Hemşirelerin sorunları...
Bu yıl 46.sı kutlanan 'Dünya Hemşireler Günü' münasebetiyle bizlerde hemşirelerimizin bu anlamlı gününü kutluyor hemşirelerimizin sorunlarının giderilip, talep ve isteklerinin dikkate alınıp daha iyi çalışma koşullarında hem hasta hem hemşirelerin mutluluğu açısından daha güzel günlere ulaşmalarını temenni ediyoruz.
Konunun anlam ve önemine binaen Hemişrelerin sorunlarını, talep ve çözüm önerilerini sunması bakımından Cihan haber ajansının 'hemşirelerin sorunları'nı anlatan haberlerini sizler için derledik:
AÜ Hemşirelik Yüksekokulu öğretim üyesi Sökmen: Hemşirelik görev ve yetki alanında belirsizlik varRıdvan ÖLMEZ
ERZURUM- Atatürk Üniversitesi (AÜ) Hemşirelik Yüksekokulu öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Serap Sökmen, hemşirelik görevinin ağır olduğunu, bu yükün yanında görev ve yetki alanlarında da belirsizlikler olduğuna dikkat çekti. Sökmen, hemşire sayısındaki yetersizlik ve hemşirelerin farklı işlerde çalıştırılmasının da olumsuzluklara neden olduğunu belirtti.
Türk Hemşireler Derneği Erzurum Şubesi tarafından 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü'nde hemşirelerin problemleri ele alındı. Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kültür Merkezi Mavi Salon'da düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan Türk Hemşireler Derneği Erzurum Şube Başkanı, AÜ Hemşirelik Yüksekokulu öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Serap Sökmen, Hemşireler Günü'nde yaşanan gelişme ve değişmelerle birlikte sorunların da ele alınması gerektiğini ifade etti. Hemşirelik görevinin ağır olduğunu dile getiren Sökmen, bu yükün yanında görev ve yetki alanlarında da belirsizlikler olduğuna dikkat çekti. Meslek hayatında birçok riskle karşı karşıya olduklarına da dikkat çeken Sökmen, hemşire sayısındaki yetersizlik ve hemşirelerin farklı işlerde çalıştırılmasının da olumsuzluklara neden olduğunun altını çizdi.
Türk Hemşiler Derneği Üyesi Nezahat Güneş ise hemşirelerin genel olarak yaşadıkları sıkıntılar ve bunların hemşire sağlığına etkilerini anlattı. Hemşireliğin çok stresli bir iş olduğuna dikkat çeken Güneş, bu sıkıntının hasta ve yakını ile birebir muhatap olunmasından kaynaklandığını belirtti. Meslekte yaşanan stresin bölümlere göre değiştiğinin altını çizen Güneş, yaşanan stresin hemşirelerde psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açtığını kaydetti. Meslekte çalışanların daha çok sağlık riskleri ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Güneş, istatistiki verilerle hemşirelerin değişik şekillerde yakalandıkları hastalıkları sıraladı. Çalışma yaşamının sağlığı, sağlığın ise çalışma yaşamını etkilediğini ifade eden Güneş, hemşirelerin daha çok tükenmişlik sendromuna girdiklerini belirtti. Güneş, tükenmişlik sendromunu ise hayal kurma, uyku ve yemek bozuklukları, isteksizlik, çok ağlama isteği, agresiflik, gerginlik, suçluluk gibi duygular olarak açıkladı.
AÜ Hemşirelik Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Sebahat Gözüm'ün yönettiği panele Erzurum Sağlık Meslek Yüksekokulu Müdürü Atilla Eroğlu ve Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök konuşmacı olarak katıldı.
Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Yılmaz: Meslek lisesi açılarak hemşire açığı giderilemez
MESUT MERCAN
ISPARTA- Türk Hemşireler Derneği Isparta Şube Başkanı Halime Yılmaz, ülke genelinde yaşanan hemşire açığının meslek lisesi açmakla giderilemeyeceğini savundu.
Tek çözümün kaliteyi artırmak olduğunu ifade eden Yılmaz, "Kaliteli hemşireler yetiştirirseniz, ülke genelinde yaşanan açığı giderirsiniz. Hemşire kendisini geliştirirse özgüveni artar. 10 kişinin yapacağı işi kendisi tek başına da yapar. Bizim için önemli olan kalite." dedi.
Dernek üyeleri ile birlikte Vali Vekili Bekir Kaya'yı ziyaret eden Yılmaz, hemşirelerin işlerini bilimsel olarak yaparken sevgilerini ve yüreklerini de ortaya koyarak çalıştıklarını söyledi.
Vali Vekili Bekir Kaya ise hastalarla ilk olarak hemşirelerin karşılaştığını belirtti.
Hemşirelerin işlerini severek yapmalarını isteyen Kaya, "İşiniz bir ekip işi, bilgi işi en önemlisi de ilgi işi. Hizmetinize sevginizi katarak yapın." diye konuştu.
Hemşirelerin de sıkıntı yaşadığını ancak bu sorunların hastaya yansıtılmaması gerektiğini vurgulayan Kaya, "Çocuğunuzu öğretmene emanet ediyorsunuz, bugün de öğretmenler aldıkları ücretlerden yakınıyorlar. Onlar 'ben bu kadar ücret alıyorum ve bu kadar eğitim veririm' deme lüksleri yoksa sizin de hastaya karşı öyle davranma gibi bir lüksünüz olamaz." şeklinde konuştu.
Türkiye'deki hemşireler, Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarından 7 kat fazla çalışıyor
Pınar KAMAN
ANKARA- Sağlık Sen'in araştırmasına göre; Türkiye'deki hemşireler, Avrupa ülkeleri ortalamasına göre en az 7 kat fazla çalışıyor. Avrupa Birliği'nde her 100 bin hekime 731 hemşire düşerken, bu oran Türkiye'de 131 olarak gerçekleşiyor.
Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, 12 Mayıs Hemşireler Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Son yıllarda hemşireler başta olmak üzere, sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin ciddi bir tehdit olarak kendini gösterdiğini belirten Kaçar, "Toplumumuzun genel bir sorunu olan şiddet olgusunun son zamanlarda sağlık alanında yoğunlaşması, sağlık çalışanlarının güvenliği konusunu öncelikli sorun haline getirmiştir. Şiddet olaylarının sıklığı ve sağlık çalışanlarına verdiği gerek fiziki, gerek psikolojik hasarlar göz önünde tutulduğunda, sağlık çalışanlarının güvenliğine yönelik kurumsal tedbirlerin yetersizliği net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte hasta güvenliğine yönelik açılımlar geliştiren Bakanlığın, çalışan güvenliğini de sağlayacak caydırıcı tedbirler alması önemli bir zarurettir." diye konuştu.
Şiddet konusunun sağlık çalışanlarının iş sağlığını ve güvenliğini tehdit eden en önemli sorun olduğunu belirten Kaçar, "Sendikamızın araştırması, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama kaygısı taşıdığını ve şiddete uğrama korkusunun çalışanlar için stres kaynağı haline geldiğini ortaya koyuyor. " dedi.
Türkiye'de istihdam yetersizliği nedeniyle hemşirelerin, Avrupa ülkeleri ortalamasından en az 7 kat fazla çalışmak zorunda kaldığını belirten Kaçar, "Dünya Sağlık Örgütünün 53 Avrupa Ülkesine yönelik yayınladığı 100 bin nüfusa düşen hemşire istatistiğinde, Türkiye 53 ülke arasında son sırada gelmektedir. Türkiye'de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 131 iken, Avrupa Bölgesi ortalaması 669, AB ortalaması ise 731 hemşiredir." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, kamu ve özel sektördeki toplam hemşire sayısının yaklaşık 93 bin olduğunu hatırlatan Kaçar, "Bu tablo hemşirelerin iş yükünün nedenli fazla olduğunu net bir biçimde ortaya koymaktadır. Hemşirelerin ağır çalışma koşullarının aile sorumlulukları ve sosyal çevresi ile iletişimindeki sorunlarına ilişkin tespitlere de sizlere sunulan raporda detaylı bir biçimde yer verilmiştir." şeklinde konuştu.
Hemşirelerin ücret ve sosyal haklar konusunda hak ettiği karşılığı göremediklerini belirten Kaçar, "Sendikamızın kamuoyu araştırması verilerinde de görüleceği üzere, ağır ve uzun süreli çalışma koşulları nedeniyle aile ve sosyal çevresiyle çatışma yaşar hale gelen hemşirelerimiz, buna karşın kamu çalışanları arasında en az ücret alan kesimlerden birisidir. Performansa dayalı Ek Ödeme Sistemindeki adaletsiz yapı nedeniyle, hemşirelerimizin de içinde yer aldığı tabip dışı personel mağdur edilmektedir." diye konuştu.
Kaçar, hemşirelere yönelik şu talepleri sıraladı:
- Hemşirelerimizin en çok mağduriyet yaşadığı konu olan kreş sorunu çözülmelidir.
- Döner Sermaye ödemeleri izin dönemlerini de kapsamalıdır.
- Farklı istihdam politikalarına son verilmelidir.
- Vekil ebe ve hemşire uygulamasına son verilmeli, yaklaşık 5000 vekil ebe ve hemşire kadroya alınmalıdır.
- Hemşirelik eğitiminde branşlaşmaya gidilmeli ve meslek tanımları net olarak ortaya konulmalıdır.
Hemşirelerin en büyük kaygısı
'şiddet ve korku'
- Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar:"Hemşire Ve Ebelerin İstihdamı
Artırılmalı, Branşlaşmaya Önem Verilmeli"
- Sağlık-Sen Tarafından Yapılan Ankete Göre, Düzensiz Nöbetler Ve Şiddete Uğrama Kaygısı Hemşire Ve Ebeleri Mutsuz Ediyor
BAYRAM KILINÇER
ANKARA - Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) tarafından yapılan ankete göre, düzensiz nöbetler ve şiddete uğrama kaygısı hemşire ve ebeleri mutsuz ediyor. Anket sonuçlarını açıklayan Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, hemşire ve ebelerin istihdamının arttırılması ve branşlaşmaya önem verilmesi gerektiğini kaydetti.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Kaçar, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, sendikaları tarafından yapılan anket sonuçlarını açıkladı. Mola Otel'de gerçekleşen toplantıya Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen hemşire ve ebeler de katıldı. Yaklaşık bin 100 hemşire ve ebeyle yüz yüze görüşülerek yapılan anket sonuçlarını açıklayan Kaçar, istihdam yetersizliği nedeniyle hemşire ve ebelerin ağır ve düzensiz çalışma koşulları altında çalıştıkları Türkiye'nin hemşire
başına düşen nüfus açısından Avrupa bölgesinde yer alan 53 ülke içinde son sırada geldiğini ve hemşire yetersizliğini karşılamak için ebelere de hemşirelik yaptırıldığını ifade etti. Türkiye'deki hemşire sayısının Avrupa ülkelerinde 100 bin kişiye düşen hemşire ortalamasının en az 7 kat altında kaldığına dikkat çeken Kaçar, sağlıklı çalışma koşulları ve hizmet kalitesinin artması için hemşire istihdamının artırılmasının şart olduğunu vurguladı.
Sağlık-Sen olarak tabip dışı personele yönelik döner sermaye adaletsizliğinin ortadan kaldırılması, farklı özlük ve ekonomik haklar getiren istihdam şekillerine son verilmesi, lisans tamamlama hakkı gibi konularda ciddi ve kararlı mücadeleler verdiklerini ve bu çerçevede olumlu nitelikle önemli gelişmeler kaydettiklerini belirten Kaçar, "Sağlık-Sen'in döner sermaye adaletsizliğinin giderilmesi, normal çalışma sürelerinin 40 saate düşürülmesi, nöbet ücretlerinin artırılması için verdiği mücadele sonucu
Tam Gün Yasa Tasarısı'nda düzenlemelere gidilmiştir. Hemşirelerimizin beklediği lisans tamamlama hakkı konusundaki girişimlerimiz de sonuç vermiş ve önümüzdeki öğretim döneminde program açılması kararlaştırılmıştır" dedi.
Kaçar, önlerindeki süreçte yetkili sendika olarak başta vekil ebe ve hemşire uygulamasının ortadan kaldırılması, hemşirelikte branşlaşma konusunda gereken eğitim formasyonunun yeterli düzeyde sağlanması, özlük hakları, ekonomik ve sosyal haklarda sözleşmeli-kadrolu farkını ortadan kaldırırken tüm personelin daha üst düzey haklarda eşitleneceği bir mevzuat yapısının oluşturulması için mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
DÜZENSİZ NÖBETLER VE ŞİDDETE UĞRAMA KAYGISI MUTSUZ EDİYOR
Sağlık-Sen tarafından yapılan ankete göre, hemşire ve ebeleri mutsuz eden konular düzensiz nöbetler ve şiddete uğrama kaygısı olarak öne çıkıyor. Anket sonucu hazırlanan raporda, hemşire ve ebelerin tamamının şiddete uğrama kaygısı yaşadıkları ve en yoğun yaşadıkları sağlık sorununun stres olduğu vurgulandı. Hemşirelerin yüzde 59'u, kreş hizmetinin kendilerini mutlu ve motivasyonlarını yükseltecek en etkin hizmet olacağını belirtti. Hemşire ve ebelerin yüzde 70'i aile içi sorumluluk paylaşımının kadın
ve erkek tarafından eşit şekilde paylaşılmadığını kaydetti. Çalışma nedenini geçim olarak açıklayanların yüzde 61'i, kazançlarının giderlerini karşılamadığını belirtti. Ankete katılanların yüzde 60'ı, gelir kaybı yaşamamak için yıllık izninin tamamını kullanmadığını ifade etti. Ankete katılanların yüzde 22'si düzensiz nöbetlerden, yüzde 28'i yöneticilerin baskısından şikayet etti. Ankete katılanların yüzde 75'i iş yorgunluğunun ardından temizlik gibi ev işlerini çekilmez bulurken, yüzde 70'i ev işlerinin eşler arasında paylaşılması gerektiğine inandığını ifade etti.
Hemşireler farklı işlerde çalışmak istemiyor
HAKAN ALBAYRAK
ORDU - Türk Hemşireler Derneği Ordu Şube Başkanı Nigar Bağdatlıoğlu, hemşirelerin kendi branşları haricinde çalışmalarının performanslarını ve hizmet kalitesini düşürdüğünü söyledi.
Ordu'da 12-17 Mayıs 'Hemşirelik Haftası' kutlamaları kapsamında düzenlenen törende Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu. Çok sayıda hemşire ve sağlık personelinin katıldığı tören, anıta çelenk bırakılmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla sona erdi. Tören sonunda hemşirelerin sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Türk Hemşireler Derneği Ordu Şube Başkanı Nigar Bağdatlıoğlu, hemşirelerle ilgili çıkartılan yasaların yönetmeliklerle içerisinin doldurulması gerektiğini belirtti. Çıkan
kanunların içinin yönetmeliklerle doldurulmamasını içi boş binaya benzeten Bağdatlıoğlu, "Hemşirelik yalnızca bir haftaya sığdırılamayacak kadar önemli bir meslektir. Şu an en önemli sorunumuz yönetmelikler. Türk Hemşireler Kanunu çok eskiydi. 2007 yılında değişen bu yasa ile büyük sevinç yaşadık. Ancak yasanın yönetmeliklerle düzenlenmemesi bizde hüsrana neden oldu. Binayı yapıyorsunuz ancak içi boş olursa bir anlamı olmaz" dedi.
Farklı istihdam kollarında hemşirelerin görev yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle performanslarında ve hizmet kalitesinde düşüşler yaşandığını ifade eden Bağdatlıoğlu, "Bu yönetmeliklerle hemşireler birçok sorunu kendiliğinden halletmiş olacak. Bakanımız bu konuda söz vermişti. Bunu hatırlatmak için çalışmalar yapacağız. Tüm dünyada hemşire sayısında yetersizlik var. Hemşirelerin istihdam konusunun gözden geçirilmesi gerekiyor. Karar vericilerle yaptığımız görüşmelerde bu konularda görüşlerimizi
iletiyoruz. Hemşiresiniz ancak farklı görevler yapıyorsunuz. Bu anlamda eksikliği duyulan görevler için de istihdam sağlanması gerekiyor. Bunun olmaması iş başarısını, performansını ve hizmetteki kaliteyi düşürüyor. O anlamda hemşirelik kendi mesleğiyle istihdam edildiğinde bu kaygılarımız ve sorunlar daha da azalacaktır" diye konuştu.
Yılda 3 bin 800 hemşire mezun oluyor
Bin Kişiye Düşen Hemşire Sayısı 1.3
Bir Hemşire 3,5 Yılını Nöbet Tutarak Geçiriyor.
Türk Sağlık-Sen tarafından hemşireler haftası nedeniyle yapılan araştırmada hemşirelerin çalışma şartları, eğitimleri ve ülkemizde görev yapan hemşirelerin sayıları ile ilgili çarpıcı sonuçlara yer verildi. Araştırmaya göre Türkiye'de 92 bin 500 hemşire görev yapıyor. Türkiye'de bin kişiye düşen hemşire sayısı OECD ülkelerinin çok altında. Hemşireler çalışma yaşamlarının 3,5 yılını nöbet tutarak geçiriyor. Bir yılda yaklaşık 3800 hemşire mezun oluyor.
Bin Kişiye Düşen Hemşire Sayısı 1.3
Araştırmada 2008 yılı verilerine göre Türkiye'de aktif olarak çalışan hemşire sayısına da yer verildi. Türkiye'deki Hemşire eksikliği gözler önüne serildi. Araştırmaya göre Türkiye'de 92 Bin 509 hemşire görev yapıyor. Bu hemşirelerimizin 67 bin 226 tanesi Sağlık Bakanlığı'nda, 11 Bin 378 tanesi üniversite hastanelerinde ve 13 bin 905 tanesi ise özel sektörde görev yapıyor. Araştırmaya göre bin kişiye düşen hemşire sayısı incelendiğinde Türkiye'de OECD ülkelerinin ortalamasının çok gerisinde kalıyor. Türkiye'de bin kişiye düşen hemşire sayısı 1.3 iken OECD ülkelerinde bu sayı 8.3'e kadar çıkıyor. Almanya'da ve Fransa'da ise bu oran 9.6
Bir Yılda 3 Bin 800 Hemşire Mezun Oluyor.
Araştırmada ayrıca hemşirelerin eğitimi ile ilgili bilgilere de yer verildi. Araştırmaya göre Türkiye'de 12 tane Hemşirelik Meslek Yüksekokulu faaliyet gösteriyor. Bu okullardan bir yılda mezun olan hemşire sayısı ise yaklaşık 3 bin 800.
Çalışma Hayatlarının 3,5 Yılını Nöbet Tutarak Geçiriyorlar.
Araştırmada hemşirelerin tuttukları nöbetlere ve aldıkları nöbet ücretlerine de yer verildi. Araştırma sonuçlarına göre 25 yıl görev yapan bir hemşire çalışma hayatının 3,5 yılını nöbet tutarak geçiriyor. Bir hemşire tuttuğu bir saatlik nöbet için şu anda yükseköğrenim mezunu ise 2.14 TL, lise mezunu ise 1.6 TL alıyor. Hemşireler vekil ebe ve hemşire olarak istihdam edilerek kamuda 650-700 TL arasında ücretlerle çalıştırılıyor.
Kahveci: Hemşirelere Uygulanan Şiddetin Önüne geçilmelidir.
Hemşireler haftası ile ilgili bir açıklama yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci sağlık kurumlarında hemşirelere yönelik şiddet olaylarının sürdüğünü belirterek ? Şiddet sağlık kurumlarında artarak devam etmektedir. Her gün bir hastanede veya sağlık ocağında hemşireler şiddete uğramaktadır. Mesleğini özverili bir şekilde yürüten hemşirelerimizin şiddete maruz kalmaları kabul edilemezdir. Gerekli önlemler alınmalı, hemşirelere uygulanan şiddetin önüne geçilmelidir.? dedi. Hemşirelerin karşılaştıkları sorunlara da değinen Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü: Hemşire arkadaşlarımız lojman, kreş gibi sosyal sorunların yanı sıra malzeme eksikliği, fiziki mekan yetersizliği gibi sorunlarla uğraşıyorlar. Hemşirelerimiz yoksulluk sınırın altındaki maaşlarla geçinmek için uğraşmaktadırlar. Bir kısmı vekil ebe-hemşire gibi istihdam modelleri ile düşük ücretlere mahkum edilmişlerdir. Sözleşmeli olarak istihdam edilen binlerce hemşire arkadaşımızda birçok özlük hakkından mahrum bırakılmışlardır. Türk Sağlık-Sen olarak Hemşireler Haftasında yetkililerin klasik kutlama mesajları yerine hemşirelerimizin sorunlarını çözmeye yönelik bir adım atmasını istiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özverili bir şekilde yürüten tüm hemşirelerimizin hemşireler haftasını kutluyoruz.
Hemşireler, taleplerini eylem yaparak dile getirdi
UĞUR ÖZTÜRK
İSTANBUL- Beyoğlu'nda bir grup hemşire, 12 Mayıs Hemşireler Günü'nü protestolu bir yürüyüşle kutladı. Galatasaray Meydanı'nda pankart açarak İstiklal Caddesi'nde yürüyen hemşireler Taksim Meydanı'nda taleplerini bir bir sıraladı. Atatürk Anıtı'na çelenk bırakan hemşireler olaysız dağıldı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi bir grup hemşire 12 Mayıs Hemşireler Günü nedeniyle içlerinde bulundukları problemleri dile getirmek üzere Galatasaray Meydanı'nda toplandı. "12 Mayıs Hemşireler Günü kutlu olsun" yazılı pankart ile "Sözleşmeli değil kadrolu eleman, Herkese eşit ücretsiz sağlık, Sağlık ekip hizmetidir, Sözleşmeli taşeron hemşireler kadroya alınsın" yazılı dövizler açan hemşireler, Taksim'e doğru yürüyüşe geçti. İstiklal Caddesi üzerinde yürüyen hemşireler "Eleman değil hemşireyiz, Hastaneler halkındır satılamaz, Sağlıkta ticaret ölüm demektir, Köle değil hemşireyiz, Yönetimde söz hakkı istiyoruz, Herkese sağlık güvenli gelecek" şeklinde sloganlar attı.
Taksim Meydanı'nda grup adına bir basın açıklaması yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şişli Şube yöneticisi Rabia Tuncer Hemşirelik Haftasını kangren halini almış sorunlara yenilerinin eklenmesiyle karşıladıklarını öne sürerek, "Mesleğimizin kutsallığından söz edenler, hemşirelerin sorunlarını konuşmasına bile tahammül etmiyorlar. Köle gibi çalışan suskun hemşireler istiyorlar. Bugün hemşirelik mesleği sağlığın vazgeçilmez unsurlarından biri olmasına rağmen halen yardımcı sağlık personeli olarak tanımlanarak, emeği yok sayılmaktadır." dedi.
Sağlıkta dönüşüm projesinden en çok hemşirelerin mağdur olduğunu savunan Tuncer, onbinlerce hemşirenin kadro olmadığı için işsizliğe mahkum edildiğini, başta kamu sağlık kurumları olmak üzere sağlık kurumlarında hemşire yetersizliği nedeniyle çalışan hemşirelerinin 2-3 kişinin yükünü omuzladığını ifade etti. Avrupa, ABD ve OECD ülkelerindeki meslektaşlarının çalışma koşulları hakkında bilgi veren Tuncer, konuşmasının sonunda şunları söyledi:
"Azalmak yerine her geçen gün artan sorunlar karşısında bugün hemşirelik
haftası kutlanacak bir gün olmaktan çıkarılmıştır. Bu nedenle sendikamız, hemşirelik
haftasında işsiz ve iş güvencesiz hemşirelerin kadrolu olarak işe alınması,
hemşire yetersizliğinin giderilmesi, angarya ve çalışmaya son verilerek insani
çalışma koşullarının sağlanması, hemşirelerin görevlerinin, yasa ile net olarak
tanımlanması, temel ücretlerin insanca yaşanır düzeye çıkartılarak ölçütü kar
olan performansa dayalı döner sermaye uygulamasına son verilmesi, hemşirelerin
tümünün fiili hizmet zammından yararlandırılması, SSGSY iptali ile emeklilik
yaşının düşürülmesi taleplerimiz gerçekleştirilene kadar mücadelesini
sürdürecektir."