Talim Terbiye'ye 'Din Dersi 1'inci sınıftan başlasın' diyen başkan
Milli Eğitim Bakanlığı'nın beyni olarak bilinen en üst danışma organı konumundaki Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'na görevlendirilen Prof.Dr. İrfan Erdoğan'ın, din derslerinin birinci sınıftan itibaren verilmesi, din öğretmenlerinin Diyanet'ten icazetname alması gerektiğini savunduğu ortaya çıktı.
Prof.Dr. Ziya Selçuk'un sürpriz bir şekilde istifasıyla
boşalan Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'na getirilen
İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. İrfan Erdoğan'ın iddia
edildiği gibi solcu değil, din eğitimini olmazsa olmaz gören ve imam hatiplerin
varlığını savunan bir akademisyen kimliği taşıdığı belirlendi. İrfan Erdoğan'ın,
Türkiye Diyanet Vakıf tarafından 1996 yılında basılan ve aralarında Kültür ve
Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Mustafa İsen'in ile de bulunduğu 5
akademisyenle birlikte yazdığı "Türk Eğitim Sistemi: Alternatif Perspektif" adlı
kitap, özellikle İslami çevreler tarafından o yıllarda seslendirilen eğitime
ilişkin görüşlerin aktarıldığı bir eser konumunu taşıyor. 8 yıllık eğitime
geçilmesi yönünde görüşlerin oluştuğu 1996 yılında gerçekleştirilen 15. Milli
Eğitim Şurası'nda dağıtılan "Türk Eğitim Sistemi: Alternatif Perspektif"
kitabın, "Din Eğitimi" başlıklı bölümünde Türk toplumunda eğitimin bir
hayat-memat alanı olarak görüldüğü belirtilerek, "Bir millet olarak yaşamanın
garantisi, devletin bekası karşımıza bir eğitim meselesi olarak çıkmaktadır"
denildi. Bunun sonucu olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim projesinin birey ve
toplum tipini "üniter-milli devletin tasada, kıvançta, ortak düşüncelere sahip
milleti; Batı medeniyet dairesi içinde yer alma kararlılığı"nı barındıran bir
yapıda oluşturduğuna dikkat çekilen kitapta, şöyle denildi:
"ATATÜRK İLKELERİ" DÜŞÜNÜLMEDEN TEKRARLANAN SEMBOLLER
"Total projeler dünyanın her yerinde görüldüğü üzere kısa
zamanda katılaşır ve kendini yeniden üretme yeteneğini kaybeder. Başlangıçta
anlamlı olan unsurlar, basmakalıp hale gelip içini boşaltırlar: Bugün ne anlama
geldiği üzerinde hiç düşünülmeden tekrarlanan 'çağdaş uygarlık düzeyi', 'Atatürk
ilkeleri', 'Cumhuriyet' gibi sembolik ifadeler bu duruma örnek gösterilebilir."
DİN EĞİTİMİNİN KARŞILANMAMASI DEMOKRASİ SORUNU
Demokrasinin tamam olarak yerleşmesi için din eğitiminin karşılanması gerektiği vurgulanan kitapta, "toplumun bir türlü karşılanamayan" din eğitimi talebinin demokratikleşmenin önüne konan engel olduğu savunuldu.
Kitapta, "Bugün eğitim sistemimizin çağın ve toplumun ihtiyaçlarına uyumlu hale getirilmemesinin en önemli sebebi 'din eğitimi sorunu'nun çözülememesidir" denildi.
Din eğitiminin gerekliliğini vurgulandığı kitapta, laikliğin özellikle eğitim alanındaki uygulaması eleştirildi. "Laiklik ve Din Eğitimi" başlığı altında "Türk, kendi tarihi, geleneği ve toplumsal gerçekleri ile yöneldiği Batı modernliği arasındaki en keskin çelişkilerden birini dini eğitim alanında yaşamaktadır" denilirken, laikliğin dini eğitim aleyhine dönüştüğü kaydedildi. Kitapta, "Gerçekten de, eğitimden din eğitimini sürüp çıkarttıktan sonra ortalığı belirli felsefi ve politik görüşlere bırakmak; din karşıtı görüşlere meydanı boş bırakmak anlamına gelmiz mi?. Türkiye'de olan tam da budur" denildi.
Türklerin İslamiyeti kabul ettikleri tarihten sonra milli kültürün dinle örtüştüğü belirtilen ve "dini olan motifleri milli kültürden çekip çıkardığınız zaman geriye birşey kalmaz" görüşünün ifade edildiği kitapta, çözüm önerilerin yer aldığı "Ne Yapmalı" bölümünde, tartışmalı fikirlere yer verildi. Kitabın yayınlandığı dönemdeki sıcak tartışmalardan biri olan 8 yıllık eğitimin "Kesintisiz mi, 5+3 şeklinde mi?" olması görüşlerinden "5+3"e destek veren kitapta, özellikle imam hatiplerin geliştirilmesi savunuldu.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof.Dr. İrfan Erdoğan'ın da
yazarlarından biri olduğu kitapta yer alan çözüm önerilerinden bazıları şöyle:
DİN DERSİ 1'NCİ SINIFTAN İTİBAREN VERİLMELİ
"-İlk ve orta dereceli okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri,
uygulamada içine düştüğü gayri ciddi durumdan kurtarılmalı, bu dersin ehliyetsiz
öğretmen eliyle verilmesi engellenmelidir. Bunun için; a. İlkokul 1.2. ve 3.
sınıflarda da bu ders okutulmalı, b. Ders saatleri artırılmalı, c. Ehliyetsiz
öğretmenlerin vermesini engellemek için bu dersi verecek öğretmenlerin Diyanet
İşleri Başkanlığı'ndan (D.İ.B), icazetname almaları şart koşulmalıdır, d. Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerindeki açığı kapatmak için D.İ.B. personelinden
istifade edilmelidir.
İlk ve orta dereceli okullara, Anayasa'da belirtilen 'din eğitimi'ni içeren ilave dersler konulmalıdır. İsteğe bağlı olarak verilecek bu derslerde öğrenciye dini pratikleri, dini ortamlarda öğretilmelidir.
Temel eğitimin 8 yıla çıkartılmasıyla Kur'an kurslarına, Çıraklık Eğitim Merkezi statasü tanınmalı, bu kurslar kültür dersleri ile takviye edilmeli, temel eğitimin ikinci kademesi olacak şekilde yeniden organize edilmelidir.
Aynı şekilde imam Hatip liselerinin orta kısımları, temel eğitimin ikinci kademesi olarak muhafaza edilmelidir."
milliyet