Srebrenitsa gibi tehditlerinin olduğunun bilinmesini arzu ediyoruz

Kurtulmuş: Biz Srebrenitsa'da kinleri, nefretleri taze tutalım diye Srebrenitsa'yı konuşmuyoruz ama Srebrenitsa'dan ders çıkarılmadığı takdirde önümüzde çok fazla Srebrenitsa tehlikelerinin, tehditlerinin olduğunun da bilinmesini arzu ediyoruz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Temmuz 2017 16:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Biz Srebrenitsa'da kinleri, nefretleri taze tutalım diye Srebrenitsa'yı konuşmuyoruza ama Srebrenitsa'dan ders çıkarılmadığı takdirde önümüzde çok fazla Srebrenitsa tehlikelerinin, tehditlerinin olduğunun da bilinmesini arzu ediyoruz." dedi.

Kurtulmuş, Srebrenitsa Soykırımı Kurbanlarını Anma ve Defin Töreni dolayısıyla Potoçari'deki eski akümülatör fabrikasında düzenlenen programa katıldı.

Törenin yapıldığı fabrika binasına girişte savaşta hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dileyen Kurtulmuş, gazilerle de bir süre sohbet etti. Kurtulmuş, soykırımın 22'nci yılı dolayısıyla oluşturulan anı defterini de imzaladı.

Programın açılışında konuşan Kurtulmuş, sözlerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk halkının selamını Bosna halkına ve katılımcılara ileterek başladı.

Kurtulmuş, 11 Temmuz 1995'te büyük bir insanlık dramı yaşayan Srebrenitsa'nın, halkının yanında bulunmanın bir insanlık görevi olduğunu belirtti. Kurtulmuş, "Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 8 bin 372 kaybın bir kısmı zaman içerisinde, bugünkü törende defnedeceğimiz 71 kişi gibi kemikleri bulunarak bunları defnediyoruz. Ama aynı zamanda bu törenler dolayısıyla bütün insanlık alemi olarak da yeniden kendimizi gözden geçirme fırsatını buluyoruz." diye konuştu.

Daha önce de defin işlemi için Srebrenitsa'ya geldiğini ve o günün hayatının en acı hatıralarından birisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Bu tören dolayısıyla bir kere daha hep beraber hem Srebrenitsa katliamının boyutlarını iyice hatırlamak, onları yeniden gözden geçirmek hem de bugün dünyanın dört bir tarafında devam eden katliamlara, iç savaşlara, baskılara, soykırımlara karşı neler yapabiliyoruz, niye vazifelerimizi yapamıyoruz sorusunu da kendimize sormak mecburiyetindeyiz." dedi.

-"Dünya bu soykırımı seyretti, duymadı, görmedi"

İçinde bulunulan binada bir dramın yaşandığına dikkati çeken Kurtulmuş, bu drama herkesin gözünü kapattığını ifade etti. Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Burada aylar süren büyük bir hazırlıktan sonra açıkça bir katliam, açıkça bir soykırım ortaya konuldu ve ne yazık ki bütün dünya bu soykırımı seyretti, duymadı, görmedi. Şimdi dünya olarak hep beraber bunun hesabını vermek mecburiyetindeyiz. Zalimden hesap sormayan, en azından zalimlerden nefret etmeyenlerin, mazlumların yanında yer alması mümkün değildir. Biz bu geçmiş olayları bir nefret, bir kin vesilesi olarak asla hafızalarımızda tutmayacağız. Ama zalimlerden hesap sormanın, mazlumlar için yapılabilecek en önemli hizmet olduğunun da farkında olacağız."

-"Bu lekeyi üstümüzden temizlemek mecburiyetindeyiz"

BM'nin eski genel sekreteri Kofi Annan'ın, "Srebrenitsa katliamı BM tarihinin en önemli kara günlerinden, kara lekelerinden birisidir." sözlerini hatırlatan Kurtulmuş, bu sözlerin doğru ancak eksik olduğunu vurguladı.

Bu olayın sadece BM'nin değil bütün dünya için kara bir leke olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bu lekeyi üstümüzden temizlemek mecburiyetindeyiz." ifadesini kullandı. Bunun için soykırımın bütün sorumlularının uluslararası yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, benzer hadiselerin yaşanmaması için de herkesin elinden geleni yapması gerektiğini anlattı.

BM'nin artık savaşları, baskı, zulüm ve katliamları önleyemeyen bir kurum olmaktan çıkarılması gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Uluslararası camia olarak hem Srebrenitsa'nın acısını gönlümüzde hissedeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız hem de aynı zamanda dünyada yeni zulümlerin ortaya çıkmaması için, güçlü bir BM'nin, güçlü bir uluslararası sistemin kurulmasına gayret edeceğiz. Bu katliamla ilgili, Srebrenitsa ile ilgili Hollandalı 300 askerin, Hollanda yüksek yargısı tarafından suçlu bulunması, evet bir miktar içimizi ferahlatmıştır ama yeterli değildir. Dolayısıyla Srebrenitsa'nın sonuna kadar gidilmesi gerekiyor. Buradaki bütün suçluların bütün yönleriyle ortaya konulması gerekiyor."

- "Bosna'nın bütün acılarını kendi milli acılarımız olarak kabul ediyoruz"

Genç ve güçlü Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin, kendisini yeni bir kin ve yeni bir nefret dalgası üzerine inşa etmeyeceğini söyleyen Kurtulmuş, "Biz Srebrenitsa'da kinleri, nefretleri taze tutalım diye Srebrenitsa'yı konuşmuyoruz ama Srebrenitsa'dan ders çıkarılmadığı takdirde önümüzde çok fazla Srebrenitsa tehlikelerinin, tehditlerinin olduğunun da bilinmesini arzu ediyoruz." dedi.

Bosna Hersek'in özgür bir ülke olarak ayağa kalktığını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'nin desteğini dile getirdi. "Biz Türkiye olarak Bosna Hersek'i kendi parçamız olarak görüyoruz." diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Srebrenitsa'da, Mostar'da ya da herhangi bir Boşnak kardeşimizin içi acırsa, gönlü burkulursa İstanbul'da da Bursa'da da Edirne'de de milletimizin kalbi acır, içi burkulur, burnu sızlar. Onun için Bosna'nın bütün acılarını kendi milli acılarımız olarak kabul ediyoruz. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Bosna'da yaşanan trajedilerin gün yüzüne çıkarılması için gayret sarf edenleri, destek verenleri tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz. Srebrenitsa anneleri başta olmak üzere bir kez daha bütün Srebrenitsa kurbanlarının, şehitlerinin ailelerine başsağlığı diliyoruz, acılarını paylaşıyoruz. Bosna Hersek'in unutulmaz lideri Aliya İzzetbegoviç'in manevi hatırası önünde de bir kere daha saygıyla eğiliyor, Bosna'nın özgür bir millet olarak içindeki farklı bütün unsurlarıyla birlikte kıyamete kadar başı dik, özgür ve bağımsız bir ülke olarak yaşaması için dua ve temennilerde bulunuyoruz."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Srebrenitsa katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız. Gönlünde azıcık insanlıktan yana pay olan, azıcık insanlık sevgisi olan herkes bu mücadeleye, Srebrenitsa'nın unutulmaması mücadelesine devam edecek." dedi.

Kurtulmuş, Srebrenitsa soykırımın 22. yıl dönümü dolayısıyla Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen anma programın ardından TRT'nin canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Srebrenitsa soykırımından ders alıp almadığına ilişkin bir soru üzerinde Kurtulmuş, Birleşmiş Milletlerin gözetiminde, bütün Avrupa ülkelerinin gözünün önünde bir büyük soykırım yaşandığına dikkati çekti.

Kurtulmuş, "Maalesef o zaman Birleşmiş Milletler buna seyirci kaldı. Avrupa ülkeleri ses çıkarmadı. Görmediler, duymadılar, konuşmadılar ve bu işin üstünün örtülmesine gayret ettiler. Ama öncelikle şunu ifade edeyim. Srebrenitsa katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız. Gönlünde azıcık insanlıktan yana pay olan, azıcık insanlık sevgisi olan herkes bu mücadeleye, Srebrenitsa'nın unutulmaması mücadelesine devam edecek." diye konuştu.

Bugün, 8 bin 352 kayıptan 71'inin kemiklerinin bulunarak, defnedildiğine işaret eden Kurulmuş, ailelerin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen hüzünlerini halen yaşadıklarını aktardı. Kurtulmuş, "Bu önemli bir soykırımdır. Birleşmiş Milletler'in de bu konuda ders aldığını söylemek de maalesef mümkün değildir." ifadesini kullandı.

- "Yeniden gözden geçirilmesi lazım"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bugün dünyanın birçok yerinde benzer olaylar yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:

"İç savaşlar, katliamlar, Birleşmiş Milletlerin gözünün önünde kullanılan kimyasal silahlar, yine böyle toplu olarak öldürülen insanlar... Bütün bunlara karşı Birleşmiş Milletler maalesef savaşı önleme ve barışı sağlama istikametinde elinde hiçbir araç bulunmayan, hatta zaman zaman niyeti de bulunmayan bir örgüt olarak dünyadaki bütün bu katliamlara seyirci kalıyor. Yapısı itibariyle zaten dünyada hiçbir krizi çözme yeteneği bulunmayan bir örgütten bahsediyoruz. Birleşmiş Milletlerin 5 daimi üyesinden birine sırtını dayayan dünyada istediği zulmü yapıyor ve dünya buna seyirci kalıyor. Bugün Birleşmiş Milletler maalesef barışı koruyan, savaşı önleyen bir örgüt olmaktan çok uzaktadır. Yeniden gözden geçirilmesi lazım ve Birleşmiş Milletlerin gerçekten bütün bu olaylardan ders alması, bütün dünya ülkelerinin bundan ders çıkarması lazım."

Zalimin karşısında durmayan, en azından zalimden kalben nefret etmeyenlerin mazlumun yanında olmasının mümkün olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Haydi buyurun, mazlumun yanındaysanız bu zulümleri önleyecek mekanizmaları kurun ve bir daha Srebrenitsa gibi insanlık dramı yaşanmasın, bir daha böyle büyük katliamlar, soykırımlar yaşanmasın." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin bir daha böyle soykırımlar yaşanmaması için atacağı adımların sorulması üzerine, Türkiye'nin dünyadaki bütün mazlumların yanında yer aldığını ve bunun bedeli neyse de ödemeye hazır olduğunu bildirdi.

Bu zulümlerin sistematik olarak ortadan kaldırılması için her platformda Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası sistemin yeniden gözden geçirmesini isteyen Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulları dahil, bütün uluslararası platformda 'Dünya 5'ten büyüktür.' demesinin arkasındaki gerçek budur. Beş tane ülkeyi esas alır, 195 tane ülkenin haklarını hiçbir şekilde adam yerine, insan yerine koymazsanız, katliamları nasıl önleyeceksiniz? Zulümleri, baskıları nasıl önleyeceksiniz?" dedi.

Dünyada yeni bir sistemin kurulması gerektiğini her platformda anlattıklarına değinen Kurtulmuş, güçleri yettiğince de mazlumların yanında yer aldıklarını ve Allah'tan Türkiye'nin gücüne güç katmasını, bu anlamda dünyadaki bütün yaşanan yanlışlıkları önleyecek bir imkana kavuşmasını diledi.

- "En büyük kahramanlık destanlıklarından biridir."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, "Şüphesiz, 15 Temmuz, Türkiye tarihinin gördüğü, Anadolu ve Rumeli topraklarının gördüğü en büyük ihanet hareketedir. Aynı zamanda 15 Temmuz, o akşam, o gece, ertesi gün Türkiye topraklarının gördüğü en büyük kahramanlık destanlıklarından biridir." ifadesini kullandı.

Milletin canını ortaya koyarak, bu işgal girişimini bertaraf ettiğini anımsatan Kurtulmuş, başta Bosna halkı olmak üzere o akşam İslam dünyasından çok sayıdaki kişinin de Türkiye için dua ettiğini aktardı.

Dua edenlerin varlığını sokaklarda ve meydanlarda manen hissettiklerini belirten Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye güçlü olursa Allah'ın izniyle İslam dünyasının her yerinde, dünyanın her yerindeki yanlışlıklara mani olacak bir güce sahip olur. Birileri bundan rahatsız oldular, doğru. İçerideki maşalarını kullanarak, içeriden dışarıdan bir takım unsurlar Türkiye'nin ayağına çelme takmaya çalıştılar. Son bir kaç yılımızda sürekli ihanetlerle karşı karşıya kaldık. 7 Şubat'la başladı. Gezi olayları, arkasından 17-25 Aralık operasyonları, en sonunda da 15 Temmuz'da bir darbe teşebbüsüyle bu işi sonlandırmak istediler ve millet fırsat vermedi. Bundan sonra da fırsat vermeyecektir. Buralara gelince niye güçlü bir Türkiye gerektiğini bir kere daha anlıyoruz. Biz sadece gücü maddi bir güç olarak istemiyoruz. Yeniden buralarda, ecdadımızın ayak izlerinin olduğu bu yerlerde, Evlad-ı Fatihan olan bu kardeşlerimizi, Boşnakları, Arnavutları, diğer bütün Balkan halklarını yeniden güçlü bir şekilde ayakta, Türkiye'nin yanında görmek istiyoruz. Türkiye her fırsatta da Balkanlar başta olmak üzere bütün mazlum coğrafyaya destek olacaktır."

Kurtulmuş, Bosna Hersek'in efsanevi lideri rahmetli Aliya İzzetbegoviç'i rahmet ve şükranla andığını aktararak, "Balkan halklarının uyanışı, İslami kimliğine yeniden sahip oluşunda bütün hayatını ortaya koymuş büyük bir liderdi. Allah rahmet eylesin. Bosna'nın bütün kurucu öncülerine rahmet diliyoruz. Srebrenitsa şehitleri olmak üzere bütün Bosna'ya ruh veren, can veren bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz." dedi.

Bu arada yayına Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi ve merhum Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç'in oğlu Bakir İzzetbegoviç de katıldı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber