Anadilde savunmayı öngören tasarısı komisyonda benimsendi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Kasım 2012 18:47, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, anadilde savunma ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan tasarıyı benimsedi.

Komisyon, tasarıyı tali komisyon olarak görüştü. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın 3 kanun teklifi de tasarı ile birleştirildi.

Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanık; iddianamenin okunması ve esas hakkında mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilecek. Sanık, savunma yapacağı oturumda tercümanını hazır bulunduracak. Bu imkan, yargılamanın sürüncemede bırakılmasına yönelik olarak kötüye kullanılamayacak.

Türkçe bilmeyen sanığa tercüman verilmesi imkanı, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanacak. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanacak.

Hapis cezasının infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi hallerine yeni bir erteleme nedeni getiriliyor. Ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettirememe'' hali de infazın ertelenmesi nedenleri arasına alınıyor. Buna göre; maruz kaldığı ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkumun cezasının infazı, iyileşinceye kadar geri bırakılabilecek.

Mevcut düzenlemede, hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılıyor. Tasarıya göre, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yer alan suçlardan mahkum olanlardan kapalı cezaevine girdikten sonra gebe kalanlar hakkında bu hüküm uygulanmayacak. Bu kişilerin cezası, ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunacak.

Üçer aylık sürelerle yapılan hastalık değerlendirmeleri, birer yıllık sürelerle yapılacak.

-İnfazın ertelenmesinin kapsamı genişletiliyor-

Tasarıyla, hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi şartlarından bazılarında değişiklik yapılıyor, ayrıca erteleme kapsamı genişletiliyor.

Buna göre, kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda ise 5 yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerin gelen hükümlünün istemi üzerine Cumhuriyet başsavcılığınca ertelenebilecek.

Erteleme her defasında bir yılı geçmemek üzere en fazla iki kez uygulanabilecek. Erteleme süresi içinde hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması halinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz edilecek.

-Erteleme terör suçlarında uygulanmayacak-

Erteleme; terör suçları, örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasına karar verilenler ile disiplin veya tazyik hepsine mahkum olanlar hakkında uygulanmayacak.

Hapis cezasının infazına başlanmış olsa bile; hükümlünün yükseköğrenimini bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü, bu kişilerin sürekli hastalık ve malullüleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülebilmesi, tarım topraklarının işlenebilmesinin imkansız hale gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve ivedi hallerde, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 6 ayı geçmeyen sürelerle hapis cezasının infazına ara verilebilecek. Ancak bu ara verme, iki defadan fazla olamayacak.

Erteleme isteminin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilecek.

Kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda 5 yıldan fazla hapis cezasının infazı için doğrudan yakalama emri çıkarılacak.

-Evli hükümlüler cezaevinde eşleriyle görüşebilecek-

Hükümlülere ödül olarak; azami ziyaret süresi uygulanabileceği gibi, tek kişilik odalarda televizyon bulundurma imkanı, takdir belgesi, hediye veya tavsiye mektubu verilebilecek. Ayrıca, hükümlülerin sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerden öncelikli olarak ve daha uzun süreli yararlanmaları sağlanabilecek.

Kapalı cezaevlerinde bulunan evli hükümlüler, 3 ayda bir kez olmak üzere, 3 saatten 24 saate kadar eşleri ile cezaevi personelinin yakın nezareti olmaksızın görüşme yapabilecek.

Çocuk hükümlülere, 2 ayda bir kez olmak üzere, 3 saatten 24 saate kadar ana ve babasıyla, vasisiyle cezaevi personelinin yakın nezareti olmaksızın aile görüşmesi yaptırılabilecek.

Çocuk eğitimevlerine nakiller, kurum görevlisinin nezaretinde yapılacak, açık cezaevine nakiller ise kurum görevlisi olmaksızın yapılacak. Bu halde, hükümlünün aynı il sınırları içinde bulunan cezaevleri arasındaki nakillerde aynı gün içinde; farklı illerde bulunan ceza infaz kurumları arasındaki nakillerde ise kurum amirinin 48 saati geçmeyecek şekilde belirleyeceği süre içinde nakledildiği açık cezaevine giriş yapması gerekecek.

Çocuk hükümlüler için ziyaret süresi 1 saatten az, 3 saatten fazla olmamak üzere belirlenecek.

-Ölüm veya hastalık nedeniyle verilen mazeret izni-

Ölüm veya hastalık nedeniyle hükümlüye verilen ''mazeret izni''nde de değişiklik yapılıyor ve hükümlünün nerede kalacağına açıklık getiriliyor.

Hükümlünün izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde kendi evi, ana, baba, eş, kardeş veya çocuğunun evinde, güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı cezaevinde kalmasına, güvenlik hususu değerlendirilmek ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle gidilen yerin valisi tarafından karar verilecek.

-Gece konaklaması gerektiği takdirde...-

Açık cezaevinde bulunanlarla kapalı cezaevi kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini, güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla 3 ayda bir, üç güne kadar izin verilebilecek.

İzin verilen tutuklunun, izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde, kendi evi, ikinci derece dahil bir yakının evinde, güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı cezaevinde kalmasına gidilen yerin valisi karar verecek.

Tasarıyla, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı aşamasında uygulamada karşılaşılan bazı sorunların giderilmesine yönelik hükümlere de yer veriliyor.

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazında aranan 6 aylık süre şartı, 31 Aralık 2015 tarihine kadar aranmayacak.

-''Tasarıyı Touareglerin selamlaşması olarak görebiliriz''-

AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, CHP'nin bu tasarıda, ''nerede durduğunu'' göremediğini söyledi.

İnsanların birbirleri ile selamlaşmasının ''merak etme sana karşı hiç bir husumetim yok'' anlamı taşıdığını ifade eden Bostancı, şöyle konuştu:

''Bu mesajı vermeyeceğiz insanlar için yolumuzu değiştiririz, yanlış anlayışa kapılmasınlar diye. Fas'ın derinliklerinde yaşayan Touareg halkı vardır. Volkswagen'in cipi de ismini oradan alır. Touaregler'in çölde yalnız başına seyahat ettiklerini düşünün. Karşıdan bir adam geliyor; in midir, cin midir, dost mudur, düşman mıdır- Belli değil. O gerilim ortamında o insanların selamlaşması merhaba deyip olmaz. onların selamlaşması bir saatlik seromoniyle, karşılıklı olarak üçer adım, beşer adım atarak, silahları varsa onları yere bırakarak, yavaş yavaş birbirine yaklaşma şeklinde olur. Çünkü emin olamazlar. Bugün Türkiye'de de insanların birbirinden emin olamadığı durum vardır. Bu tasarıyı Touaregler'in selamlaşması olarak görebiliriz.''

-Esas komisyona değişiklik önerildi-

Görüşmelerde, iktidar ve muhalefetin verdiği bazı önergeler de kabul edildi.

AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın, ''Tercüme hizmetleri, adli yargı adalet komisyonlarınca düzenlenen listeden sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirilecek'' önergesi kabul edildi.

AK Parti Ağrı Milletvekili Kerim Yıldız, ''evli hükümlülerin üç ayda bir yerine iki ayda bir görüşme yapmalarına, çocuk hükümlülerin de iki ayda bir yerine ayda bir ailesi ile görüşmesine imkan tanıyan'' önerge verdi. Önerge müzakerelerin ardından benimsendi.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'nün, ''açık cezavlerindeki nakillerde hükümlünün iaşe giderlerinin kurum tarafından karşılanmasına'' ilişkin önergesi de kabul edildi.

Kürkçü, ''açık cezaevinde bulunanlarla, kapalı cezaevi kurumundan açık cezaevlerine ayrılmaya hak kazananlara verilen izin süresinin 3 ayda bir yerine 2 ayda bir'' şeklinde olması yönünde önerge verdi. Kürkçü'nün bu önergesi de benimsendi.

Komisyon, kabul edilen bu önergelerde belirtilen hususları, esas komisyon olan Adalet Komisyonu'na sunacağı rapora ekleyecek.


Adalet Bakanı Sadullah Ergin, anadilde savunma yapılmasına imkan tanıyan tasarıya, ''Kendisini daha iyi ifade edebileceği dil'' ifadesinin özellikle konulduğunu belirterek, ''Bu, anadil kavramından daha geniştir'' dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, anadilde savunma yapılmasına ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan Ceza Muhakemesi Kanunu İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı, tali komisyon olarak görüşüyor.

Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, tasarının, uzun yıllardır ülke gündemini meşgul eden önemli bir konuda değişiklik içerdiğini belirterek, ''Bu demokrasi açısında çok önemli'' dedi.

Daha sonra söze alan Ergin, tasarıyla yapılan değişikliği, sadece anadilde savunma diye açıklamanın yeterli olmadığını, tasarıda anadil kavramından daha geniş bir tanımlama olduğunu söyledi.

Avrupa'nın değişik ülkelerinde üçüncü nesil olan Türklerin bulunduğunu dile getiren Ergin, ''Bunların ana dili Türkçe ama Türkçe'yi iyi kullanamıyorlar. Bu kişiler, 'senin ana dilin Türkçe' diye Türkçe'de savunma yapmaya zorlanırsa kendilerini iyi savunamazlar. Bu nedenle 'kendisini daha iyi ifade edebileceği dil' tanımlaması özellikle seçilmiştir ve bu anadil kavramından daha geniştir'' dedi.

Ergin, bazılarının, anadilleri Kürtçe olmasına rağmen, kendisini anadilinde savunabilecek şekilde Kürtçe'ye hakim olmadığını kaydetti.

Anayasa gereği yargılama dilinin Türkçe olduğunu ifade eden Ergin, kişiye, iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın verilmesinden sonra, kendisini hangi dilde daha rahat ifade edebilecekse o dilde savunmasını yapma imkanı tanındığını bildirdi. Ergin, düzenlemeyle, Türkçe bilmesine rağmen kendisini başka bir dilde daha iyi savunabileceğini söyleyen kişiye bu imkanın tanındığını belirtti.

Sadullah Ergin, tercümanın ilgili kişi tarafından mahkemede bulundurulacağını ve masrafın da o kişi tarafından karşılanacağını söyledi.

-''Hükümlü ve tutuklular için ödül mekanizması''-

Türkiye'de yaklaşık 130 bin hükümlü ve tutuklu ve bunların 40 bininin evli olduğunu belirten Ergin, ''40 bin kişinin eşiyle görüşmesi uygulaması mevzuatta yoktu. Hükümlü ve tutuklular için ödül mekanizması var, bu düzenleme içerisinde bu öngörülüyor. Bu bir hak olarak değil, cezaevi kuralarına uyum gösterenler açısından, idarenin ödül statüsü çerçevesinde kullandırılacak. Görüşmenin 3 ayda bir yaptırılması öngörülüyor, ancak fiziki altyapının iyileştirilmesi halinde, görüşme daha kısa sürelerde de yapılabilir'' dedi.

Adalet Bakanı Ergin, tasarıyla çocuk hükümlülere, anne ve babasıyla en geç 2 ayda bir birlikte kalabilme imkanı getirildiğini söyledi.

Hasta hükümlü ve tutukluların, infaz ertelenmesinden yararlanabilmesi için hayati tehlikelerinin olması şartı olduğunu ifade eden Ergin, ''Cezavinde hasta olanlardan, hayatını yalnız idare ettiremeyecek durumda olanların cezalarının infazının ertelenmesine ilişkin imkan getiriliyor. Bu kapsama girebileceğini düşündüğümüz 310 hükümlü ve tutuklu var. Bunları bir kısmı biberonla besleniyorlar'' diye konuştu.

-''Geceyi evinde geçirebilecek''-

Bakan Ergin, akrabasının cenazesine katılmak için verilen izinlerdeki kısıtlamaları kaldırdıklarını belirterek, izinli çıkan kişinin, geceyi öncelikle evinde ya da taziyeye gittiği akrabasının evinde kalması, orası güvenli değilse güvenli görülecek bir yerde, en sonunda ise cezaevinde kalmasına imkan veren düzenleme yaptıklarını kaydetti. Ergin, kişinin nerede kalacağı yönündeki takdiri o ilin valisine bıraktıklarını anlattı.

Mevcut durumda, hükmü kesinleşen kişinin infazının 6 aylık bir süre için ertelenebilmesi imkanı olduğunu dile getiren Ergin, tasarıyla bu 6 aylık süreyi 2 yıla çıkardıklarını söyledi. Ergin, çiftçilere verilen, ''tarımsal faaliyetleri nedeniyle infazını erteleme'' hakkının, beyaz eşya dükkanı sahibi kişilere de tanınacağını söyledi.

Ergin, kişinin kapalı cezavinden açık cezaevine, yanında refakatçi olmadan gidebilmesi imkanı getirildiğini bildirdi.

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Ergin'e, ''terör suçlularının da eşleri ile görüşme imkanından yaralanıp yararlanamayacağını'' sordu. Sadullah Ergin de bu haktan yararlanmak için, cezaevinde iyi halli olma şartının yeterli olacağını söyledi.

-''Bu ülkenin bölündüğünü kabul edelim''-

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Türkiye'nin her rengine saygılarının olduğunu söyledi.

''Tasarı, hukuk tekniği ve yasa yapma tekniği açısında sakat bir metin'' diyen Tarhan, tasarının birleştirici etki ve sonuç yaratmadığını, topluma güven vermediğini, moral ve umut aşılamaktan öte bölücü ve ayrıştırıcı bir dil kullandığını iddia etti.

Türkiye'de ceberut bir yargı sistemi olduğunu ileri süren Tarhan, ''Gerilimden ve kamplaşmadan nemalanan siyasetten vazgeçilmeli'' dedi. Tarhan, ''Bu ülke bölündü, bölündüğünü kabul edelim. Ama 'zengin yoksul' diye, 'bizden ve onlardan' diye bölünmedi, fiziki olarak bölünmeye başladı. Bir yandan 'idam' diye meydanları galeyana getiriyorlar, bir yandan da terörle pazarlık yapıyorlar. Seçim kazanmak için PKK ile işbirliği yaparlar, yine seçim kazanmak için idamı kullanırlar. Bugün olanların sorumlusu AKP iktidarı ve onun politik yargısıdır'' diye konuştu.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, açlık grevlerinin nedenlerinden birisinin de ana dilde savunma hakkı olduğunu söyledi.

Tutuklu ya da hükümlüye, ''parasını ödeyerek tercüman getirin'' demenin insan onurunu rencide edici bir durum olduğunu iddia eden Kaplan, ''Bu ticari mantığı tasarıdan çıkaralım'' dedi.

-Kaplan ile Eronat tartıştı-

Kaplan, konuşması sırasında kendisine laf atan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ile tartıştı.

Eronat'ın, ''Irkçılık yapıyor. Hırsız, milletin oyunu, iradesini çalıyorsunuz, baskı yapıyorsunuz'' sözlerine Kaplan, ''Sen konuşma. Milletin iradesi seni göndermedi buraya'' iddiasında bulundu.

AK Parti milletvekilleri Kaplan'a, ''bağırmadan konuş'' diyerek tepki gösterdi.

-''Acaba kendisi hangi partinin yargıcıydı-''-

AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, CHP'li Tarhan'ın her sözüne, ''AKP'nin yargısı'' diyerek başladığını söyledi. ''Acaba kendisi hangi partinin yargıcıydı-'' diye soran Şener, CHP'nin bu önyargıdan kurtulması gerektiğini belirtti.

Şener, ''Kaplan 'değişiklik Başbakan'ın iki dudağı arasında' dedi. Cezavlerinde onları ölüme sürüklemek acaba sizin iki dudağınızın arasında değil mi-'' diye sordu.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise ordunun boşalttığı yeri yargıçların doldurduğunu savunarak, ''Türkiye'de yargıçların diktatörlüğü son bulacak'' dedi.

Komisyon, verilen aranın ardından tasarıyı görüşmeye devam edecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber