Hesap Uzmanları Derneğinden sert açıklama...

Haber Giriş : 08 Mart 2005 13:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Değişim ve Değişmesi Gerekenler...

Bilindiği üzere, son aylarda basın yayın organlarında ?Gelir İdaresi'nin Yeniden Yapılandırılması? başlığı altında çeşitli haber ve yorumlar yer almaktadır. Ancak kamuoyunun gündemine, gelir (vergi) politikasının ve bu politikayı yürüten idari birimlerin sorunlarının ve örgütlenme modelinin tartışılması biçiminde sunulması gereken bu konu, bütün çabasını değişimi ?fırsata? çevirme gayreti içindeki dar grupların çıkardığı karmaşayla yön değiştirmiş ve sonuç olarak bu grupların nasıl ?terfi? edebileceklerinin tartışıldığı bir düzeye indirilmiştir. Üstelik konunun bu düzeye indirilmesiyle de yetinilmemiş; var olan kimliklerinden rahatsız oldukları için statü ve kimlik avcılığına soyunan aynı çevreler, ?ülke çıkarı? gibi bazı değerlerin arkasına saklanarak önce Maliye Bakanı'na bağlı olarak üst düzey denetim yapan Hesap Uzmanları Kurulu'nu ve mensuplarını eleştirmeye çalışmışlar, sonra da kendilerince eleştirdikleri, ancak ?tek çatı? yaklaşımıyla ulaşmak istedikleri sonucu (statüyü) işaret ederek Hesap Uzmanları Kurulu ile ?birleşmek? şeklindeki niyetlerini ortaya koymuşlardır. Hangi şekilde sunulmaya çalışılırsa çalışılsın, hangi hamasi repliklerin arkasına saklanılmış olursa olsun; kamusal denetimin etkinliğini azaltmak ve hatta yok etmek dışında bir sonuç vermeyecek formül ve söylemler, bireysel çıkar kaygılarının dışavurumundan başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu gelişmeler içerisinde daha da vahim olanı, yukarıda belirtilen kişi ve grupların; hukukun, aklın ve mantığın sınırlarını zorlayacak bir yaklaşım sergileyerek, kendi çıkarlarına uygun bir yasal düzenleme yapılamaması halinde, yasaların yüklediği görevleri yapmayacakları tehdidiyle, yasama ve yürütme gücünü etkileyebileceklerini düşünmeleri ve bu konuda çaba göstermeleridir.

Bağlı oldukları birimin yeniden yapılandırma çalışmalarına katkı sağlamak ve bu şekilde de kendi gerçekleriyle hesaplaşmak yerine, konuyu bütün platformlarda ?terfi ve statü talebi? biçiminde sunan bu grupların taleplerinin, esasında hangi ?gerekçelere? dayandığını görebilmek için, öncelikle Türkiye'de vergi denetiminin nasıl yürütüldüğünü kısaca görmek yararlı olacaktır.

Türkiye'de vergi denetimi tek çatı altında yapılmaktadır; bu çatı da Maliye Bakanlığı'dır. Maliye Bakanlığı çatısı altında ve her gelişmiş ülkede olduğu gibi, vergi yükümlülerinin belli ölçütlere göre segmentasyonu çerçevesinde, çok kademeli olarak yürütülen vergi denetiminin üst kademesini Maliye Bakanı'na bağlı ve Bakan adına denetim yapan Hesap Uzmanları Kurulu ile Maliye Teftiş Kurulu oluşturmaktadır. Bu kademede ?Kurul? sıfatını haiz başka bir denetim birimi mevcut değildir. Sonraki kademe ise Gelirler Genel Müdürlüğü bünyesinde Gelirler Kontrolörlerince yürütülen merkezi denetim ve daha sonra da yine aynı Genel Müdürlüğün kontrolü altında, Vergi Denetmenleri, Defterdarlar ve Müdürler tarafından yürütülen yerel vergi denetimidir.

Belirtilen denetim yapısının, toplumsal ve ekonomik yapının gereği olarak kademeli olması; vergi yükümlülerinin profiline, akla, bilime ve Ülkemiz gerçeklerine uygundur. Denetim alanındaki yükümlülerin bazı kriterlere göre sınıflandırılması ve denetimin de bu sınıflara göre kademelendirilmesi, zorunlu bir yaklaşımdır. Hatta Ülkemizdeki mevcut kademelendirme uygulamasını ?çok başlılık? olarak görmek bir yana, yetersiz bulan ve daha ayrıntılı kademelendirmeler gitmeyi öneren meslek mensupları ve akademisyenler de bulunmaktadır. Mevcut örgütlenme modeline atfedilebilecek tek eksiklik, tüm denetim birimlerinin ve vergi denetim kademelerinin birleştirilmemiş olması değil, denetim birimleri arasında mesleki kriterlere dayalı olarak yükselme olanağının bulunmamasıdır. Bu eksiklik Gelir İdaresi'nin yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasa tasarısında belli ölçülerde giderilmekte ve belirlenen koşulları taşıyan Vergi Denetmenleri'nin Gelirler Kontrolörü olabilmesine olanak sağlanarak, aynı Genel Müdürlük içerisinde örgütlenmiş denetim birimleri arasında geçiş sağlanmaktadır.

Bilindiği gibi, Maliye Bakanlığı vergi denetim birimlerinde mesleğe başlama sınavla olup, bu sınavlar her denetim birimi bakımından başvuru koşullarını taşıyan herkese açıktır. Herhangi bir kişi Bakanlık Denetim Birimleri'nin (Hesap Uzmanları Kurulu ve Maliye Teftiş Kurulu) açmış olduğu giriş sınavlarına girebildiği gibi, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün açtığı Gelirler Kontrolörlüğü veya Vergi Denetmenliği sınavına da girebilmektedir. Hatta Gelirler Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan denetim elemanlarının, sınava başvuru koşullarını taşımaları halinde Bakanlık Denetim Kurulları'nın açmış olduğu giriş sınavlarına katılması da olanaklı bulunmaktadır. Örneğin, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün denetim birimlerinde görev yaparken, Hesap Uzmanları Kurulu'nun açmış olduğu giriş sınavını geçen onlarca kişi Hesap Uzmanları Kurulu'na katılmış ve Hesap Uzmanı olmuştur.

Vergi denetiminin yapısı ile denetim birimlerinin istihdam politikası ve uygulamaları bu şekilde iken, hadlerini aşarak ?kast veya oligarşik sistem?den bahisle ?tek çatı? talebini dile getirenler, esasında belli nitelikleri taşımadıkları ya da sınavını aşamadıkları için ulaşamadıkları mesleki kademelere, kargaşadan yararlanarak ulaşmak istemekte; bunu elde edemeyeceklerini anladıkları durumda ise, hedefe koydukları mesleklerin ve mensuplarının kendi seviyelerine inmesi için çaba sarf etmektedirler.

Bu talep ve çabalar belli slogan ve söylemlerle gizlenmeye çalışılsa da ?kişiseldir?; ?tedirginlik? ve ?değersizlik? duygularının ifadesidir. Genel bir yaklaşımla, kökeninde yetersizlik ve kendine güvenmeme anlayışı yatan ve korku biçimine dönüşen tedirginlikleriyle yaşayan kişi ve gruplar, kendilerine dahi itiraf edemedikleri bu durumu sürekli olarak gizlemeye çalışırlar. Zira, gerçek kimlikleri, ?yetenekleri? ve alışkanlıkları bilindiğinde hiç bir şekilde kabul görmeyeceklerini düşünürler. Gelir İdaresi'nin yeniden yapılanması sürecinde de belli çevreler, bu psiko-sosyal çerçeveye uygun düşen bir davranış kalıbını benimsemiş görünmektedirler. Buna göre, anılan kişi ve gruplar öncelikle kendilerinde bulunmayan (Kurul gibi) unvan ve sıfatları kullanarak, o unvan ve sıfatlara sahip mesleklerle birikim, kültür ve yetki yönünden ?eşit? oldukları şeklinde bir görüntü yaratmaya çalışmakta; bu çabada inandırıcı olamadıklarında ise, her bakımdan kendilerinden üstün olduklarını kabul ettikleri ve taklit etmeye çalıştıkları mesleklere ve mensuplarına saldırı düzenleyerek o meslekleri yıpratmayı denemektedirler.

Burada dikkat çeken nokta ise, her iki yolu yöntem olarak benimseyen dar grupların oynadıkları ?eşitlik? rolüne kendilerini fazlaca kaptırmış olmaları sebebiyle, oynamakta oldukları rol ile kendi gerçek kimliklerini ayırt edemez duruma gelmeleri ve bunun sonucunda da kendilerine yabancılaşmalarıdır. Bu yabancılaşmadır ki, ?Gelir İdaresinin Yeniden Yapılanması? projesini bu çevreler için ?terfi mücadelesi? şekline dönüştürmüştür.

Kurulduğu günden bu yana geçen 60 yıllık süreçte, Maliye Bakanlığı bürokrasisinin Türk Devlet yapısı içinde haklı bir saygınlığa kavuşmasına büyük katkıları olan Hesap Uzmanları Kurulu mensupları, yasaların verdiği yetkileri etkin ve hukuka uygun kullanmak suretiyle üst düzey denetim elemanı olma sorumluluklarını yerine getirdikleri gibi, gerek Maliye Bakanlığı'nın gerekse diğer Bakanlıkların pek çok biriminde görev alarak, bu birimlere her türlü desteği vermişler; disiplinli çalışma anlayışlarını, bilgi ve birikimlerini buralara aktarıp paylaşmışlardır. Buna karşılık, bu kadar emek verilen söz konusu birimlerin başında yer alan ve Hesap Uzmanları Kurulu mensuplarına düşündüklerinden ve kavrayabildiklerinden çok daha fazlasını borçlu olan Gelirler İdaresi bünyesinde yapılanan bu grupların nitel sorunlarının bugüne dek çözülememiş olması elbette üzüntü vericidir. Ancak, açıktır ki; belirtilen sorunların çözümü, ilgi alanına giren konularda topluma önderlik etme kaygısı bulunan Hesap Uzmanları Kurulu ve mensuplarının örnek alınmamasında ısrar etmekten ve hatta hadlerini aşan yersiz ifadeleri Kurul'a ve mensuplarına yöneltmekten geçmemektedir.

Her değişim, otorite kimliğinin ve yönetim modelinin de sorgulanmasına sebep olmakla birlikte, Gelir İdaresi içerisindeki bazı grupların, yıllarca yönetimi altında çalıştıkları ve model aldıkları Bakanlık Denetim Kurullarını önce engelleyici kurumlar olarak algılamaları ve sonra da bu Kurullar ile ?tek çatı altında? birleşmeyi talep etmeleri, kendi içinde çelişki yaratan ilginç bir tutumdur. Esasında, otorite ve yönetim modellerinin sorgulanması bile mesleki ve kurumsal kişiliğin oluşması ve gelişmesiyle doğrudan ilgilidir. Mesleki ve kurumsal kişiliğin gelişmediği ya da önemsenmediği ortamlarda, yönetim modelini tartışacak saygın bir birikim ve seviye beklemek olanağı da bulunmayacaktır. Yaşanan gelişmeler bu belirlemenin doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, bu grupların ?tek çatı ve terfi talepleri? ihmal edilse dahi, yıllarca model alınan otoriteye karşı sadece ve sadece haksız, yersiz ve saldırgan bir tavır takınılmakta; bunu yaparken de kendi mesleki birikim ve kültürlerinden gelen bir otoriteye değil, ayrı birer güç merkezi olarak gördükleri belli kişi ve kurumların söylemleri tekrar edilerek, daha güçlü olduğuna inanılan ?otoritelere? sığınılmaktadır. Bu durum ise ?kimlik bunalımı?nın daha da derinleşmesini getirmekten başka bir şeye yaramamaktadır.

Çağdaş meslekler var oluşunun bilincinde olan, yarattığı değer ve kültürlerle yaşayan, kendi dinamikleriyle davranan ve kendiyle yüzleşmekten korkmayan mesleklerdir. Bu çerçevede, Gelir İdaresi'nin yeniden yapılanmasının yani değişimin, değişimi bireysel ve mesleki çıkarları yakalama şansı olarak gören dar gruplara da sağladığı önemli bir fırsat bulunmaktadır:

Kendi gerçeklerini görmezden gelmek, her türlü olay ve gelişmeden bireysel çıkarlar beklemek, değişimi fırsatlar silsilesi olarak görüp platonik ?üstünlük? hevesleri içinde kimlik bunalımını derinleştirerek sürdürmek yerine; çok kolay olmasa da beğenmediği ?kendisi? ile hesaplaşmak ve ?kendisini? değiştirmek fırsatı.

Haberi Gönderen: Aziz Demirci
Hesap Uzmanları Derneği Başkanı

http://www.hud.org.tr

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber