kendince önemli ve ilgili gördüğü dersleri seçebilmesine olanak verilmelidir. Bunu söylerken tüm aklı selim insanların ortaöğretimde öğretmenleri tarafından verilen ya da o süreçte öğrendikleri bilgilerin ne kadarını hatırladıklarını düşünmeye davet ediyorum.

3.Öğrencilerin daha önceden mezun olup hayata atılmalarına ya da üniversiteye girmelerine olanak tanınacak düzenlemeler yapılmalıdır.

4.Ortaöğretim Dil Alanı ile Sosyal Alanlarında Matematik dersleri bulunmadığı halde YGS sınavında bu derse ağırlıklı olarak tabii olacak bu öğrenciler için düzenleme yapılmalıdır. Çünkü yeni sistemde YGS sınavı önemli bir aşama olarak karşımıza çıkmaktadır. Matematik özellikle Temel Matematik derslerinin bu alanlarda alan seçiminden sonra da yer alması gerekir.

5.Birçok ülkede olduğu gibi okul ve tatil dönemleri yeniden düzenlenmelidir. Örneğin; 2 ay ders 15 gün tatil, 2 Ay ders 30gün tatil (yarıyıl tatili), 2 ay ders 15 gün tatil ve 2 ay ders 2 ay tatil (yaz tatili)? şeklinde bir takvim uygulanarak öğrencilerin dinlenme olanakları kısa sürelerde sağlanmalıdır. Böylece bakanlık yetkilileri sınavlar öncesi (ÖSS,SBS?) mecburiyetten vermek zorunda kaldığı izinleri de vermek zorunda kalmayacak yıllık çalışma takvimini sınavlara göre düzenleyebilecektir.

Orta öğretimde 2.dönem başında sorumluluk sınavları yapılmakta ve o ilk hafta içerisinde eğitim öğretim fazlaca aksamaktadır. Bu duruma da bir nebze çözüm bulunmuş olacaktır.

Öğrenciler de tatil dönemlerinde eksikliklerini giderebilecekler ek eğitim almak, takviye almak isteyen öğrenciler için 2 aylık eğitim döneminin telafisi 15günlük tatil sürecinde tamamlanması yoluna gidilebilecektir. Bu durumda öğrencilerin eğitim süreci daha sağlıklı yürütülebilecektir.

Ayrıca sınavların planlaması, dönemlerin planlaması her gün derslerin boş geçmesine sebebiyet veren hizmet içi eğitimler, zümre toplantıları, kurullar, bayram hazırlıkları? buna göre planlanarak ara tatil sürelerinde gerçekleştirilebilir. Öğretmenlerin yaz tatili ve ara tatildeki 15 günlük izin sürelerine dokunulmadan eğitim adına verimli çalışmalar yapılabilir. Yukarıda saydığımız öğretmen çalışmaları kalan ara tatil dönemlerinde gerçekleştirilebilir.

Planlama örneği:

I.Dönem:9 hafta

I.Dönem tatili 2 Hafta

II.Dönem:9 hafta

II.Dönem tatili 4 Hafta (yarıyıl)

III.Dönem:9 hafta

III.Dönem tatili 2 Hafta,

IV.Dönem:9 hafta

IV.Dönem tatili 8 Hafta (yılsonu)

Görüldüğü üzere ders yapılacak hafta sayısı yine 36 olup 180 iş gününden oluşacaktır.

Böylece bayram tatilleri de belki sürecin içerisine katılarak eğitim süreci daha verimli yönetilebilecektir.

Avrupa ve birçok ülkede var olan bu uygulamalar tabii ki ülkemiz şartlarına göre bilimsel gerçekler ortaya konularak tartışılmalı ve ondan sonra uygulamaya koyulmalıdır?

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber