Erdoğan: Sınavlara müdahale eden bir örgüt var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Büyükelçileri ile bir araya geldiği yemekte konuşuyor.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 24 Haziran 2014 19:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Sınavlara müdahale eden bir örgüt var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Büyükelçileri ile yemekte bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, buradaki konuşmasında, bu buluşmanın Türkiye ve bölgede çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir ortamda yapıldığını belirterek, çok yakından takip edilen gelişmeler hakkındaki değerlendirmelerini mümkün olduğunca özet biçimde ve öz bir şekilde AB Büyükelçileriyle paylaşmak istediğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren, kendisini eğitim ve yardımlaşma cemaati olarak gösteren bir örgütün, devlet kademelerinde yer tuttuğuna dikkati çekti.

Son 3 yılda kritik zamanlarda harekete geçtiğine işaret eden Erdoğan, şunları belirtti:

"Bu yapı, yoğunlukla polis teşkilatı ve yargı içinde örgütlenmiştir. Faaliyetlerini ve örgütlenmesini çok gizli bir şekilde sürdürmüştü. Bugün artık çok net bir şekilde görüyoruz ki, sınavlara müdahale ederek, karalama ve iftiraya başvurarak, devletin en kritik yerlerini ele geçirmeye çalışmışlar, yargıda savcı ve hakim kimliği altında örgüt çıkarları adına çok ciddi hukuksuz işlemler yaptıklarını da net olarak görüyoruz. Örgütün kamudaki çalışanlarını, iş adamlarını, gazetecileri ve sanatçıları özellikle de yargı mensuplarını tehdit ettiği, üzerlerinde egemenlik kurduğu da yine ortaya çıkan gerçekler arasında. Binlerce kişinin telefonlarının, yargı ve emniyet içindeki şebeke tarafından tamamen hukuksuz ve keyfi şekilde dinlenildiği görüldü. Daha da vahimi, bu dinleme ve izlemelerin Türkiye içinde ve dışında, belli merkezlere servis edildiği, oralarda depolandığı ve gerektiğinde şantaj için ortaya çıkarıldığı anlaşıldı. İşte bu örgüt, Türkiye'deki umutsuz muhalefet partilerini de kullanarak, demokrasiye yönelik bir saldırı başlattı. 17 ve 25 Aralık'ta bu saldırıya karşı dik durduk, ülkeyi sağ salim seçime götürdük. Milletimiz de bizim samimiyetimizi görerek, bize güçlü bir destek verdi. Şu anda bu örgüte karşı hukuk içinde yoğun bir mücadelenin hazırlıkları yapılıyor. Örgüt halen muhalefet partileriyle işbirliği yapsa da korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi. Örgütün finansal kaynakları tükeniyor, tükenecek. Halk nezdindeki itibarı tamamen tükendi. Söz konusu örgüt yıllar içinde açtığı üzerinden uluslararası bağlantılar da kurdu. Siz değerli büyükelçilere bu örgütün bir eğitim ve yardımlaşma cemaati olmadığını, uluslararası siyasetten uluslararası istihbarata kadar son derece kirli işlerde kullanılan bir taşeron olduğunu özellikle hatırlatmak isterim."


Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları

Binlerce kişinin telefonunun hukuksuz ve keyfi dinlendiği görüldü. Bu dinlemelerin Türkiye dışında depolandığı ve gerektiğinde şantaj olarak kullandığı ortaya çıktı. 17 ve 25 Aralık'ta bu saldırıya karşı dik durduk ülkeyi seçime götürdük. Bu örgütü karşı hukuk içinde yoğun bir mücadelenin hazırlığı yapılıyor. Örgüt muhalefet partileri ile işbirliği yapsa da korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi.

Faaliyet gösterdiği her ülke için bu örgütün bir tehdit olduğunu vurgulamak istiyorum. Ulusal güvenliğimiz tehdit eden böyle bir örgütü karşı mücadele birincil önceliklerimiz içinde yer almıştır.

Sizlerden bunların faaliyetlerine karşı kara propagandalarına karşı dikkatli olmanızı rica ediyorum. Biz AB içinde bir dost olacaksak dayanışma oluşturacaksak Türkiye hiçbir terör örgütüne prim vermez. Türkiye ile ilgili bilgi ve haberlerin güvenilir kaynaklardan alınması konusunda sizlerin de hassa olacağınıza inanıyorum.

'BİZ BU İKİLİĞİ KALDIRDIK'

Türkiye ilk kez halkın oylarıyla cumhurbaşkanını seçecek. Bunun manası oldukça büyük. 1960'ta yapılan askeri darbeyle cumhurbaşkanlığı halkın seçtiği hükümetin üstünde devleti temsil eden cumhurbaşkanlığı sistemi vardı. Biz bu ikiliği ortadan kaldırdıl Devlet ile halkın bütünleşmesini sağladık.

'EYLÜL'DEN İTİBAREN YENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAK'

Gönül isterdi ki Türkiye başkanlık sistemine geçebilsin. Buna inanıyorum. Ancak anayasayı değiştirmek bu dönemde de önceki dönemde de mümkün olmadı. Bu yeni sistemin de Türkiye'de istikrar ve güveni artıracağına inanıyoruz. Eylül'den itibaren Türkiye'de yeni bir dönem başlayacak. Reformlar daha da hızlanacak.

Ortadoğu'da 100 yıldır ertelenen anlaşmazlıkların gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Haziran ayının başında Musul'da patlak veren ve yayılan çatışmalar maalesef ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdi. Çatışmanın mezhep eksenli ilerlemesi Irak'tın 2008 döneminden daha da kanlı bir döneme gittiğini işaret ediyor.

ORADAKİ 49 ELEMANIMIZ...

Bizim başkonsolosluğumuz kuşatıldı. Oradaki 49 elemanımız rehine durumda. İçinde 3 çocuk ve 2 anne var. 31 tane TIR şoförlerimiz rehine durumda. Toplada 80. Yaklaşık 10 gün oldu bir süreç ilerliyor. Biz ne yazık ki nihai adımı atmadan takip edelim kontrol edelim istiyoruz. Fakat bütün batılı dostlarımızla kurduğumu kontaklar var. Maliki'nin bu denli şımartılmış olması bu günleri getirmiştir.

Suriye'ye geçerek radikal gruplara katılmayı planlayan 3. ülke vatandaşları için gerekli tüm önlemleri alıyoruz 5 bin 300 aşkın kişiye ülkemize giriş yasağı konuldu. Bu ülkelerden çıkışları engellenemeyen vatandaşlarının kayıtları gibi somut bilgilerin Türkiye'ye iletilmesini istiyoruz.

BÖYLE BİR TEBRİĞİN ANLAMI YOKTUR

Mısır Ortadoğu'nun geleceği açısında kilit öneme sahiptir. Mısır meselesi karşısında tamamen insani ve demokratik tavır sergiledik. Dost acı söyler, Mısır'da sandıkla gelmiş yüzde 54 oy almış bir yönetim askeri darbeyle devirmişlerdir. Batılı dostlarımı ve dünya buna darbe diyememiştir Darbe diyemediği gibi darbeyle gelen bu zatın yapmış olduğu seçimle de güya sözde bir seçim kazanmış neticesinde kendisine tebrikler gitmeye başlamıştır. Böyle bir tebriğin anlamı yoktur. Biz darbe yönetimini tebrik edemeyiz.

Libya'da endişe verici gelişmeler yaşanıyor. Burada da Mısır rahat durmuyor. Yarın gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinin önemli bir adım olacağına inanıyoruz Ukrayna'daki yasa dışı şiddet eylemlerinden endişe duyuyoruz Ukrayna'da seçim sonuçları açıklandı.

TEMİN EDERİM...

Türkiye olarak bundan sonra da krizin siyasi çözümüne yönelik aktif desteğimizin devam edeceğimizi temin ederim.

AB'ye üyelik sürecimizi türlü siyasi engellemelere rağmen sürdürmeye çalışıyoruz. AB'nin Türkiye yönelik eleştirilerini önemli bölümü 23. Ve 24. Fasıllarla ilgilidir. Söz konusu 2 faslı açılmamış olması samimiyet sorgulamasına neden oluyor.

Belli çevreler tarafından Türkiye'nin teröre destek veren bir ülke gibi gösterilmesi çirkin bir propagandadır. Bunların tutmayacağını sizleri de bilmesini isterim. Bu konuda AB tarafından daha etkin bir işbirliği istediğimiz belirtmek istiyorum. Ülkemiz ayrımsız terörün küm biçimleriyle mücadelede kararlıdır. Uluslararası işbirliği kritik öneme sahip. Bu kapsamdaki uluslararası ve bölgesel çabaları etkin bir şekilde destekliyoruz.

Özellikle bir olay anlatacağım Gecikmemin sebebi de oydu. Diyarbakır'da evlatları kaçırılan anneler oturma eylemi düzenlediler. Bu annelerin göz yaşlı bunları içinde 13'ten tutun 25 yaşına kadar gençler var. Bunların hepsi okullarında kaçırıldı. 23 Nisan etkinliğinde kaçırılanlar oldu. Annelerin feryadı annelerin bu görüşmede ortaya koydukları hüzünlü tablo görülmeye değerdir. İstanbul'da bir dönem G.Saray Üniversitesi önünde insanlar toplandı. Diyarbakır'daki anneler için şuana kadar caba AB ülkelerinde kaç kişi gidip orada heba oldu. Bunalır çocukları Kandil'e kaçırıldı. Bu annelerin gözyaşı gönülleri yaralıyor. Görmeye değer. İnsan haklarına saygımız varsa demokrasiyi tanımayan PKK'nın yandaşları bir siyasi parti olarak şuanda parlamentoda, bu anneleri kovdular siz MİT'ten para alarak iradenizi sattınız dediler. Bunların hepsi Kürt anneler Kürt babalar. Ben buraya gelene kadar hepsini dinledim benden sonra da arkadaşlarım dinlemeye devam ediyor. 114 aile tavrını ortaya koydu 34 aile genel merkezime geldi. İsterim ki siz büyükelçilere zahmet olmazsa bir Diyarbakır ziyaretini de bunun için yapın.

Örneğin DHKP-C denen örgüt Türkiye'de kanlı eylemlerde bulundu. Şu anda ana muhalefet partisi tarafından desteklenerek sokak eylemleri yapıyor. Bu örgütün yönetim kadrosunun bir kısmı AB üyesi ülkelerde bulunuyor. AB'den bu konuda daha samimi ve kararlı tavır bekliyoruz.

Son dönemde Trük polisi için şu söyleniyor: Orantısız güç kullanıyor. Acaba sizin ülkenizde polise Molotof kokteyli atılıyor mu polise karşı silah kullanılıyor mu, polise yerlerden taşlar sökülerek saldırılıyor mu. Avusturya'da dişileri bakanına "sizde böyle bir şey yapılıyor mu" dedim "Hayır, çok ağır yaptırımları var" dedi. Türkiye'de polise saldırılıyor polis yanıyor ikisi şuanda ağır yanık olduğu için ölümle baş başa.

Yine bir asker kızımı maalesef o da bir kobra aracın içinde Molotof ile atılan böyle bir saldıra yanmaya başlıyor, ön camı kırarak içeriden çıkıyor. Şuanda o ad Ankara GATA'da yatıyor. Durumu iyi değil. Bizim bu gerçekleri görmemiz lazım.

Türkiye'ye farklı bakanlar bütün uyarıların niçin böyle yürüdüğünü daha yakından göreceklerdir. Dün Dünya Bankası Türkiye için büyüme tahminini yükseltti. Türkiye'nin AB'ye üyeliği sadece bölgesel düzeyde değil küresel anlamla ihtiyaç duyulan bir cevabı teşkil edecektir. Türkiye ile ilgili yanlış ve yanlı bilgilendirmeni ilişkileri etkilemesini istemiyoruz.

Türkiye'deki gerçek fotoğraf sizlerin sayesinde çekilebilecek sizlerin sayesinde ülkenize aktarılacaktır. Bu konularda gerek dışişleri bakanım gerek AB bakanım her anlamda sizlere yardımcı olmaya hazırdırlar. Her birinize ve çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber