Bakan Şahin: YÖK Yasası Haziran'da yapılacak ÖSS'ye yetişmez

Haber Giriş : 29 Mayıs 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Sezer'in vetosundan sonra, YÖK'le ilgili yapılacak düzenlemelerin 20 Haziran'da yapılacak ÖSS'ye yetişmeyeceğini söyledi. Bundan sonra yaşanacak gelişmeleri Tercüman'a değerlendirirken, kanunu aynen göndermeleri halinde tekrar veto edileceğini hatırlatan Şahin, şunları söyledi:"Şimdi Salı günü, Haziran'ın 1'idir. Yani yasama organı Salı, Çarşamba, Perşembe günü çalışıyor. Şimdi böyle bir tasarı yeniden hemen komisyonlarda görüşülse acil şekilde, tekrar Cumhurbaşkanı'na gidecek. Hiç değiştirmeden gönderirsek, bu sefer de bile bile Anayasa aykırılığını devam ettirmiş oluruz. Çünkü Kanun'un 1'nci maddesine göre hala Genelkurmay temsilcisini YÖK Kanunu'nda bulunduruyoruz. Bunu değiştirince, Sayın Cumhurbaşkanı yeniden iade edecektir. Dolayısıyla bunun 20 Haziran'daki sınava kadar yetişmesi mümkün değildir."

YÖK Kanunu'nda yapmayı düşündükleri değişikliklerin bu kadar olmadığını ifade eden Şahin, "Düz liselerle meslek liseleri arasındaki adaletsizliği düzeltilmesi gereken bir sorun olduğunu düşündüğümüz için, 12 maddelik tasarı hazırlayıp gönderdik" dedi. Meslek lisesi mezunlarının, düz lise mezunlarının 40 metre gerisinden yarışa başladığına dikkat çeken Şahin, "Kanun sorunu tam çözmüyordu. Sadece mesafeyi 20 metreye düşürüyordu" şeklinde konuştu.

"Biz kimseyle kavga etmek isteyen, Türkiye'de gerginlik meydana getirmeyi adeta hedef görmüş bir iktidar değiliz" diyen Şahin, Kanun'da Anayasa'ya aykırı olarak görülen hükümleri dikkate alarak, önce Anayasa'da değişiklik yapacaklarını bildirdi. Şahin, Anayasa değişikliğinin ardından daha geniş bir YÖK Kanunu hazırlayarak, Parlamento'ya göndereceklerini anlattı.

Türkiye'de laiklik ilkesine aykırı faaliyette bulunmayı teşvik edecek bir eğitim sistemi olmadığının altını çizen Şahin, şöyle konuştu:

"Her okul, devletin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatını uygular. Burada çocuklarımıza neyin öğretileceğini Türkiye Cumhuriyeti devleti tayin ve tespit eder. Kimlerin okutacağını da yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Milli Eğitim Bakanlığı takip eder. Eğer bu okullarda laikliğe aykırı eğitim yapılıyorsa, sorun imam hatiplerden kaynaklanmaz. Bu müfredatı yazanlardan, eğitim veren öğretmenlerden kaynaklanır. Siz niye o zaman o okulları ve çocuklarımızı suçluyorsunuz? Kaldı ki böyle bir şey de yoktur. O bakımdan bir bardak suda fırtına koparmanın alemi yoktur"

D.B.Tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber