Minguzzi cinayetinde katil beraat mi etti? Medya, nasıl bir algı yarattı?
Ahmet Minguzzi cinayetinde "kullanılan bıçak suç aleti sayılmadı" yönündeki haber başlıkları, adeta bir dezenformasyon zincirine dönüştü. Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sanki sona erdi ve katil beraat etti intibaı uyandırıldı. Oysa gerçek, medyanın sunduğundan çok farklıydı.

Türkiye dün, medya eliyle yürütülen kitlesel bir algı operasyonuna daha tanıklık etti. Ahmet Minguzzi cinayetinde, savcılıkça yürütülen teknik bir inceleme, "katil beraat etti" algısıyla manşetlere taşındı. Oysa Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama tüm ciddiyetiyle sürüyor. Medyanın, hukuki bir detayı bağlamından koparıp kamuoyuna çarpıtılmış şekilde sunması, adalet duygusunun nasıl istismar edildiğini gözler önüne serdi.
Cinayet davası sürüyor, ama medya başka bir şey söylüyor
Ahmet Minguzzi'nin öldürülmesine ilişkin davada, 18 yaşından küçük şüpheliler "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla hala yargılanıyor. İlk duruşma 11 Nisan'da yapıldı, ikinci duruşma ise 20 Haziran'da görülecek. Henüz davaya dair herhangi bir hüküm verilmemişken, bazı medya organları farklı bir soruşturmaya dair kararı, cinayet dosyasına dair bir beraat gibi servis etti.
"Bıçak suç aleti sayılmadı" iddiası nereden çıktı?
Kamuoyuna yayılan haberlerde, "cinayette kullanılan bıçak suç aleti sayılmadı" denildi. Bu ifade, savcılığın verdiği teknik bir kararı tümüyle çarpıtıyordu. Cumhuriyet Başsavcılığı, sadece bıçağın 6136 sayılı Kanun kapsamında 'yasaklı silah' sayılıp sayılmadığını inceledi. Ve bu bıçağın, kelebek, sallama, pala gibi yasaklı türlerden olmadığı tespit edilerek, "yasadışı silah taşımaya yönelik kovuşturmaya yer olmadığı" sonucuna varıldı.
Bu teknik karar, ne bıçağın suç aleti olma vasfını ortadan kaldırır, ne de cinayet yargılamasını etkiler. Ancak bu bilgi, medya tarafından "suç aleti değilmiş" şeklinde sunularak, cinayet davasının düşürüldüğü izlenimi verildi.
Yargı kararına rağmen haberler algı için kurgulandı
Ekol TV muhabirinin net açıklamasına rağmen, başlıklar bambaşka bir anlama büründü. "Kullanılan bıçak yasaklı silah sınıfında değil" diyen muhabirin açıklaması, haber başlıklarında "bıçak suç aleti değil"e dönüştürüldü. Bu, teknik bir kararın bilinçli şekilde çarpıtılmasıydı.
Sosyal medyada 1.7 milyon kişiye yanlış bilgi verildi
Bazı haber siteleri ve sosyal medya hesapları, Ekol TV'nin yanlış başlığını kaynak göstererek çarpıtılmış bilgiyi hızla yaydı. Özellikle bazı medya platformları, haberi bağlamından kopararak 1.7 milyon kişiye ulaştırdı. Yorumlar kısmı ise cinayet davasını anlamadan öfkeye kapılan yurttaşlarla doldu taştı.
Algı operasyonu nasıl işler?
Bu örnek, klasik bir dezenformasyon zincirini ortaya koyuyor: teknik bir karar
bağlamından koparılır, başlık manipüle edilir, sosyal medya trolleri devreye
girer ve kamuoyu yönlendirilir. Sonuç: halk, hala süren bir cinayet yargılamasında
adaletin tecelli etmediğine inandırılır.
Oysa Cumhuriyet Savcılığı'nın KYOK kararı, yalnızca bıçağın yasaklı silah olup
olmadığına ilişkindir. Cinayet davası bu karardan tamamen bağımsız şekilde yürümektedir.
Sonuç:
Medya, dün bir cinayet davasını manşet oyunlarıyla sulandırdı. Basın ahlakı,
haberin başlığı ile içeriği arasındaki bağda gizlidir. Bu bağ koparıldığında
gazetecilik değil, algı mühendisliği yapılmış olur. Ahmet Minguzzi'nin ölümü
üzerinden oluşturulan bu tablo, basın meslek ilkeleriyle değil, tamamen manipülasyonla
yazıldı.