Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısında, ?devlet sırrı? tanımlanırken ?ticari sır? kapsamı daraltıldı.

Haber Giriş : 02 Şubat 2004 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısında, ?devlet sırrı? tanımlanırken ?ticari sır? kapsamı daraltıldı.

Hazırlanan kanun tasarısı görüş için ilgili kurum ve kuruluşlara gönderildi. Şeffaflığın sağlanması için kamudaki ?sır' kavramının çağdaş bir anlayışla ele alınmasının zorunluluk haline geldiği vurgulanan tasarının 3. maddesinde devlet sırrı ?Yetkili bulunmayan kişilerce hakkında bilgi sahibi olunması halinde, devletin güvenliği, milli varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni ve dış ilişkilerini tehlikeye düşürebilecek her türlü bilgi ve belge? şeklinde tanımlandı. ?Devlet sırrı? tanımından farklı olarak ?gizli kalması gereken bilgi ve belgeler? başlığı altında ikinci derecede bir gizlilik alanı belirlendi. Bu kapsama da niteliği itibariyle gizli kalması gereken askeri makamlar tarafından tesis olunan savunma ve askerî konulara ilişkin işlemler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen istihbarata dair görev ve faaliyetler, açıklanması devletin ekonomik politikasının yürütülmesine zarar verecek bilgi ve belgeler girdi. Devlet sırrı kapsamındaki belgeler ?çok gizli? derecesine sahip olacak. Bunun dışındaki gizli bilgi ve belgeler ise ?gizli? ibaresiyle ikinci derecede korunacak. Belgelerin gizliliği 2 yılda bir gözden geçirilecek.

Tasarıyla devlet sırrını belirleme yetkisi de daraltıldı. Her kamu kurumu istediği bilgi ve belgeleri devlet sırrı kapsamına sokamayacak. Devlet sırrını belirleme yetkisi sadece Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu, bakanlıklar, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu ve Genel Sekreterliği, misyon şefleri, Milli İstihbarat Teşkilatı gibi belirli kurumların olacak. Bunlar da neyin devlet sırrı olduğuna 3. maddede yapılan tanım çerçevesinde karar verecek. ?Çok gizli? ve ?gizli? damgasıyla koruma altında tutulan belgeler gizlilik niteliklerinin devam edip etmediğini tespit amacıyla 2 yılda bir gözden geçirilecek. Bu niteliklerini kaybeden bilgilerin gizlilik dereceleri kaldırılacak. ?Çok gizli? dereceli belgeler en fazla 30 yıl, ?gizli?ler ise 10 yıl geçtikten sonra kamuya açık hale gelecek. Tasarı gizli belgelerin kamu görevlileri tarafından korundukları yerlerden alınarak özel amaçlarla saklanmasını da yasaklıyor. Kısa süre önce görevinden alınan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Engin Akçakoca'nın, çok sayıda belgenin fotokopisini evine götürmesi tartışmaya neden olmuştu.

Gizli belgelerin görülmekte olan davalar kapsamında mahkemelerce istenmesiyle ilgili de düzenleme yapıldı. Mahkemelerce talep edilen ?çok gizli? dereceli belgeler ancak ilgili merci tarafından gerekçesi belirtilmek suretiyle verilmeyebilecek. Yargı organı, gerekçeyi yeterli görmezse ilgili kurumun en üst amirine müracaat edecek. En üst makam bu belgelerin verilemeyeceğini bildirirse yargı organı mevcut delillere göre karar verecek. Ancak yargı organının verilmeme gerekçesini yeterli görmediği ?gizli' belgelerin mahkemeye gönderilmesi zorunlu olacak. Tasarıda yer alan ?gizlilik? kurallarına riayet etmeyenlerle ilgili 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Tüzel kişiler ise 10 milyar ile 100 milyar lira arasında hapis cezasına çarptırılacak. Yapılan düzenlemeyle ilgili tasarının gerekçesinde ?Bilgi edinme hakkı konusunda gerekli kolaylıkları ve şeffaflığı sağlamak, gereksiz gizlilik kültürüne son vermek yönünden devlet sırları ve gizliliği alanının açık bir biçimde düzenlenmesinde yarar bulunmaktadır.? denildi.

?Ticari sır?a sınırlama

Devlet sırrının yanı sıra banka hortumlanması ve diğer yolsuzluk davalarında delil elde etmede yargının önüne engel olarak çıkan ?ticari sır?ın kapsamı da yeniden düzenleniyor. Ticari sır, banka sırrı ve müşteri sırrının ayrı ayrı tanımlandığı tasarının gerekçesinde ?Ticarî sır, banka sırrı ve müşteri sırrı olduğu öne sürülerek sorumlu, yetkili makamların, bilgi ve belge taleplerine olumlu cevap vermediği, bu suretle haksız mal edinmelerin ve büyük miktarlardaki kredi ve rüşvet yolsuzluklarının açıklığa kavuşturulamadığı kamuoyunca da bilinen ve kınanan durumlardır.? denilerek bu konudaki sıkıntıya dikkat çekiliyor. Ticari sır kapsamındaki belgelerin Meclis araştırma ve soruşturmaları, yargıda görülmekte olan dava ve soruşturmalar, çıkar amaçlı suç örgütlerinin mal varlığının tespiti, karapara incelemesi, devlet adına yapılan denetimlerde verilmesi zorunlu hale getiriliyor. Bu tür bir gerekçeyle talep edilmesi halinde ticari sır bahanesiyle ilgili belgelerin verilmesinden kaçınılamayacak.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber