Sözleşmeli memur statüleri arasında kayıp giden yıllar!

Sözleşmeli memur istihdamının her geçen gün artmasından dolayı kamuda statüler arası geçişler kamu kurumlarında büyük kayıplara sebep oluyor!

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Ocak 2024 14:00, Son Güncelleme : 12 Ocak 2024 14:07
Sözleşmeli memur statüleri arasında kayıp giden yıllar!

Her insan bir dünyadır.

İnsanlar gelecek kaygılarını ve kariyer hedeflerini aklında ve çoğu zaman yüreğinde taşır.

Kiminin derdi daha üst görevlere yükselmektir, kiminin derdi de ailesinin yanında sabah sekiz akşam beş düzenli bir görev yapmaktır.

Tabi bir de kamu kurumlarımız ve onların bitmek tükenmek bilmeyen hedefleri var.

Şu tesisi açmak, şu performans göstergelerini sağlamak veya vatandaşa daha başarılı hizmet sunmak gibi.

Bunlardaki temel fonksiyon ise kamu görevlileri eliyle yürütülmekte, başarı ya da başarısızlık insanlar tarafından paylaşılmaktadır.

Geldiğimiz bu noktada, kamu kesiminde insanları yönetmenin her geçen gün daha da zorlaştığına esasen tüm kamu görevlileri olarak şahit oluyoruz.

Bunun birçok sebebi var.

Kamuda liyakat sorunlarının bir türlü aşılamaması, insanlarda "sessiz istifa" diye tabir ettiğimiz süreçlerin her geçen gün yaygınlaşması, ekonomik göstergelerin uzunca bir süredir pozitife dönememesi ve bunun getirdiği hayat pahalılığı olarak bazılarını sıralayabiliriz.
Bu durum, kamu çalışanlarının motivasyonlarını temelden sarstığı gibi kurumsal aidiyetin oluşmasını da ne yazık ki engellemektedir.

Baktığınız zaman bir yıl önce kurumda sözleşmeli personel statüsünde göreve başlamış bir kişi, merkezi alım diye tabir ettiğimiz memur kadrolarına hemen geçmenin yollarına bakmaktadır.

Bunun çok yakın bir sonucunu geçtiğimiz günlerde açıklanan 2023-2 KPSS yerleştirmelerinde görmüş bulunuyoruz.

Şimdi kabaca bir sayı ve tahminde bulunmak gerekirse; 2023-2 KPSS yerleştirmelerinde kurumlara atanan kişilerin en az %50'si halen bir kamu kurumunda sözleşmeli statüde görev yapan kişilerden oluşmaktadır.

Salladığımızı düşünmeyin. ÖSYM tarafından yerleşen kişilerin TC kimlik numaraları SGK tarafından sorgulanırsa daha da yüksek bir oran çıkabilecektir.

Devletimiz kamu hizmeti yürütmesi bakımından zaten memur olan yüzlerce kişiyi yeniden memur yapmıştır.

Bunun nasıl mümkün olabildiğini sürece vakıf olmayanlar için kısacık özetleyelim.

KPSS sınav sonucu yüksek puana sahip merkezi yerleştirmeden memur olarak atanıp göreve başlayan bir memur, rahatlıkla sözleşmeli personel pozisyonuna yerleşip istifa edip gidebilmekte; yine sözleşmeli personel olarak yerleşip göreve başlayan personel de merkezi yerleştirme ile yerleşip kolaylıkla sözleşmesini feshedebilmektedir.

Buna ister sistemin açığı, isterseniz de hukuki durum bu yapacak bir şey yok deyin.

Bunun akılla mantıkla izahı yoktur.

Şöyle örnek verelim iyice kafalarda berrak bir şekilde netleşsin.

Ticaret Bakanlığının 4-B sözleşmeli personel alımına 2022 KPSS P3 puanıyla yerleşen bir aday yine Ticaret Bakanlığının merkezi memur alımına aynı KPSS puanıyla "bunun altını çizmekte fayda var", aynı puanıyla yeniden tercih yaparak atanabilmektedir.

Aday 2022 KPSS P3 puanıyla aynı kurum içerisinde dahi statüler arası geçişini yapabilmektedir.

Ne yazık ki bunun önünde hukuken hiçbir engel bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca, kamu kurumlarının insan kaynakları politikası yürütmesi, kamu görevlilerin üst görevlere yetiştirilmesine yönelik çalışmalar yürütmesi, norm kadro çalışmaları yapması, performans sistemine yönelik planlamalar yapması, eğitimler yaparak kamu görevlilerini mesleğe hazır hale getirmek gibi yaptığı tüm çalışmalar havada ve hayalde kalmaktadır. Çünkü, KPSS puanı yüksek düzeyde aldığınız yeni memurun bir sene sonra siz de çalışıp çalışmayacağının hiçbir garantisi bulunmamaktadır.
Yazının girişinde dediğimiz gibi her insanın akıl ve kalp dünyasındaki önceliklere göre bir değerlendirme yapmasını bekleyeceksiniz.

Peki bu durum çözümsüz müdür?

Elbette hayır.

Esasen çok basit düzenlemelerle kamudaki bu bozuk düzen hemen düzeltilebilir. Bunlar;

-KPSS puanının iki statünün (memur-sözleşmeli) bir tanesinde kullanımına yönelik kısıtlama getirilmesi,

-Memurlarda istifaya bağlı yasaklılık süresi (6 ay-1 yıl-3 yıl) ile sözleşmelilerdeki feshe bağlı yasaklılık süresinin (1 yıl) her iki statüye geçişlerde uygulanmasının getirilmesi.

Peki bunu kim yapmalı ?

Elbette Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü.

Kamuda personel politikalarını belirleme görevi anılan Müdürlüğe verilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sorunu görme ve anında müdahil olarak çözme yetkisi bu konuda kesinlikle geciktirilmeden kullanılmalıdır.

Son olarak ümidiniz var mı derseniz.

Vallahi ümidimizi de kaybedersek elimizde ne kalır derim.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber