'Yılın geri kalanında dezenflasyon sürecinin kesintisiz devam etmesini bekliyoruz'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı açıkladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Eylül 2025 09:55, Son Güncelleme : 08 Eylül 2025 11:03

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 2026-2028 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı açıkladı.

Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ekonomi programımız başarıyla uygulanmakta, somut sonuçlarını da birlikte görüyoruz. Menfi hadiselere rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımı sürdürülmüş, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedefinden sapma olmamıştır.

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Program'dan (OVP) bu yana küresel ve bölgesel düzeyde pek çok olumsuz gelişme yaşanmış, ticaret politikalarındaki belirsizlikler tarihi zirvelerini görmüş, artan jeopolitik risklerle dünya genelinde büyüme görünümü baskılanmıştır.

Bu dönemde yaşanan pek çok menfi hadiseye rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımımız kararlılıkla sürdürülmüş; fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimizden sapma olmamıştır. Bu dönemde ekonomimiz benzer ülkelere kıyasla olumlu ayrışmaya devam ederek, dış şoklara dayanıklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Programımızın ana odağında yer alan enflasyonla mücadele kapsamında, geçiş sürecinin ardından, Haziran 2024'ten itibaren kesintisiz bir dezenflasyon sürecine girilmiştir.

Bu dönemde olumsuz dışsal koşullar ve konjonktürel gelişmelere rağmen dezenflasyon süreci kararlılıkla sürdürülmüş, enflasyon oranı toplamda 42,5 puanlık önemli bir gerileme kaydetmiştir. Enflasyondaki bu önemli gerileme, uyguladığımız sıkı para ve maliye politikalarının etkisini açıkça göstermektedir.

Dünya genelinde enflasyonla mücadele politikalarının devamı ve parasal gevşeme döngüsünün ötelenmesiyle görece sıkı seyreden finansal koşullar, zayıf seyreden dış talep ve artan jeopolitik gerilimler gibi pek çok olumsuz gelişmeye rağmen Türkiye ekonomisi dayanıklı ve dengeli görünümünü korumaktadır.

Ekonomimiz, 2024 yılı genelinde dezenflasyon sürecine uyumlu şekilde ılımlı seviyelerde ve dengeli şekilde yüzde 3,3 oranında büyüme kaydetmiş ve 15 yıl boyunca kesintisiz büyümesini sürdürmüştür.

2025 yılının ilk yarısı itibarıyla milli gelir büyümemizin, dezenflasyon politikalarının bir yansıması olarak yüzde 3,6 oranında ılımlı seyrettiği görülmüştür.

Özetle, fiyat istikrarı yolunda önemli mesafe kat edilirken, aynı zamanda büyüme performansımız enflasyonist baskı oluşturmayan bir yapıda sürdürülmüş, ekonomide çıktı açığı negatif yönde kalarak ekonominin ısınmasına müsaade edilmemiştir. Bu tablo, uygulanan Programın hem dezenflasyon hem de dengeli büyümeyi sağladığını açıkça teyit etmektedir.

Türk Lirası'na güven arttı

Uyguladığımız program ve öngörülebilir politikalar çerçevesinde TL'ye güven artmış, bu sayede Kur Korumalı Mevduat hesapları yabancı para mevduatlara dönüşmeden ve herhangi bir kur baskısı oluşturmadan sağlıklı bir şekilde neticelendirilmiştir.

Son iki yıl içerisinde, TL'ye artan güvenle TL mevduatlarımızın toplam mevduat içindeki payının yüzde 31,6 seviyesinden yüzde 60,7 seviyesine çıkması bu açıdan oldukça önemlidir.

Bu dönemde KKM hesaplarının toplam mevduat içindeki payı yüzde 26,2'den yüzde 1,7'ye kadar gerilemiştir. KKM hesaplarının açma ve vadesinin uzatılması uygulamasının 23 Ağustos itibarıyla sonlandırılmasıyla 2026 içinde bu hesapların tamamen kapanacağını da görmüş olacağız.

KKM hesapları sona ererken, döviz hesaplarına dönüşme endişelerinin de zemin bulmadığını görmüş olduk. Nitekim bu dönemde yabancı para mevduatların payı artmamış, aksine yüzde 43'lerden yüzde 37,7 seviyesine gerileyerek TL'ye güveni pekiştirmiştir.

2026 yılında büyüme hedefi yüzde 3,8; 2027'de yüzde 4,3

Orta Vadeli Programımızın temel hedeflerinden birini, dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sürdürülebilir bir büyüme patikası oluşturmaktır.

2024 yılında yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşen büyümenin, 2025'te yine aynı düzeyde kalmasını öngörüyoruz. Ancak burada esas önemli olan, dezenflasyon süreci ilerledikçe ve yapısal dönüşümlerimiz hayata geçtikçe büyümenin de kademeli olarak güçlenecek olmasıdır.

Bu kapsamda, 2026 yılında büyümenin yüzde 3,8'e, 2027'de yüzde 4,3'e ve 2028'de yüzde 5'e ulaşmasını hedefliyoruz. Programın ilk yılından itibaren sıkı para ve maliye politikalarıyla enflasyonu kalıcı şekilde düşürürken, büyümeden de taviz vermeyen bir yol haritası çiziyoruz. Önümüzdeki dönemde enflasyonu kalıcı tek haneli seviyelerine düşürürken büyüme potansiyelimizi de dönüşüm adımlarıyla kademeli bir şekilde yukarıya taşıyacağız.

Enflasyonun 2026'da yüzde 16'ya gerilemesi bekleniyor

2024 yılında yüzde 44,4 seviyesinde gerçekleşen enflasyonun, 2025 yılında yüzde 28,5'e, 2026'da yüzde 16'ya, 2027'de yüzde 9'a ve 2028 yılında ise yüzde 8 seviyesine gerileyerek, Program dönemi sonunda tek haneli seviyelere kalıcı olarak inmesini hedeflemekteyiz.

Geçtiğimiz iki yıllık dönemde bu doğrultuda önemli ilerlemeler kaydettik. 2023 yılında yüzde 65 seviyesinde gerçekleşen enflasyon, 2024 sonunda yüzde 44 düzeyine gerilemiştir. 2025 yılında ise bu oranın yüzde 30'un altına düşmesini bekliyoruz.

Tek haneli enflasyon hedefimize yönelik olarak uygulamakta olduğumuz sıkı, kararlı ve koordineli para ve maliye politikaları, önümüzdeki dönemde de aynı disiplinle sürdürülecektir. Bu kapsamda, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayarak fiyat istikrarını tesis etme yönündeki kararlılığımızdan hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir.

Kişi başına düşen gelir 21 bin dolar seviyesine çıkacak

Hedeflerimize doğru kararlılıkla ilerlediğimizde, 2028 yılının sonunda makroekonomik istikrarın kalıcı biçimde sağlandığı, sürdürülebilir büyümenin tesis edildiği bir ekonomik yapı inşa etmiş olacağız

İlk defa milli gelirimiz 1,9 trilyon dolara yaklaşacak, kişi başına düşen gelir 21 bin dolar seviyelerine çıkacak, ihracatımız 300 milyar doları aşacak, turizm gelirlerimiz 75 milyar dolara ulaşacak, 2,5 milyon ilave istihdamla işsizlik yüzde 8'in altına indirilecek ve en önemlisi, tek haneli enflasyonla fiyat istikrarı kalıcı olarak sağlanacaktır.

Enflasyon hedeflemesi çerçevesinde para politikasına, maliye ve gelirler politikalarıyla tam bir uyum içinde destek sağlanmaya devam edilecek.

Tarımdan gayrimenkule, perakendeden enerjiye kadar her alanda üretim kapasitesini artıracak, arz güvenliğini güçlendirecek adımlar atacağız.

Yeni OVP döneminde hayata geçireceğimiz politika ve reformlar, Türkiye ekonomisini sadece bugünün ihtiyaçlarına değil, Türkiye Yüzyılının fırsatlarına da hazırlayacaktır.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber