Kürtaj aile planlaması yönteminde kullanılıyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de kürtajın aile ve çocuk planlaması yöntemi olarak kullanıldığını, bunun çok yanlış olduğunu belirterek, ''Kürtajın anneye inanılmaz zararları var. Kanama, rahim yırtılması, kısırlık, yapışıklıklar, enfeksiyonlar ve bunlara bağlı ağır durumlar, kanamalar, kanser eğilimi, bunları biz kadınlara anlatmayacak mıyız?'' dedi.Akdağ, Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 20 ülkenin sağlık bakanlarının katılacağı ''Sağlık Liderleri Forumu''na katılmak üzere ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, kürtaj konusundaki düzenlemeye ilişkin çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Kendileri için asıl olanın, hem annenin hem de bebeğin sağlığını koruyacak şekilde bir orta yol bulmak olduğunu vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti:
''Türkiye'de kürtaj maalesef aile ve çocuk planlaması yönteminde kullanılıyor, bu çok yanlış. Bu anneler için de çok yanlıştır. Kürtajın anneye inanılmaz zararları var. Kanama, rahim yırtılması, kısırlık, yapışıklıklar, enfeksiyonlar ve bunlara bağlı ağır durumlar, kanamalar, kanser eğilimi, bunları biz kadınlara anlatmayacak mıyız? Bu tartışmanın Türkiye gündeminde bulunması kadınların yararınadır.''
Bakan Akdağ, bu konuyu bu şekilde çarpıtarak tartışan bazı muhalefet milletvekillerine, bazı kadın örgütü üyelerine, bazı medya mensuplarına ve bazı hukukçulara, mal bulmuş mağribi gibi konuyu yanlış tarafından gündemde tutmaya çalışanlara seslenmek istediğini belirterek, şöyle dedi:
''Tecavüze uğramış bir kadının, bir hamile annenin çocuğunu alsanız da o annenin mağduriyetini ortadan kaldıramazsınız. O anne ağır bir şekilde mağdur olmuş bir insandır. Dolayısıyla tecavüzcüye verilen cezaları gelin ağırlaştıralım. Bir tecavüzcüye en ağır ne ceza verilebilir? Müebbet hapis cezası... Gelin bunu tartışalım. Konuyu bu mesele üzerinden tartışanlara sesleniyorum; bu teklifimi nasıl değerlendiriyorlar ve destek verecekler mi? Tecavüze uğramış bir kadın belki de bu toplumun en çok şefkate layık olan insanlarından biridir, tıpkı karnındaki bebek gibi. O bebek alınabilir-alınmayabilir tartışmasını bir kenara bırakalım. Onun mağduriyetini önlemek, caydırıcı olmak açısından gelin tecavüze yeltenen, bu işe sebep olan kimse, verilecek en ağır cezayı verelim. Eğer insanın haklarını, kadının haklarını koruyorsak, tecavüze uğrayan kadının hakkını koruyacaksak, bunun arkasında durmak gerekir.''
Tecavüze uğrayan bir kadının aslında tertemiz bir kadın olduğunu vurgulayan Akdağ, ''O kirlenmiş bir insan değildir. Tamamen masumdur. Tabii ki aynı zamanda mağdurdur, zulme uğramıştır. Bir defa bunun çok iyi bilinmesi lazım. Yani yanlış töre anlayışların kadına bu bakışı kesinlikle kabul edilemez'' şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl'ün yeni çocuk tanımı başvurusuna ilişkin, ''Makul bir yaklaşım olarak görüyorum. Zaten dünyada bebek, çocuk, kadın ya da insan haklarının yanında bir de annenin karnındaki bebeğin hakları kavramı var. Bu kavramın kuvvetlendirilmesine böyle bir önerinin destek olabileceğini düşünüyorum'' dedi.
Akdağ, Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 20 ülkenin sağlık bakanlarının katılacağı ''Sağlık Liderleri Forumu''na katılmak üzere ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ankara'daki kürtaj protestosundaki gözaltılara ilişkin soru üzerine Akdağ, hiçbir eylemde insanların gereksiz yere örselenmemesi ve gözaltına alınmaması gerektiğini belirterek, ''Ama demokratik hakkını kullanan herkes, hangi sebeple olursa olsun mutlaka onlar da hukuk dışı birtakım faaliyetlerde bulunmamalıdır. Tabii ki protesto hakları ya da tartışma hakları demokratik bir ülkede her zaman bakidir. Biz de bunu sonuna kadar korumalıyız'' şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, ''TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl'ün, çocuk tanımının 0-18 yerine eksi 1 ila 18 şeklinde yeniden tarif edilmesi için UNICEF ve Dünya Sağlık Örgütü'ne resmi başvuruda bulunduğunu'' söylemesi üzerine Akdağ, ''Makul bir yaklaşım olarak görüyorum. Zaten dünyada bebek, çocuk, kadın ya da insan haklarının yanında bir de annenin karnındaki bebeğin hakları kavramı var. Bu kavramın kuvvetlendirilmesine böyle bir önerinin destek olabileceğini düşünüyorum'' dedi.
Akdağ, başka bir soru üzerine, daha önce, ''Eğer herhangi bir biçimde sezaryen ve kürtajla ilgili geniş bir kısıtlama yapılacaksa, elbette burada ihtiyacı olan çocuklar ortada bırakılamaz, bunlara devlet sahip çıkar'' diye bir ifade kullandığını dile getirerek, ''Bunun anlamı, tecavüze uğrayan, hamile kalmış bir kadının asla kürtaj yapılamayacağı ya da bebeğinin alınamayacağı elbette değildir'' diye konuştu.
ABD'ye ''Sağlık Liderleri Forumu''na katılmak için gittiğini ifade eden Akdağ, 3-6 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek programda 20 farklı ülkeden sağlık bakanlarının yer alacağını kaydetti.
Akdağ, ''Sağlıkta Bakanlar Düzeyinde Liderlik Programı'' adı altındaki bu programın ana gayesinin, sağlık bakanları arasında dönüştürücü liderlik kavramının tanınması ve bunun teşvik edilmesi olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanı Akdağ, basın toplantısının ardından THY'nin tarifeli uçağıyla ABD'ye hareket etti.