Karda mahsur kalan Başkan: Millet efendi biz hizmetkarız!

Kütahya Domaniç'e bağlı Çukurca Beldesi Belediye Başkanı Emin Taşgın, Ilıcaksu mahallesine arıza nedeniyle iki gün su verilememesi üzerine, belediye işçileri Coşkun Aztekin ile Ramazan Gültekin'in yalnız gitmesine razı olmayınca işçilerle birlikte pazar günü arızanın kaynağını bulmak için ormanlık bölgeye gitti. Çetin şartlarda geçen yolculuğun ardından 4 metre karla kaplı bölgeye ulaşan Taşgın ve belediye personeli dönüş yolunda mahsur kalınca gece saatlerinde jandarma ve köylüler tarafından kurtarıldı. 2 bin 300 nüfuslu beldenin başkanı Emin Taşgın SABAH'a konuştu. Özel bir şirkette 20 yıl İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yaptığını belirten Taşgın, "Maddiyatın peşinden koşarken maneviyatımızı unutmuştuk. Cenaze, düğünlerde zaman zaman memleketimize gidip geliyorduk. Her gittiğimde bir eksiğimizi tespit ediyordum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Belediye işi gönül işi' sloganı beni etkiledi ve eşime, 'Memleketime hizmet etmek istiyorum' diyerek 2018'de istifa ettim ve geçen yıl başkan seçildim" dedi.

'AÇ-SUSUZ KALDIK, KAR YEDİK'

Karın yer yer 4 metreye çıktığı bölgeye bir kepçeye binerek gittiklerini belirten Başkan Taşgın, "Millet efendi biz hizmetkarız. Belediyemizin işçileri bana, 'Başkanım kepçeyle gidip arızayı bulacağız' dediler. Onlara, 'Ben de sizinle geliyorum' dedim ve yola çıktık. Yine olsa yine gideriz. Koltuklarda değil, sokakta, dağda, bayırda, ovada olmamız gerekiyor. Yaptığım halka hizmet. Çok fazla büyütülecek bir durum yok. Sadece tedbirsiz gittiğimiz için bir daha gidersez bu sefer işi şansa bırakmam" diye konuştu. Taşgın, sözlerine şöyle devam etti: "Saat 07.00'de yola çıktık. Kepçeyle belli bir yere kadar gidebildik ama araç kara saplanınca yürüdük. Yiyecekleri de kepçede bıraktık. Arızayı bulup, giderirken zaman bir hayli geçti. 13 km yol gittik. Geri dönüp, kepçeden yiyecekleri alamadık. Açlığımızı ve susuzluğumuzu kar yiyerek gidermeye çalıştık. Bölgede telefon çekmediği için, eşime bir mesaj atmıştım. O da vatandaşlara ve jandarmaya haber verdi. Yanımıza geldiklerinde saatler gece 23.00 sularıydı. Biraz tedirgin olduk ancak kurtulacağımızı biliyorduk. Kurtarmaya gelenleri gördüğümüzde sevinçten arkadaşlarımla birbirimize sarıldık."

Erhan Öztürk