Dinçer, 24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlama Töreni'nde konuştu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Kasım 2011 19:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Sürekli sorunları konuşuyor olan bir eğitim camiası, sanki hiçbir şey yapmıyormuş gibi algılanıyor. Şu anda bizim öğretmenlerimiz Türkiye'nin her köşesinde destan yazıyorlar aslında'' dedi.

Bakan Dinçer, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen öğretmenler günü kutlama programında yaptığı konuşmada, dünyadaki hızlı değişime değinerek, öğretmenlerin de bu değişimi takip edip, kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. ''Değişim olmazsa dünya durur'' sözünün önemli olduğunu belirten Bakan Dinçer, değişimin varlığı kabul edilse dahi insanların bu değişimin kendilerini de etkileyeceğini kabul etmesi gerektiğini söyledi. ''Değişim kör olur, bilgiyle aydınlanmazsa'' diyen Bakan Dinçer, bilginin eyleme dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekti.

Sorundan ziyade sorunun çözümüne ilişkin konuşulması gerektiğini belirten Bakan Dinçer, şunları kaydetti: ''Milli eğitim camiasının mutlaka değiştirilmesi gereken bir tavrı ve tarzı var. Biz 750 bin kişilik bir aileyiz. Bu kadar büyük bir camia içerisinde, aslında sorunların pek çoğunun o kadar cüzi olduğunu göreceksiniz ki. Ama sürekli sorunları konuşuyor olan bir eğitim camiası sanki hiçbir şey yapmıyormuş gibi algılanıyor. Şu anda bizim öğretmenlerimiz Türkiye'nin her köşesinde destan yazıyorlar aslında. Ama hiç kimse iyi yapılan, başarıyla yapılan hizmetleri dile getirip konuşmadığı için ve sorunlar gündemde olduğu için sanki bir şeyi başaramıyormuş gibi algılanıyor.''

Bakan Dinçer, şöyle devam etti: ''Bugün topu topu özürlü ataması yapamadığımız öğretmen sayısı 300 kişi. 700 bin kişilik bir aile içerisinde 300 kişinin meselesini Türkiye toplumunda eğitimin sorunu gibi ortaya çıkartıp koyuyorsanız o zaman yanlış bir yerden tutuyorsunuz demektir. Halbuki şu anda binlerce öğretmenimiz destan yazıyorsa, konuşmalıyız. Van'daki depremi yaşayan ve 'Ben ailemin yanında, evimde olayım' diye düşünen birkaç öğretmenimizin meselesini konuşuyorken, hiç kimse depreme rağmen aş evlerinde yemek dağıtan, soba taşıyan öğretmenlerimizi konuşmuyor. Orada var olan öğretmenlerimizin katkılarını, hayata nasıl tutundukları çabasını göremiyorsanız bir yerden eksik tutuyoruz demektir. Öyleyse biz öğretmen olarak başka türlü meseleye bakmak zorundayız.''

Öğretmeninin Her Yıl Değişmesini İster Miydiniz? Doğu Anadolu Bölgesi'nde il ve ilçe milli eğitim müdürleriyle yaptığı toplantıyı hatırlatan Bakan Dinçer, şunları belirtti: ''Öğretmenimiz eksik diyorlardı. Mesela bir il toplam 6 bin 500 öğretmene ihtiyacı var ama ilin 4 bin 700 öğretmeni var. Bin 800 civarında öğretmeni eksik. Biz bu eksik öğretmeni mi konuşmalıyız, yoksa var olan öğretmeni mi? Eğer siz eksik diyorsanız, 4 bin 700 öğretmeni göremiyorsunuz. Bizim düşünme yöntemlerimizi gözden geçirmeliyiz. 622 bin öğretmene sahibiz, ne müthiş bir güç. Buna mı bakmalıyım, yoksa 60 bin ücretli öğretmen istihdam ediyorum, kadro ile alacak olsaydım bu öğretmenleri, 40 bin eksiğim vardı. Ona mı odaklanmalıyım? O 40 bin kişi eksik bile olsa elimizde 660 bin kişi eminim diğerlerinin eksikliğini hissettirmeyecek ek bir çalışma ile bunu telafi edecekti. Niye hep birlikte yaptığınız bu emeğe sahip çıkmıyorsunuz? Eğitimin niteliği düşük, müfredatın şu sorunları var derken aslında yaptığımız çabanın pek çoğunun son yıllarda etki vermeye başladığını niye birlikte söylemiyoruz? Tabii ki sorunlarımız olacak ama biz yaptığımız şeyin de farkında olmalıyız.''

Öğretmenin sadece kendi çocuğunu değil, kendisine emanet edilen çocukları da düşünmesi gerektiğini belirten Bakan Dinçer, ''Bir sınıftan öğretmenin eksilmesi durumunda o sınıftaki öğrencilerin durumunu ne zaman konuşacağız? Eğer öğretmenlerimiz tam eğitim esnasında başka yere nakil talep ediyorsa onun yüz üstü bırakıp gittiği çocukları ne zaman konuşacağız? Bu ülkede, 40 ilde çocukların her yıl bir öğretmen değiştirdiği gibi bir sorunla karşı karşıyaysak o çocukların sorunlarını ne zaman konuşacağız?'' diye konuştu. ''Çocuğunuzun öğretmeninin her yıl değişmesini ister miydiniz?'' sorusunu salondaki öğretmenlere yönelten Bakan Dinçer, bu soruya bugüne kadar ''Evet isterim'' diyenin çıkmadığını söyledi. Öğretmenin herkesten daha bilgili olması gerektiğini de vurgulayan Bakan Dinçer, öğretmenin yaptığı işe sevgi katması gerektiğinin altını çizdi.

Van'daki Öğrenciden Bakan Dinçer'e Çiçek Van'daki depremi yaşayan ve törene katılan Emre Karabulut, konuşmasının öncesinde Bakan Dinçer ile bir süre sohbet etti ve ona çiçek hediye etti.

Van'daki depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin fotoğraflarına da yer verilen sinevizyon gösteriminde, törene katılanlar duygulu anlar yaşadı. Konuşma yapan emekli öğretmen Birgül Kutlu, öğretmenlik mesleğinin önemine değinerek, öğretmenlerin Türk bayrağının dalgalandığı her yerde görev yaptığını söyledi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı İdari ve Mali İşler Grup Başkanı Bekir Şirin ise, ''Ben Öğretmen Olmak İstiyorum'' isimli bir şiir okudu. Yeni atanana öğretmen Hazal Bolat da konuşmasında, toplumların kalkınmasında eğitimin önemine işaret ederek, öğretmenlerin çocuklara sadece alfabeyi değil, hayatı, yaşamayı da öğrettiğini belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber