Türk Sağlık Sen gıda denetim yetkisinin Sağlık Bakanlığı'ndan alınmasını eleştirdi

Haber Giriş : 06 Haziran 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SAĞLIKLI GIDA TÜKETİMİ RİSK ALTINDA

Gıdaların denetiminin Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesini eleştiren Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci artık ?sağlıklı gıda tüketimi risk altında? yorumunu yaptı.

5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle yazılı açıklama yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, gıda denetiminin Sağlık Bakanlığı'ndan alınmasını eleştirdi.

Kahveci, gıdaların denetiminin Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devrini öngören ve 27 Mayıs tarihinde kabul edilen 5179 sayılı ?Gıdaların Üretimi, Tüketimi Ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun?un Sağlık Bakanlığı'na bağlı çevre sağlığı teknisyenleri tarafından da tepkiyle karşılandığını belirtti.

Gıda denetimi Sağlık Bakanlığı'nın asli görevi

1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ve Sağlık Bakanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkındaki 181 sayılı KHK gereğince Bakanlığın temel görevlerinden birinin koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu söyleyen Kahveci, yeni çıkan yasanın bu anlayışı ortadan kaldırdığını belirtti. Bakanlık tarafından gıda ile ilgili yayınlanan genelgelerde ?Tüketici sağlığının gıda maddelerinden kaynaklanan bulaşıcı ve salgın hastalıklar ile gıda zehirlenmelerinden korunması amacıyla yürütülen gıda denetim ve kontrol hizmetleri koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında Bakanlığımızın temel görevleri arasında yer almaktadır' şeklinde ifadelerin yer aldığına dikkat çeken Kahveci gıda denetimi hizmetinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devrinin koruyucu sağlık hizmetleri açısından sakıncalı olduğunu kaydetti.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın hiçbir altyapısı yok

Söz konusu kanunun uygulanmasıyla birlikte sağlıklı gıda tüketiminin risk altında olduğunu söyleyen Kahveci açıklamasında şöyle dedi: ?27 Mayıs tarihinde kabul edilen 5179 sayılı ?Gıdaların Üretimi, Tüketimi Ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun?la gıdaların denetimi Sağlık Bakanlığı'ndan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmiştir. Böyle bir düzenlemeyle sağlıklı gıda tüketimimiz için güvence niteliği taşıyan denetim mekanizması bir çıkmaza girmektedir. Gıda denetimi konusunda hiçbir altyapısı bulunmayan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu yükün altından kalkamayacağını düşünmekteyiz.

Gıda ve gıda katkı maddelerinin üretildiği yerlerin kontrolü daha önce 560 sayılı KHK gereğince Sağlık Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı tarafından birlikte yürütülmekteydi. Gıda satış ve toplu tüketim yerlerinin denetimi ise Sağlık Bakanlığı ve belediye başkanlıkları tarafından gerçekleştirilmekteydi. Yeni yasa ile gıda denetim yetkilerinin tek bir bakanlıkta toplanması, ilk bakışta, aksaklıkların giderilmesi açısından uygun gibi görünmektedir. Ancak gıda denetim hizmetleri yetişkin personel ve iyi bir laboratuar desteği ile yürütülebilir. Sağlık Bakanlığı'nın her ilde kontrol laboratuarı bulunmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda ise bölge laboratuarları tarafından yürütülmekte ve her ilde bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın ise her ilçede, beldelerde ve köylerinde sağlık ocağı bulunmaktadır. Buralarda görevli personelden hekim ve çevre sağlığı teknisyenleri almış oldukları eğitimle gıda denetçisi unvanı almışlardır. Bu sayede özellikle, satış yerleri kapsamında değerlendirilen bakkal, kahvehane gibi en az nüfuslu köylerde bile bulunabilen işyerlerinin denetimi sağlanabilmektedir.

Böyle bir durumda gıda denetiminde hem uzmanlaşmış kadroya, hem de asgari altyapıya sahip olan Sağlık Bakanlığı'nın devre dışı bırakılması kabul edilemez bir durumdur. Mevcut altyapı imkanlarıyla Sağlık Bakanlığı bile gıda denetimini güçlükler içerisinde uygulamaktayken, şimdi hiçbir altyapısı ve uzman kadrosu olmayan bir Bakanlık bu ciddi görevi nasıl yerine getirecektir?"

Gıda denetimi 500 personel tarafından gerçekleştirilecek

Türkiye genelinde 3 bin 500'e yakın çevre sağlığı teknisyeninin Sağlık Bakanlığı çatısı altında gıda denetimini gerçekleştirdiklerini söyleyen Kahveci, 5179 sayılı Kanuna göre Sağlık Bakanlığı'nda Çevre Sağlığı Teknisyeni olarak görev yapmakta olan personelden Bakanlık tarafından belirlenecek beşyüz adet personelin, kadroları ile birlikte en geç altı ay içerisinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredileceğini hatırlatan Kahveci ?Daha önce 3 bin 500 kişinin ve diğer sağlık çalışanlarının gerçekleştirmekte zorlandığı gıda denetimi 500 kişi tarafından nasıl sağlanacaktır?? diye sordu. Kahveci şöyle devam etti: ?3.500 Çevre Sağlığı Teknisyeni bile gıda denetimi konusunda yetersiz kalmakta ve ihtiyaç duyulan bölgelerde sağlık memuru ve doktor, hemşire, ebe gibi diğer sağlık çalışanlarından da gıda denetiminde yararlanılmaktadır. Şu anda İstanbul'da 15 bin gıda üreten işletme mevcuttur.?

Cezalar caydırıcı değil

Sağlıklı gıda üretimi ve tüketimi için gerekli şartlara uymayanlara verilecek cezaların caydırıcı olmadığını söyleyen Kahveci, yeni yasal düzenlemeyle üretim izni alınmamış, miadı dolmuş, teknik ve hijyenik şartlara uymayan gıda maddelerini satan işyerlerinin 1 milyar idari para cezası ile cezalandırılacağını hatırlatarak ?Böyle bir cezalandırmanın hiçbir caydırıcı özelliği yoktur. O yüzden pratikte hiçbir işe yaramayacaktır? dedi. Ayrıca, yeni yasa gereği gerekli analizlerin yapılması amacıyla Bakanlıkça yetkilendirilecek özel laboratuarların bile kurulabileceğine dikkat çeken Kahveci, ?Bu durumda sağlıklı teşhis yapılmayacağı ve gerekli cezalandırma mekanizmasının uygulanmayacağı endişesini taşımaktayız.?

Çevre sağlığı teknisyenlerinin sorunları had safhada

Genel Başkan Kahveci, gıda denetimini yapan çevre sağlığı teknisyenlerinin sorunlarına da değinerek şunları söyledi: ?Çevre sağlığı teknisyenleri sürekli arazide çalışmalarına rağmen yolluk, görev riski tazminatı alamamaktadırlar. Ekonomik istikrar tedbirleri adı altında araç şoförlüğünü bile yapmakta, denetimlere giderken araç dahi bulamamaktadırlar. Özellikle denetim görevleri sırasında sözlü ve fiili tacizlere maruz kalmakta, görevlerini tam yerine getirmelerine rağmen zaman zaman siyasilerin hışmına uğramaktadırlar. Diğer kamu çalışanları gibi ortalama 500 milyon gibi komik maaşlarla geçim mücadelesi vermektedirler. Sağlık Bakanlığına bağlı yataklı kurumlarda çalışanlar döner sermayeden iyi-kötü pay alırken çevre sağlığı teknisyenlerinin aldığı paylar devede kulak misalidir. Bu durum çalışma barışını bozabilecek niteliktedir.?

Halk sağlığı birinci öncelik olmalı

Kahveci açıklamasına şöyle devam etti: ?Sağlıklı gıda tüketimi halk sağlığının önemli unsurlarından biridir. Anayasa gereği, halkın sağlığını koruma Sağlık Bakanlığı'nın en önemli görevlerinden biridir. Bu nedenle sağlıklı gıda tüketimi için gerekli şartlar devlet tarafından eksiksiz yerine getirilmelidir?

5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlayan Genel Başkan Kahveci, ?Bizler daha sağlıklı, daha temiz, daha yaşanılabilir bir çevre istiyoruz. Bunun için de devlet ve vatandaş elele birlikte çaba göstermelidir. Sağlıklı gıda tüketimi konusunda 5179 sayılı Kanunla getirilen yeni denetim mekanizmasının halkın sağlığında çok ciddi bir yara açacağına inanıyoruz. Bu yanlışlığın en kısa sürede giderileceğini umuyor, halkımızı 5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle kutluyoruz.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber