Kılıçdaroğlu'na grupta konuşurken protesto

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 09 Kasım 2010 13:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP meclis grubunda konuşmasına başlamadan protesto ile karşılaştı. Kılıçdaroğlu 'CHP grubu şov yeri değildir' dedi

Toplantı Önder Sav yanlısı bir partilinin protestosu ile başladı. Kemal Kılıçdaroğlu CHP şov grubu değildir diye cevap verdi. Sav ve Okay'ın Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını alkışlamaması dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"CHP DEVRİMCİLERİN ADRESİDİR"

Geçen hafta çok yoğun bir gündemimiz vardı. CHP'de değişim yaşadık ve bir daha tarihe gösterdik ki CHP değişimin adresidir. Dönüşümün adresidir ve CHP devrimcilerin adresidir. Tek amacımız Türkiye'nin üzerindeki kara bulutları dağıtmak. Partimiz dünyanın sayılı partilerinden birisidir.

Bir toplumu yaratan, devrimleri gerçekleştiren bir partidir. Bunları yapanlar, bu partimizin içinde yıllarını vermiş değerli parti büyüklerimizin bazıları yaşamlarını yitirdi, bazılarıyla birlikteyiz. Bu partiye emeği geçen genel başkandan üyesine kadar herkese şükran borçluyuz. Borçlu olmaya devam edeceğiz.

"CHP DİK DURAN BİR PARTİDİR"

Birilerinin hevesinin kursağında kaldığını çok iyi biliyorum. CHP'nin kültürü vardır. Tarihsel derinliklerinden alıyor bu kültür. Uygarlıktan sanattan alıyor. Edebiyattan alıyor. CHP onurlu bir partidir. Dik duran bir partidir. Topluma halkına saygılı olan bir partidir. Onun için birilerinin hevesi kursağında kaldı. Ama biz kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

ATATÜRK'ÜN SÖZLERİYLE SESLENDİ

Bugün 81 il başkanımızla, ilk genel başkanımıza Mustafa Kemal'e gittik. Ona sevgimizi anlattık ve Mustafa Kemal'in 1923'te söylediği bir sözü burada paylaşmak istiyorum. O sözler 2010'nun Türkiye'sinde de geçerli.

?Milletin karşısında namuslu olmak, namuslu hareket etmek lazımdır. Milleti aldatmayacağız. Millete daima ve daima gerçeği söyleyeceğiz. Belki hata ederiz. Gerçek zannederiz. Fakat millet onu düzeltsin! Kendimizi kimsenin üstünde görmeye de hakkımız yoktur.? Bu bizim içinde geçerli.

Geçen hafta halkçı Ecevit'i andık. CHP Genel merkezinde andık. Halkın lideri olan Bülent Ecevit artık gönüllerimizde yaşıyor. Ama onun ilkelerini beraber götüreceğiz.

Bir üniversitenin çatısı altında, yine önemli bir sosyal demokrat lider olan Erdal İnönü'yü andık. Her iki lider bugün aramızda yoklar. Ama her iki lider demokrasinin de çağdaşlığında Türk siyasi tarihinde önemli bir yer

?30 YIL GEÇTİ ŞİMDİ HAYRAN KALIYORUZ?

Bir şeyin altını özellikle çizmek isterim. Liderler sorunları önceden görüp, önlem alan kişilerdir. Sorunların büyümesine halka yansımasına izin vermeyen kişilerdir. Bunlardan birisi de Erdal İnönü'dür. Doğu ve Güneydoğu'yla ilgili ilk raporu hazırlandır. Onun söyledikleri, o dönemin CHP'lilerin ön görüleri gerçekleşebilseydi, bugün farklı bir Türkiye'yle baş başa olacaktık. Aradan 30 yıl geçti, bugün Erdal Bey'in önerilerine hayran kalıyoruz. İşte lider budur.

TÜRK-İŞ ZİYARETİ

Dün TÜRK-İŞ'i ziyaret ettik. Kayıt dışı istihdamdan, işsizlikten, yoksulluktan, taşeron sisteminden söz edildi. Askeri darbenin getirdiği yasaların, sendikal hareketlerin kısıtlanmasından söz edildi.

Sizin konuştuklarınızın altına, ben de CHP genel başkanı olarak imzamı atıyorum dedim. Daha cesur olmalıyız dedim. Buradan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Ellerini vicdanlarına koysunlar.

Toplu sözleşme ve grev hakkını bu ülkeye kim getirdi? CHP. Örgütlü toplumun oluşmasına ilk kararı kim verdi? CHP. Taşeron işçiliğe son vereceğini kim söylüyor? CHP. Kayıt dışı çalışmaya kim karşı çıkıyor? CHP. 12 Eylül askeri darbesinin, işçi ve sendika hareketini kısıtlayan yasalarını biz kaldıracağız diye kim söylüyor? CHP. O zaman bütün işçi kardeşlerimin düşünmesi lazım. Eğer sizler gelecekte daha örgütlü bir toplum istiyorsanız, tek yeriniz vardır, o çatının adresi CHP'dir.

Hak verilmez alınır. Onlar hak istesinler, meydanlarda istesinler. Biz parlamentoda o hakları vermeye hazırız. Yine onların bir sloganı var. Susma sustukça sıra sana gelecek. Biz onlara sıra gelmesini istemiyoruz. Daha çağdaş bir toplum istiyorum.

?TÜRKİYE YOL AYRIMINDA?

Türkiye bir yol ayrımındadır. Demokrasiyi, hakları geliştiren bir Türkiye istiyoruz biz. Birileri zengin olurken, birileri yoksul olsun istemiyoruz. İşçileri de yanımızda görmek istiyoruz.

Bir bayram öncesindeyiz. Ama bir tabloyu da sizlere anlatmaktan kendimi alamıyorum. Bu da kayıt dışı çalışma. Düşünün, emek harcıyorsunuz, üretiyorsunuz ama sigortalı değilsiniz. Kayıtlı değilsiniz. Sigorta kütüğünde ölü, yok görünüyorsunuz. Belki aklınıza şu gelebilir. Üç gün beş gün sigorta olmasa da olur diyebilirsiniz. Sigortalı çalışanlar, yaşları 50'ye 60'a vurduğunda, geriye baktıklarında emekli olamadıklarını görecekler.

?İKTİDAR KAYIDIŞIYLA MÜCADELE ETMİYOR?

Ama bir şey söylüyorum. İktidar kayıt dışıyla mücadele ediyor mu? Hayır. Adeta özendiriyor. Bunun altında başka bir düşünce var. Geniş halk kitlelerini yoksulluğa teslim etmek. Bülent Ecevit şunu söylüyor: ?Ekonomik özgürlüğü olmayanın, siyasal özgürlüğü de olmaz.?

Onun için AKP'nin gizli gündemini bütün herkesin bilmesi lazım. Sigortasız, gelecek güvencesiz bir toplum yaratacaksınız ve onların elindeki siyasal özgürlükleri ellerinden alacaksınız. Türkiye'de demokrasinin önündeki en ciddi problemdir bu.

MÜEBBET YOKSULLUK

Dünkü Akşam Gazetesi'nde bir üniversite hocasıyla yapılan bir röportaj vardı. Hocamız şunu söylüyor. Geçmişte nöbetleşe yoksulluk vardı, şimdi ise devredilmiyor, onun yerini müebbet yoksulluk aldı. Soru şu, bu toplumda yoksulluğu müebbede dönüştüren iktidar kim? Eğer bunu keşfedebilirse yoksulumuz, kayıt dışı çalışan Türkiye'ye demokrasi gelir.

Yoksul sayısı arttığı için övünen tek siyasi parti Türkiye'de var.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber