Sessiz ilerleyen tehlike: Çocuklarda göz tembelliği
Çocuklarda rastlanan göz tembelliği tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Ancak erken teşhisle bu sorunun tamamen düzeltilmesi mümkün. Başarılı sonuç için 0-8 yaş arası kritik dönem kabul ediliyor.

Bir çocuğun dünyayı tanıması, gördükleriyle başlıyor. Renkler, şekiller, yüzler. Hepsi gözler aracılığıyla anlam kazanıyor. Gözler yalnızca dış dünyayı aydınlatma kalmıyor. Öğrenmeyi, keşfetmeyi ve gelişimi de sağlıyor. Bu yüzden çocukluk döneminde göz sağlığı, bedensel olduğu kadar zihinsel ve duygusal gelişimin de temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Ne var ki doğuştan gelen veya sonradan gelişen bazı göz rahatsızlıkları, çocukların gelişimini sessizce gölgeliyor. İşte bu rahatsızlıkların başında, halk arasında "göz tembelliği" olarak bilinen "ambliyopi" geliyor.
Göz tembelliği çoğu zaman fark edilmeden ilerliyor ancak erken teşhis edildiğinde tamamen düzeltilebiliyor. Bu yüzden erken tanı büyük önem taşıyor. Peki, göz tembelliği nasıl anlaşılıyor? Kalıcı görme kayıplarını önlemek için neler yapmak gerekiyor? Tüm bu merak edilen soruları, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Açıkalın'a sorduk.
Göz kapağı düşüklüğü ya da şaşılık veya farklı bir hastalık varsa mutlaka tedavisinin yapılması gerekiyor. Sonra da tembellik için kapama tedavileri yapılıyor. Çünkü göz tembelliğinde genel olarak gözde bir sorun yok. Göz sağlam ama beyin unutuyor görmeyi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Açıkalın
Düzenli aralıklarla göz sağlığı kontrol edilmeli
Göz tembelliğinin toplumda yüzde 1 ila 3 oranında görüldüğünü söyleyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Açıkalın, rahatsızlığın genellikle doğuştan olduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:
"Genelde şaşılık, iki göz arasındaki numara farkı veya iki gözün de çok yüksek numaralara sahip olmasından kaynaklanıyor. Bazen de göz kapağındaki hafif bir düşüklük veya korneadaki bir leke ya da doğumsal katarakt bunlara sebep olabiliyor. Yani göz tembelliği kesin doğumsal diyemeyiz. Ancak 0 ile 8 yaş arasında gelişen herhangi bir sebebe bağlı olabiliyor."
Çocuklarda doğumdan itibaren düzenli aralıklarla göz muayenesi yapılması büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Açıkalın, "Çocuk dünyaya geldiğinde göz taraması yapılıyor. Ardından birinci, ikinci ve üçüncü yaşta, sonra da okul öncesi dönemde, yani 4-5 yaş gibi bakılması gerekiyor. Okul döneminde de muayeneye devam edilmeli" diyor.
Tanı koyulduktan sonra ilk adım: Nedenini bulmak
Bir çocukta göz tembelliği tespit edildiğinde tedaviye başlanmadan önce nedenin belirlenmesi gerekiyor. Prof. Dr. Açıkalın, süreci şöyle anlatıyor:
"Eğer göz kapağı düşüklüğü ya da şaşılık veya farklı bir hastalık varsa mutlaka tedavisinin yapılması gerekiyor. Sonra da tembellik için kapama tedavileri yapılıyor. Çünkü göz tembelliğinde genel olarak gözde bir sorun yok. Göz sağlam ama beyin unutuyor görmeyi."
Kapama tedavisiyle beyne "görme" hatırlatılıyor
Göz tembelliğinin başlıca tedavisi kapama yöntemi. Çünkü gözdeki rahatsızlık giderilse bile, beyin görmeyi unuttuğu için eski kapasitesine ulaşamıyor. "Bunu beyne hatırlatmak gerekiyor. Bunun için de genelde kapama tedavisi yapıyoruz. Tembelliğin ağırlığına, altında yatan sebebe ve çocuğun yaşına göre günde bazen 2 bazen de 6 saat kapama tedavisi uygulanıyor" ifadesiyle tedavi sürcenini anlatıyor Prof. Dr. Açıkalın.
Göz tembelliği tedavisinde yalnızca kapama yöntemi değil, teknolojinin sunduğu farklı uygulamalar da kullanılıyor. Prof. Dr. Açıkalın bu yöntemleri şöyle sıralıyor:
"Mesela CAM tedavisi bunlardan biri. Belirli filtreler kullanarak veya atropinli damlayla sağlam gözü genişletip, tembel gözün görmesini sağlamaya çalışıyoruz. Teknoloji çok ilerledi. Üç boyutlu görmeyi artırıcı, iki göz açıkken yapılan bazı uyarı tedavileri de var."
Göz tembelliği geri dönebiliyor
Buradaki en önemli nokta ise hangi yöntemle tedavi edilirse edilsin hastanın 17-18 yaşına kadar takip edilmesi gerektiği. Çünkü tedavi bırakıldığında göz tembelliği geri dönebiliyor.
Yapılan tedavilerle yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirten Prof. Dr. Açıkalın, özellikle yaş faktörünün altını çiziyor:
"0 ila 8 yaş arası kritik. O yaşlarda başarılı olabiliyoruz. 12 yaşına kadar da deneyebiliriz ama genelde başarı şansımız düşüyor."
Tedavi edilmezse kalıcı hale geliyor
Göz tembelliği tedavi edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Kişinin bir gözü diğerine göre daha az görüyor. Bu durum yaşla ilerlemese de yaşam kalitesini düşürebiliyor. Prof. Dr. Açıkalın, olası sonuçları şöyle anlatıyor:
"Tek gözü az gören kişiler travmalara daha fazla meyilli oluyor. Bir de üç boyutlu görmede sıkıntılar oluyor. O yüzden biz çok arzu etmiyoruz bunun olmasını."