Erken çocukluk eğitimi alanların en az üçte biri üniversiteye gidiyor

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 03 Eylül 2007 08:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Okul ve iş hayatları başarılı

Hazırlayan Pervin Kaplan

Erken çocukluk eğitimi alanların en az üçte biri üniversiteye gidiyor. Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Çiğdem Kağıtçıbaşı, "Bu eğitimi alan çocuklar üniversiteye devam ediyor ve iş yaşamında daha başarılı oluyor" diyor..

"0-6 yaş eğitimin önemini anlamayan toplumlar yerinde saymaya mahkûmdur" sloganı ile çocukların eğitimi konusunda çalışan Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) kurucularından ve Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Türkiye gibi genel eğitim düzeyi çok düşük bir ülkede insan kapasitesini artırmanın yolunun erken çocukluk eğitimi olduğunu vurguluyor. Erken çocukluk eğitimi alanların aradan yıllar geçse de bu eğitimin etkilerini taşıdığını araştırmaların gösterdiğini belirten Kağıtçıbaşı, bunu kanıtlayan araştırmayı şöyle anlatıyor:

29 YILLIK ARAŞTIRMA

"Okul öncesi eğitim ile ilgili ilk araştırmamızı 1978-1980 yıllarında yaptık. Sonra bu çocukları 13-15 yaşlarında bulduk ve aldıkları eğitimin olumlu etkilerinin sürdüğünü gördük. İki yıl önce tekrar çocuklara ulaştık. 25-27 yaşlarına ulaşmışlardı. Erken çocukluk eğitiminin hâlâ etkili olduğunu, birçoğunun üniversiteye devam ettiğini ve iş hayatında da başarılı olduklarını gördük."

AİLE ORTAMI YETERSİZ

Çocuğun çok yönlü gelişiminde ilk yılların önemine işaret eden Kağıtçıbaşı, bu yıllardaki ciddi yoksunlukların daha sonra telafisi güç geriliklere neden olduğunu söylüyor. Çoğunlukla evlerdeki ortamın çocuğun çok yönlü özellikle de zihinsel gelişimini destekleyemediğini anlatan Kağıtçıbaşı, çocuğa destekleyici bir ortamın sunulması gerektiğini belirtiyor. 1978-1980 yıllarında bir grup çocuk psikoloğu ve eğitimcisi ile MEB için bir proje hazırladıklarını anlatan Kağıtçıbaşı, AÇEV'in doğuş öyküsünü şöyle anlatıyor: "Bu projede çocuklarla ilgili birçok materyal, erken çocuk eğitimi program ve kitapları ve ana-baba eğitim kitapları hazırlandı. Sonra bunların bir kısmını kullandığımız bir araştırmayı yönettim. Bu araştırmanın sonuçları hem bizim sağladığımız anne eğitiminin, hem de kurumsal okul öncesi eğitimin çocukların çok yönlü gelişimi ve okul başarısı için büyük yarar sağladığını gösterdi. AÇEV işte bu araştırmadan doğdu. "

SONUÇ OLUMLU

22 yıl süren "Erken Müdahalenin Erişkinlikte Süren Etkileri" konulu araştırmaya, Çiğdem Kağıtçıbaşı ile birlikte öğretim üyeleri Sevda Bekman, Diane Sunar ve Zeynep Cemalcılar tarafından 1982'de başlandı. İstanbul'un çoğu gecekondu semtlerindeki anne ve 3-5yaşındaki çocuklarına eğitim verilmesinin ardından bunun etkileri önce 1992 sonra da 2004'te ölçüldü. Araştırma eğitim amaçlı anaokullarına giden çocukların, hem gündüz bakımevlerine giden, hem de evde bakılan çocuklara göre daha iyi performans gösterdiklerini ortaya koydu. 2004'te yapılan takip araştırmasında okul öncesi eğitim alan ve 25-27 yaşlarına ulaşmış 217 katılımcıdan 133'üne ulaşıldı. 34'ü eğitim amaçlı anaokuluna 50'si bakımevine giderken 49'u hiç okul öncesi eğitim almamıştı. Bu çocukların yüzde 35'i üniversite eğitimi aldı. Anneleri de eğitime katılan çocukların yüzde 44.7'si üniversiteye giderken, eğitim almayanlarda bu oran yüzde 30.6 oldu.


Doğru ve yanlışı öğretin

* 60-66 AY

DOĞRU ve doğru olmayan davranışların neler olduğunu bulmaya yönelik oyunlar oynayabilirsiniz. Örneğin, yerlere çöp atan biri ile ilgili bir resim gösterdiğinizde bunun doğru olup olmadığını sorabilirsiniz. Futbol oynayan üç çocuktan birinin topu diğerlerine vermediğini gösteren bir resim için neden yanlış olduğunu söylemesini isteyebilirsiniz. Arkadaşlarıyla birlikte zaman geçireceği ortamları hazırlamaya devam edin. Çocuklar bir araya geldiklerinde birlikte işbirliği gerektiren çalışmalar yapabilirler. Örneğin, kitap yapmaya karar verirler. Konusu belirlendikten sonra herkes bir sayfanın resmini yapar. Sonra da birleştirirler. Veya birlikte bir canlandırma oyunu planlarlar. Kimin ne rolü alacağı o roldekilerin neler söyleyeceğini çalışırlar.


Okul öncesi eğitim israf değil, şarttır

ERKEN çocukluk eğitimini destekleyen sivil toplum kuruluşlarından bir başkası da Türk Eğitim Vakfı. Genel Müdür Turgut Bozkurt çocuğun asıl hızlı gelişim gösterdiği dönemin 0-6 yaş arasında olduğunu söyleyerek, bu yaşlarda alınan eğitimin önemine dikkat çekiyor: "Çocuğun kimliğini, kişiliğini kazandığı bu dönem evde çocuğun boş boş oturmaması gereken dönem. Bu dönemdeki eğitim onun iyi bir yurttaş olmasını, topluma yararlı olmasını, ekonomiye katkı yapmasını sağlar. Bu dönemi boş geçirtmek ülke için de bir kayıp."

GELİŞMİŞ ÜLKELERE BAKIN

Bozkurt, "Gelişmiş ülkelerde bu çocuklar erken yaşlarda belirlenip, özel olarak eğitiliyor. Bu çocuklar ülkelerin ileriye gitmesi, atılım yapmasında liderlik yaptıkları için onların eğitimi de çok önemli oluyor. 70 milyon insanın yaşadığı ülkede tabanın ne kadar geniş olabileceğini tahmin edersiniz. Daha iyi gelecek ve liderleri belirlemek için okul öncesi eğitim önemsenmeli" diye konuşuyor. Okul öncesi eğitimin düşük oranda olduğunu vurgulayan Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Normal eğitim bile olması gereken kalite ve düzeyde değil. Önemli olan eğitimde sayısal olarak bir yere ulaşmak değil, kaliteyi sağlamak. Okul öncesi eğitimin maliyetli olduğunu savunmak yerine israfları önlemek gerek. Bütçenin israflara değil, eğitime harcanması gerek."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber