İki bakanlık arasında tipine göre vergi kavgası

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın son 1 yıldır düşük ÖTV dilimine giren ‘N1’ yani hafif ticari araç onayı verdiği bir çok modele Maliye Bakanlığı’ndan ‘Bunun tipi binek görünüyor’ diyerek engelleme gelmesi kriz yarattı. Yetki Sanayi Bakanlığı’nda olmasına rağmen Maliye’nin engel olması iki bakanlığın arasını açarken, Türkiye’de otomotiv yatırımlarının seyrini de değiştiriyor.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 25 Mart 2013 07:20, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Yetki Sanayi Bakanlığı'nda olmasına rağmen Maliye'nin engel olması iki bakanlığın arasını açarken, Türkiye'de otomotiv yatırımlarının seyrini de değiştiriyor.

TÜRKİYE'de satılan araçların kategorilerinin ve tanımlarının belirlenme yetkisi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na ait. Yani araçların binek mi ticari mi olduğunu Sanayi Bakanlığı, Uluslararası Andlaşmalar çerçevesinde hazırlanan mevzuatlar kapsamında değerlendirip Tip onayı veriyor. Bu onaylar bir markanın Türkiye'de satacağı aracın Özel Tüketim Vergisi'nde (ÖTV) hangi dilime gireceğinin belirlenmesi açısından hayati bir önem taşıyor. Bugün en düşük binek araç ÖTV'si yüzde 37 iken, hafif ticaride ÖTV oranı yüzde 15. Dolayısıyla firmalar bazı modelleri Avrupa'da aldıkları TIP onaylarını da sunarak Türkiye'de üretmek veya satmak için Sanayi Bakanlığı'na başvuruyor. Sanayi Bakanlığı da uluslararası normlara uyarak bu araçları N1 yani ticari araç kategorisinede yer alabileceği onayını veriyor.

1 YILDIR KRİZ VAR

Ancak Sanayi Bakanlığı'nın kararına ve bu konuda tek yetkili olmasına rağmen son 1 yıldır Maliye Bakanlığı ile problemler yaşıyor. Sanayi Bakanlığı'nın son 1 yılda N1 kategorisinde değerlendirip Tip onayı verdiği 'Hyundai i20 Evo, Toyota Verso, Dacia Logan MCV, Opel Zafira ve Peugeot 5008'e Maliye Bakanlığı'ndan engelleme geldi. Son dönemde Maliye Bakanlığı'nın tüm onaylara rağmen sadece araçların görünümüne bakıp, ticari araç kategorisine sokmamasının iki bakanlık arasında küçük çaplı bir kriz yarattığı belirtiliyor. Hatta bu konuda Sanayi Bakanlığı'ndan Maliye Bakanlığı'na resmi bir uyarı yazısı gönderildiği, çözüme kavuşmadığı için önümüzdeki günlerde bir tane daha gönderileceği belirtiliyor.

Sanayi Bakanlığı, bu sorunu Maliye Bakanlığı ile birlikte ortak bir çalışma grubu kurarar aşmak istiyor.

YATIRIMLARI ENGELLİYOR

Ancak edindiğim bilgilere göre henüz bu noktada Maliye Bakanlığı'ndan bir cevap gelmiş değil. Bu durum Türkiye'de sektör yatırımlarının şekillendirmesi açısından da büyük önem taşıyor. En yakın örnek Toyota. Toyota eğer Sanayi Bakanlığı'nın N1 onayına Maliye'den olur cevabı alsaydı, Verso'nun ticari versiyonunu Türkiye'de üretecekti. Aynı şekilde diğer markalarda bu konunun önü açılması halinde yatırımlarını ona göre şekillendirecekti. Ancak Maliye'nin buna duvar örmesi nedeniyle Türkiye'de son yıllarda ÖTV farkına göre üretim eğilimleri planlanıyor. Yani ağırlıkta olarak hafif ticari araç yatırımları yapılıyor, binek yatırımı mevcut markaların dışında gelmiyor.

'Acil fren' zorunluluğu

BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye'de üretilen ve ithal edilen araçlarda 'Gelişmiş Acil Frenleme Sistemi' ve 'Şerit Takip Sistemi'ni zorunlu standart olarak belirlemeye hazırlanıyor. Konuya ilişkin bir tebliğ hazırlayan ve önümüzdeki günlerde Başbakanlığa göndermeye hazırlanan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bu sistemleri ilk etapta minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, ticari toplu taşıma araçlarında zorunlu hale getirecek. Araçlara uygulanacak olan söz konusu sistemler için zorunluluk; ilk defa tip onayı alacak yeni araçlar için 01.11.2013 tarihinde, tip onayı mevcut yeni araçlar içinse 01.11.2015 tarihinde başlayacak.

Gelişmiş acil frenleme sistemi, aracın hareket halindeyken öndeki araca belirli bir mesafeden daha fazla yaklaşması halinde bunu önceden hesaplayarak gerekli durumlarda aracın acil frenleme yapmasına imkân sağlarken. sürücüyü muhtemel bir çarpışmadan önce uyarıyor.

Şeritten ayrılma uyarı sistemi ise; sürücünün farkında olmadan farklı bir şeride geçmesini önlemek için, aracın yandaki şeride belirli bir mesafe girmesi durumunda sürücüyü uyarıp, sürücünün dalgınlığı nedeniyle oluşabilecek şerit ihlalini önlemek ve sonucunda meydana gelebilecek olası bir kaza riskini en aza indirmeyi amaçlıyor.

DİĞER OTO YAŞAM HABERLERİ :

Mobil servisle 7 bin TL tasarruf

PROFLEET adı altında sunduğu ürün ve hizmetler bütünüyle filoların tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen lastik üreticisi Brisa, detaylı analiz ve yönlendirmeleriyle de filoların çözüm ortağı olmaya hazırlanıyor. Dünyada ağır ticari araçlara yönelik olarak geliştirilenilk mobil servis tırı Mobilfix, filoların ve kooperatiflerin araç parklarına giderek araçların tüm servis ve bakım ihtiyaçlarını tek bir mobil ünitede karşılanmasını sağlıyor. Brisa mühendisi tarafından geliştirilen ve dünya çapında bir ilk olan Mobilfix, araç başına yılda 7 bin TL tasarruf elde edilmesini sağlıyor. 285 araçlık bir filoda, yıllık tasarruf rakamı 2 milyon TL'ye ulaşıyor.

Astra, 94 bine üstünü açıp adını 'Şelale' koydu

OPEL, Astra ile aynı platformda üretilen yeni üstsüz modeli Cascada'yı (Şelale) mayıs ayında Türkiye'ye getiriyor. İlk kez Opel'in yeni convertible Cascada modeliyle sunulan ve ürün yelpazesindeki diğer orta sınıf ve kompakt modellerde de kullanılacak olan yeni nesil 1.6 SIDI Turbo ECOTEC motor 170 beygir güç ve 280 Nm tork üretiyor. Start/Stop sistemli, 6 vitesli otomatik şanzımanla mayıs ayı ortalarında sadece Cosmo modeliyle Türkiye pazarına sunulacak olan Cascada'nın fiyatı 94 bin TL'den başlıyor. 165 beygir üreten 2.0 litrelik CDTI dizel motorlu versiyon ise 6 vitesli otomatik şanzımanı ile 117 bin 500 TL'den yollara çıkacak. 50 km/s'e kadar hızlarda 17 saniyede açılan sofistike kumaş tavan sistemine sahip Opel Cascada üst sınıf convertible özellikleri ve zengin donanıma sahip. Tavan açık iken 280 litre olan bagaj hacmi kumaş tavan kapandığında 380 litreye çıkıyor. Bu rakamlar Cascada'yı bagaj alanı anlamında en başarılı convertible modelleri arasında konumlandırıyor.

Yerli oto=İNTİHAR

33 yıl önce kurulan ve son 7 yıldaki yatırım atağıyla Türkiye'nin en büyük Avrupa'nın ise 3'üncü büyük jant üreticisi olan CMS'nin patronu Berat Ösen, markalaşmayı en iyi bilenlerden biri. 10 milyon adede yaklaşan üretimle Mercedes'ten BMW'ye, Audi'den Porsche'ye kadar bir çok lüks markaya jant üreterek kendini ispatlayan ve Avrupa'nın lider jant üreticisi olmayı hedefleyen Ösen, son dönemde gündemden düşmeyen 'Türk marka oto' projesine ilişkin net konuştu: “Bu proje intihar gibi birşey.” Türk oto markasının sektöre bir katkı sağlamayacağını düşündüğünü kaydeden Ösen bunu şöyle açıkladı:

6 AYDA REİNA'DA TANITILIR

“Son 20 yılda otomotiv sektörü tamamen globalleşen bir sektör oldu. Yani milliyeti kalmadı. Böyle bir ortamda Türk markası intihar olur. Yan sanayi şirketleri de globalleşti ve ana sanayi ile hareket ediyor. Nereye giderse birlikte gidiyorlar. Bu ortamda herşeyi Türkiye'de üretmek dünyaya ters düşen bir şey. Ben yapılamaz demiyorum yapmak çok kolay. 6 ayda Türk marka otoyu geliştirip Reina'da lansmanını bile yaparsınız. Bizim 33 yıllık bir CMS tecrübemiz var. Son 6-7 yıldır markalaşma yolunda adımlar attık ki daha yolumuz var. Türk marka oto isteniyorsa ya 20 yıl önce yapılmalıydı, ya da bugün düğmeye basarsak 20 yıl sonra ancak çıkar.”

CMS'nin marka değeri en az 300 milyon Euro

BERAT Ösen, bugün CMS'nin en az 300 milyon euroluk marka değerine sahip olduğunu belirterek, “Bizim hedefimiz bundan sonra yurtdışında satın almalar yaparak büyümek. Şu an İzmir'de 4 tesisimiz var ama yurtdışında da üretim yapmak istiyoruz. Avrupa'da kriz nedeniyle bir çok zorda jant üreticisi var. Onlardan birini alabiliriz. Ama asıl amacımız Rusya'da şirket satın alıp orda üretim yapmak. Bunun için fırsatları değerlendiriyoruz” dedi.

Avrupa'da krizi lüks markalara üretimle aşıyoruz

1980 yılında kurulan ve son 7 yılda atağa kalkarak 140 milyon Euro yatırımla aliminyum jant üretiminde Türkiye'nin lider markası olduklarını söyleyen Ösen, “50 milyonuncu jantımızı üretittik. 2013'te 7.5, 2014'de 9, 2015'te ise 10 milyon jant üretmeyi hedefledik. Üretimimizin 95'ini ihraç edeceğiz. Hedefimiz Avrupa'da önce ikinci olmak daha sonra liderlik” dedi. Avrupa'da yaşanan krize bağlı olarak orta sınıf araç satışlarındaki düşüşe bağlı olarak jant talebinde de bir daralma olduğunu kaydeden Ösen, bu krizi satışları artan lüks markalara jant üreterek aştıklarını söyledi. Ösen, Mercedes, BMW, Audi ve Porsche'ye jant üretimi konusunda anlaşma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Biz Mercedes'e bu yıl 500 bin adet jant vereceğiz. Bu çok önemli bir rakam. Aynı şekilde diğer lüks markalara da benzer oranlarda jant üretceğiz. Bu sayede yeni bir kulvara giriyoruz. Bu CMS için önemli atılım.”

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber