TEMA vakfı: Köy Hizmetleri'nin kapatılma yasasını geri çekin!

Haber Giriş : 05 Kasım 2004 12:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İşte TEMA'nın yayınladığı muhtıra: Devlet, Toplumun Geleceğinin Güvencesi Olan Toprak ve Su Kaynaklarını Korumak Görevini Yerel Yönetimlere Bırakmamalıdır.

Ulusuna ve ülkesine karşı ödev ve sorumluluk bilincini taşıyan ve ?sürdürülebilir yaşam? için toprak ve su kaynaklarımızın korunmasını temel ilke sayan TEMA Vakfı, bu amaç ve ilkelerle ilgili konularda duyarlı olmayı, demokratik yöntemlerle görüş ve önerilerini yetkililere ve kamuoyuna duyurmayı ödev bilmektedir. Bakanlar Kurulu tarafından ilgili kurum, kuruluş veya sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmaksızın, 21 Ekim 2004 tarihinde TBMM'ne sunulan bir tasarı ile ?Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılması ve bu kuruluş tarafından yürütülen hizmetlerin il özel idarelerine devredilmesi? öngörülmüştür.

Bilindiği gibi; 1984 düzenlemeleri ile oluşturulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, toprak ve su kaynaklarının yönetimi, ıslahı ve geliştirilmesine ilişkin hizmetlerle, sosyal alt yapı nitelikli yol, içme suyu, iskan, köy yapıları inşaa edilmesi hizmetlerini birlikte yürütmektedir.

Bu hizmetlerden yerel özellik taşıyan; yol, içme suyu, köy yapısı ve benzeri alt yapı çalışmalarının il özel idarelerine bırakılması, gerçekçi planlamalar yapılması, bürokrasinin azaltılması, etkinlik ve verimlilik gerekçeleri ile açıklanabilir. Ne var ki benzer gerekçeler, esirgenerek korunması ve verimli kullanılması zorunlu olan toprak ve su kaynaklarımız için, kesinlikle geçerli olamaz.

Oysa Türkiye, toplumunun sağlıklı geleceğini bu toprak ve su kaynaklarını verimli kılarak sağlamak zorundadır. Toplumumuzun yaşam güvenliği ve yeni kuşaklarımızın sağlıklı geleceği, bu kaynakları koruyarak verimli kılmaya bağlıdır.

Bu yaşamsal hizmet alanının il özel idarelerine ve giderek belediyelere devri, özetlenen temel gerekçeler açısından kabul edilemez olduğu kadar, kamu yönetiminde yapılmak istenen yeni düzenlemelerde yer alan ?kamu hizmetlerinin gerektiğinde özel sektöre de devredilebileceği? anlayışı açısından, çok daha vahim bir boyut kazanmaktadır. Böylesi bir süreç sonunda, kamu yararı adına korunması ve verimli kılınması gereken üretilemez kaynaklarımız, bütünüyle özel kesimin ticari amaçlarına terkedilmiş olacaktır.

Bütün bu nedenlerle, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasına ilişkin yasa tasarısı ivedilikle geri çekilmelidir.

Genel Müdürlüğün köy alt yapısı özelliği taşıyan, yol, içme suyu, iskan ve köy yapılarının inşaası gibi hizmetlerinin etkinlik, verimlilik ve bürokrasinin azaltılması türünden gerekçelerle il özel idarelerine devri düşünülüyor ise yalnızca bu amaca dönük yasal düzenleme yapılmalı, toprak ve su hizmetleri bu kapsam dışında bırakılmalıdır.

Özetlenen yaşamsal nedenlerden dolayı, toprak ve su yönetimi hizmetleri, merkezi yönetimin görev kapsamı içerisinde tutulmalıdır. Hazırlanmakta olan ve kırsal kalkınma amaçlı olduğu bilinen, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün yeniden düzenlenmesine ilişkin yasa tasarısı kapsamı içerisinde, toprak ve su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve yönetimi fonksiyonları da yer almaktadır. O nedenle; bu kaynaklarımızın korunması için, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kapatan tasarı, yalnızca sosyal alt yapı hizmetlerinin il özel idarelerine devri tasarısına dönüşmelidir. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün toprak ve su yönetimi hizmetleri ise Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nü kırsal kalkınma amaçlı kurumlaşmaya dönüştüren tasarı kapsamına alınmalı ve iki tasarı kesinlikle eş zamanlı olarak yasalaştırılmalıdır.

TEMA Vakfı'nın da önemli katkıları ile hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nun gündeminde olduğu bilinen Toprak Yasası'nın (Toprak Koruma ve Arazi İyileştirme Kanunu) devlete yüklediği hizmet sorumluluklarının, ancak merkezi bir kamu yönetimi kurumlaşması ile yerine getirilebileceği unutulmamalıdır.

Devlet, toplumun geleceğinin güvencesi olan toprak ve su kaynaklarını korumak görevini yerel yönetimlere bırakmamalıdır. Anayasa'nın doğal varlıklarımızın korunmasını öngören 44 ve 45'inci maddelerine de aykırı olan tasarının geri çekilmesi ve önerilen doğrultuda bir düzenlemenin gerçekleştirilmesi için, başta Hükümet olmak üzere TBMM'ni duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kamuoyumuzun, siyasal partilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin ve kitle iletişim kuruluşlarımızın, bu olumsuz gelişme karşısında etkili demokratik tavır almalarını ve çabalarımıza katkı koymalarını bekliyoruz.

TOPRAĞINA SAHİP ÇIK!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber