UMED'den 15 Temmuz Davasında Medyaya Tepki
UMED, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili davada bazı medya kuruluşlarının teröristleri aklamaya çalıştığını belirterek, bu tür haberciliğin ihanete ortak olmak anlamına geldiğini vurguladı. Medyanın görevinin hakikati topluma ulaştırmak olduğunu hatırlattı.

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) tarafından yapılan açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi sanıklarının yargılandığı çatı davasında yürütülen psikolojik harbe, sanıkların yalanlarına yer vererek destek olan sözde gazeteciler ve medya kınanmıştır. FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay çatı davası devam ederken, silahlı terör örgütünün apoletli teröristleri yargılanmaktadır. Ancak bazı tetikçi kalemlerin, süreci sulandırmak, teröristleri aklamak ve devleti hedef almak için iddianamede yer alan ve belgelenen ihanet ile katliamlar yerine, yargılanan teröristlerin senaryo kapsamında verdikleri ifadeleri haberleştirdiği ve mahkeme salonunda attıkları iftiraları gündeme getirdiği belirtilmiştir.
Psikolojik Harp ve Medyanın Rolü
Bu tür haberciliğin, kirli hedeflere ulaşmak için her yolu meşru gören teröristleri aklamak ve vesayet zincirinin halkaları bir bir kırılırken algıyla karanlık hayalleri diri tutma çabası olduğu vurgulanmıştır. Açıkça ifade edilmiştir ki, bu yaklaşım terörizmle işbirliği yaparak sistematik bir şekilde psikolojik harekat yürütmektir.
Sanıkların İfadelerine Yer Vermek
Sanıklara sorulan sorulara, delillere ve sanıkların mahkemede sergiledikleri oyunlara yer vermek yerine, terörle mücadele edenleri hedef alan iftiralara yer vermenin ihanete ortak olmak anlamına geldiği belirtilmiştir. FETÖ eylemlerine duruşmalarda devam edilirken, bu eylemlere destek vermek ise hakikati perdeleyip sahte bir gündem oluşturma çabası olarak değerlendirilmiştir.
Gazetecilere ve Medyaya Düşen Görevler
- Gazetecilere düşen görev, kanlı işgal girişimini basite indirgemek veya sulandırmak için ifade esnasında kontrgerilla, FETÖ ve Gladio yöntemleriyle psikolojik üstünlük sağlamaya çalışanların sözcülüğünü yapmak değildir.
- Medyaya düşen görev, sadece dışarıda değil mahkeme salonunda da fesadın toplumsallaşması için yalan, ajitasyon ve sosyo-psikolojik manipülasyon olarak bilinen algı operasyonuyla kelimeleri silah olarak kullanıp bilgi kirliliği meydana getirenlere destek olmak değildir.
- FETÖ üyelerinin mahkemedeki tutumları şeytani bir eylemdir. Bu eylemi geçersiz kılmak öncelikle medyanın görevidir. Medya, FETÖ'nün kirli oyununu bozmak için hakikati topluma en yalın şekilde ulaştırmalıdır.