İl müftüsü olma şartları, kadınlar açısından fazla pozitif ayrımcılık taşıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği VE Görevde Yükselme yönetmeliğine göre örneğin;
Fakülte mezunu bir erkek memur İl müftüsü olabilmesi için
- imamlıkta stajyerlik için bir yıl
- 2,5 yıl ihtisas eğitimi
- 5 yıl vaizlik + 5 yıl ilçe müftülüğü görevinde bulunacak

Fakülte mezunu bir bayan memur İl müftüsü olabilmesi için
- 5 yıl kuran kursu öğreticisi
- 5 yıl il müftü yardımcılığı yapacak

Ayrıca bir erkek memur, il müftüsü olabilmesi için imamlık için bir sınava, ihtisas için bir sınava, ihtisasta çeşitli sınavlara, ilçe müftülüğü için başka bir sınava girerken bayanlar sadece öğreticilik ve müftü yardımcılığı sınavlarına girmektedirler.

Bir kuran kursu müdürü, amiri olduğu kuran kursu öğreticisinin müftü yardımcılığı hakkını elde edebilmesi için, 2,5 yıllık ihtisas eğitimini kazanması, bu eğitimdeki sınavları başarılı bir şekilde geçmesi, 2 yıl görevine devam edip ilçe müftülük sınavını kazandıktan sonra 3 yıl ilçe müftüsü olarak görev yapması gerekmektedir. Yani öğreticisi, müftü yardımcısı olmaya karar verdiğinde 5 yılı dolmamışsa eğer beş yılını doldurduktan sonra bir sınava girmekle müftü yardımcısı olarak bir İl'e atanabilirken, kuran kursları müdürü bu göreve gelebilmesi için çeşitli sınavlardan ve badirelerden geçtikten sonra 7,5 yıl beklemesi gerekecektir.

Yani bir kadın memurun il müftü yardımcılığı görevinin gerektirdiği nitelikleri 5 yıllık kuran kursu öğreticiliğinde kazanabileceği öngörülürken, bürokrasinin içerisinde bulunan ve öğreticinin amiri konumunda olan Kuran Kursları müdürünün idari mekanizmada teşkil ettiği görev yeterli sayılmayıp ayrıca 2,5 yıllık ihtisas eğitimi ve bir beş yıl daha idari mekanizmada çalışma şartıyla il müftü yardımcılığı görevinin niteliklerini kazanabileceği öngörülmektedir ki bu da anayasamıza tamamen aykırıdır.
Hayata eşit şartlarda başlayan cinsiyetler arasında aynı görevi alabilmek için bu derecede pozitif ayrımcılık yapan başka bir meslek gurubunun Türkiye Cumhuriyeti bürokrasisinde başka bir örneği yoktur. Türkiyenin hangi kurumunda ildeki ikinci dereceden sorumlu amiri hiç idari tecrübe yaşamadan bu konuma gelmektedir. Ve bu kişiden bu ağır sorumluluğun altından kalkması beklenir. Bu hem diyanet işleri başkanlığında çalışan erkek memurlar için bir haksızlık, bayan memurlar için ise sıkıntılı bir sürecin başlangıcı olacaktır.

Pozitif ayrımcılık hakların ve imkanların eşit olmadığı zamanlarda yapılması muhtemelken, aynı şartlarda göreve başlayan, sürecinde bayanlara ayrımcılık gösterilmesini gerektirecek bir zorluğa sahip olmayan bir alanda bu kadar ayrımcılık, eşitsizliği, haksızlığı beraberinde bürokratik kaygıları, idari mekanizmadaki tecrübesizliği getirir.
Ayrıca bayanların bu zorunlu sürece tabi olmaması demek il müftü yardımcılığı için bir ihtisas eğitimine ve idari ve bürokratik terbiye ve tecrübeye gerek olmadığı sonucunu çıkarır.

İl Müftü Yrd. Görevi ve süreci gerekli ise, bayan memurlar açısından da geçerli olmalıdır. Ya da tamamen kaldırılmadır. Çünkü bu süreç cinsiyetlerin farklı olması nedeniyle zor olan bir süreç değildir. Ayrıca kamu hizmetlerine girmede görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilmemelidir. Dolayısıyla bu yönetmeliğin ilgili maddeleri kadın erkek eşitliğini, fırsat eşitliğini, kamusal hizmetlere girmede ayrımcılık yapılmamasını güvence altına alan Anayasanın 10, 50, ve 70. maddelerine aykırıdır.