Türk Telekomun Personel Yapısı Üzerine Bir Değerlendirme

2003 yılında 1 katirilyon lira kar eden Türk Telekom, bu yılın ilk 6 ayından zarar açıklamış ve büyük bir olasılıkla da 2004 yılını ya zararla ya da geçen seneye göre cüzi bir kar açıklayarak kapatacak. Peki 61 bine yakın çalışanı bulunan Türk telekom hakkında ne biliyoruz? Özellikle Teknisyen ve Teknikerlerde; Ağaç İşleri, Metal, Döküm, Tesviye, İnşaat, Motor mezunu personelin konularıyla ilgisi bulunmayan çok önemli ve pahalı cihazlarla bilinçsiz bir şekilde çalıştırıldığını biliyor muyuz? Türk Telekom içinden bir arkadaşımız tarafından yapılan değerlendirmeleri görmek için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 28 Aralık 2004 00:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dosyayı Hazırlayan: Ergun Atak

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. INSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI VE AKSAKLIKLAR

Türk Telekomünikasyon A.Ş. 1994'te PTT'nin T'sinin ayrılmasıyla kurulmuş bir şirkettir. Mazisi PTT ile birlikte yaklaşık 160 yıla uzanmaktadır. PTT T'sinin ayrılmasının en önemli sebebi bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iletişim sektörünü rekabete açmak kamunun tekelinde bulunan iletişim sektörüne özelleştirebilmektir. Türk Telekom 1994'te ayrıldıktan sonraki iki üç yılını menkul ve gayrımenkullerini PTT'den ayırarak geçirmiş ve çoğu yerde PTT'nin kiracısı olarak kalmıştır.

Günümüze gelindiğinde ise özellikle 2004 başından itibaren ses tekelinin ortadan kalkmasıyla bir çok telekom firması sektörde gerek ses trafiğinde, gerekse de veri trafiğinde ortaya çıkmıştır.

Türk Telekom yeni yapıya uyum göstermek, sektörde iddiasını devam ettirebilmek amacıyla bir takım yeni girişimlerde bulunmuş ve son günlerde kamuoyunda sık, sık eleştirilir hale
gelmiştir. Bu yazının konusu Türk Telekomun içinde bulunduğu şartları (özellikle personel açısından) kamuoyu ile paylaşmak ve özelleştirme aşamasındaki Türk Telekomun gerçeklerini kamuoyuna aktarmaktır.

Türk Telekom'da bugün yaklaşık 61.000 kişi çalışmaktadır. 2000 yılında 4502 sayılı telekomünikasyon sektörünü düzenleyen ilk yasa çıktığında bu sayı yaklaşık 75.000 civarındaydı. 57. hükümet zamanında çıkan bu yasa sonrasında, Türk Telekom ciddi bir personel azaltımına giderek yaklaşık 10.000 düzeyinde personeli azaltmış yaklaşık 64.000 kişi 57.Hükümet ayrıldığında Türk Telekomda çalışmaktadır. Bugün için Türk Telekomda çalışan 61.000 kişinin yaklaşık 30.000 civarındaki çalışanı iş mevzuatına tabi kapsam içi işçi pozisyonundadır.14.000 civarında kapsam dışı statüde işçi bulunmaktadır. 17.000 civarında 399 sayılı KHK tabi sözleşmeli personel vardır. 30.000 civarında çalışan kapsam içi işçinin yaklaşık 20.000 civarı ilkokul, ortaokul ve okuma ve yazma bilmeyen, personel bulunmakta bunların 15.000 kadarı kırsalda ya da bina dışında şebeke işlerinde çalışmaktadır. 5000 civarındaki personel ise büro işlerinde ve çok az bir kısmıda teknisyen statüsündedir. Nitelik ve kariyer olarak Türk Telekomun en düşük kısmını oluşturan bu personelin, Türk Telekoma maliyeti; emsallerinin diğer kurumlardaki ölçüsüne göre çok yüksektir. Diğer 14.000 civarında bulunan kapsam dışı personelin çoğu teknik hizmetlerde görevli ya da yönetici pozisyonundadır. Yine 17.000 civarındaki 399 sayılı KHK göre çalışan personel ise, iş mevzuatına geçmek istemeyen teknik ve idari personelden oluşmaktadır.

Türk Telekomun esas sorunu nitelikli ve kaliteli personelin olmaması ve elinde bulunan az sayıdaki nitelikli ve kaliteli personelden de yeterince etkin bir şekilde faydalanmaması, unvan yükselme yönetmeliklerinde liyakata ve kariyere önem veren gerekli düzenlemeleri yapmamasıdır. Kapsam içi, dışı, 399 sayılı KHK kararnameye tabi teknik personelin sayısı yaklaşık
17.000 civarındadır. Bunların çoğunluğu Endüstri Meslek Lisesi Mezunu (EML) Teknisyen ve Meslek Yüksek Okulu (MYO) Mezunu Teknikerlerden oluşmaktadır(yaklaşık 14.000 kişi). EML mezunu personelin yarısı kurumda çalışırken (yaklaşık 6000 kişi) EML bitirmiştir. Çoğunluğu 30 yaşından sonra EML bitirmiştir. Elektronik, Elektrik, Bilgi İşlem teknolojileri Türk Telekom'un can damarıdır. Dolayısıyla bu kişiler dışardan EML'nin ilgili bölümlerini bitirmişlerdir. Aldıkları eğitim örgün eğitime göre zayıf olduğundan alanlarında bilgi ve birikim olarak zayıftırlar. Çoğunun ortaya çıkan yeni teknik problemlere karşı adaptasyon ve kavrama yeteneği zayıf kalmakta, uygulamada çeşitli zorluklar ve serviste de kaliteli hizmet üretiminde sorunlar yaşanmaktadır. Diğer yandan dışardan EML bitirenler olduğu gibi yine Türk Telekomda çalışıp MYO bitirenlerde bulunmakta aynı sorunlar bu kişilerde de karşılaşılmaktadır. Ünvan yükselme yönetmeliklerinde bu konu göz ardı edilerek zaman zaman sorumluluk mevkiine henüz yeni mezun (üstelik Türk Telekomda çalışarak) kişiler çoğu zaman siyasi olarak atanmıştır.

Türk Telekomda bulunan Teknisyen ve Tekniker dernekleri üst yönetimi çoğu zaman yanlış etkileyerek özellikle liyakat ve kariyer konusunda yönetimi yanıltabilmektedir. Teknisyen ve Teknikerlerdeki karışıklık bu şekilde de kalmamaktadır. Türk Telekom daha öncede belirtildiği gibi Elektronik Elektrik ve Bilgi İşlem ağırlıklı olarak çalışan bir kuruluştur: Ama, özellikle Teknisyen ve Teknikerlerde Ağaç İşleri, Metal, Döküm, Tesviye, inşaat, Motor mezunu personel konularıyla ilgisi bulunmayan çok önemli ve pahalı cihazlarla bilinçsiz bir şekilde çalışmaktadır.

Türk Telekom Türkiye'de ilk defa lisans düzeyinde üniversite mezunu olmayan kişileri UZMANLIĞA atayan bir kuruluştur. Türk Telekom bir UZMANLAR CENNETİDİR. Çoğu lise, EML mezunu olan hatta branş olarak Motor, Tesviye, Metal İşleri vs... mezunları Türk Telekomda idari veya teknik UZMAN statüsünde çalışabilmektedir. Türk Telekom unvan yükselme yönetmeliği buna izin vermektedir. Ama bir kişi üstelik telekomünikasyon alanında Türkiye'deki herhangi bir üniversitede veya enstitüde yüksek lisansını yapmış olsa bile Türk Telekom Unvan yükselme yönetmeliğinde yeri yoktur, ona en hafif bir deyimle Uzmanlık kadrosu dahi çok görülmektedir. Üstelik belki de eğer lise mezunu bir kişinin altında çalışıyorsa sicilini de bu kişi verebilmektedir. Türk Telekom Unvan Yükselme yönetmelikleri liyakat ve kariyer konusunda son derece yetersiz ve aynı zamanda akademik ünvanlara kariyer planlamasına kapalıdır. Zaten Unvan Yükselme Yönetmelikleri Resmi Gazetede yayınlanmamış, Danıştay yönetmeliklerle ilgili mahkeme kararlarında, bu konuya değinmiş ve Türk Telekom Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin ağır bir biçim sakatlığı oluşturduğu yönünde görüş belirtmiştir. Türk Telekomda gereksiz lüzumsuz bir vaziyette çok sayıda müdürlük bulunmakta, ayrıca bir o kadar da müdürlerin yardımcıları bulunmaktadır. Tabi bunların hepsine makam tazminatı ödenmektedir. Öyle müdürler bulunmaktadır ki emrinde memuru yoktur. Tabi bu durum kuruma ek
mali külfet getirmektedir. Türk Telekomda unvan karmaşası bulunmaktadır. Çok sayıda unvan gelişi güzel dağıtılarak kuruma ek külfet ve maliyet getirilmiştir. Türk Telekom bir an önce akademik kariyer planlamasını ön planda tutan insan kaynakları anlayışına geçmeden verimliliği ve kaliteyi yükseltemez. Sadece Türk Telekom'da Teknik ve İdari kadrolarda yapılacak unvan sadeleştirmelerinden Türk Telekom müthiş karlar elde edecektir. Yine geçici görevlendirmeler Türk Telekomun bütün ünitelerinde su-istimal edilerek taşra ünitelerinde çalışan personel geçici görevlendirmeler şeklinde il merkezlerinde görevlendirilmiş norm kadro uygulamaları geçici görevlendirmelerle delinerek belli merkezlerde personel yoğunluğu yaşanırken, özellikle kırsalda personel eksikliği oluşmuştur. Yeniden yapılandırma çalışmalarına başlanmış, fakat nedense başlangıcından bu yana 5-6 sene geçmesine rağmen sonuçlandırılamamıştır.

Teknik personelin diğer kısmını mühendisler oluşturmaktadır. Çoğu mühendis, yaptığı işin bilincinden uzak, bütün işleri teknisyen ve teknikerlere bırakmış, gerçek mühendislik hizmetinden uzaklaşarak kimi müdür olmuş kimisi de evrak ve yazışma memuru haline gelmiştir. Bir çoğu da bir şekilde kendini Ankara'ya Genel Müdürlüğe atarak orada oturarak bankamatik memuru haline gelmişler, Türk Telekomun gerektirdiği vizyon ve anlayıştan uzaklaşmışlardır. Son zamanlarda yoğun miktarda yabancı dil bilgisine sahip mühendis ve idari personel alımına gidilmekle birlikte Türk Telekomda bir elemanın yetişmesi kaba bir biçimde yaklaşık 5 yıl almaktadır. Bu alınan elemanlardan verim alınması 5 yılı bulacaktır. Dolayısıyla kısa vade de yeni alınan elemanların Türk Telekoma çok fazla katkısı olmayacaktır.İdari personel ise mevzuattan habersizdir.

Türk Telekomun uzman hukukçulara ihtiyacı vardır. Nitekim bu eksiklikler çeşitli kampanyalarda ortaya çıkmakta Türk Telekom bu kampanyalarda kullandığı yanlış ifadeler nedeni ile yüklü bir miktarda ceza ile Rekabet Kurulunca cezalandırılmak üzeredir.

Diğer taraftan 2004 yılında kanun çıkartılarak Türk Telekoma borcu olan, fakat ödemeyen abonelerin sulh sözleşmesi kapsamında borçlarının faizinin bir kısmı affedilmiştir. Oysaki böyle bir kanuna gerek yoktur, çünkü bu borcu olan aboneler, Türk Telekoma olan borcunu ödemeden farklı isimler altında aynı adrese yeni telefonlar alıp Türk Telekomun abonesidir. Burada tek sorun bu abonelerin tespitini yapabilmektir. 61.000 kişinin çalıştığı Türk Telekomun ne yazık ki bu tür bir organizasyonu bulunmamaktadır. Türk Telekom gelirinin bir kısmını kendi organizasyon bozukluğu nedeni ile borçlu abonelere bağışlamıştır. Borcunu zamanında ödeyen abonelerini ise farkında olmadan cezalandırmıştır.

Yine Türk Telekomun içinde mesaisini Türk Telekoma sarf etmesi gereken bir çok personel sosyal aktivite adı altında kendi esas görevinin haricinde değişik telekomla ilgisi olmayan çok değişik avtivitelerle uğraşmakta, Türk Telekomun gerek zamanından gerekse de bütçesinden çalmaktadırlar. Türk Telekom sosyal aktivite altında faaliyet gösteren bu personele göz yummaktadır. Çalışan personel ise bu ayrıcalıklı personeli görerek iş veriminden kopmaktadır.

Türk Telekom Toplam Kalite Yönetimi (TKY) çalışmasına başlamıştır. Ancak TKY yukardan aşağı uygulanmaya başladığında verimli sonuçlar doğurabilir. Genel Müdürlük pilot iller seçerek bu çalışmayı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bir ilde (Balıkesir) TKY çalışması gerçekleştirilmiş diğer illere yaygınlaştırmaya çalışılmaktadır. Bu anlayışla Türk Telekom 10 yılda Toplam Kaliteye geçemez, Genel Müdürlüğün ilk başta TKY anlayışına geçip taşrayı hızlı bir biçimde kendine uyarlaması gerekirken bu anlayış oluşmamış tüm yük taşra teşkilatlarının sırtına bindirilmiştir. Kaldı ki Genel Müdürlükte kaç kişinin çalıştığı ve özellikle yurt dışına görevlendirmelerde hangi kıstasların arandığı kurum içinde bir muamadır ve huzursuzluk sebebidir. Yurt dışı görevlendirmeleri çoğu zaman tabiri caizse torpille, ilgisi olmayan kişilerin ilgisiz görevlere gönderilmesiyle gerçek amacından uzaklaşmıştır. Kurum içinde söylentilerin başında Genel Müdürlükte çalışanların pasaportlarının yurt dışına giriş çıkışlardan dolayı yer kalmadığı konuşulmaktadır.

Tabi bu kadar eleştirilen Türk Telekom'un üst düzey yönetim ekibinin incelenmesi gerekmektedir. Genel Müdür Mehmet EKİNALAN özel sektörden gelen birisidir sektörde daha önce çalışmıştır. Yönetim Kurulu Başkanı Erhan AKDEMİR DPT kökenli telekomünikasyon alanında master yapmıştır. M.TÜRKER Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yrd. İçişleri kökenli eski bir kaymakam, Süleyman KARAMAN makine mühendisi TCDD Genel Müdürü (hızlı tren faciası nedeniyle TCDD'deki görevinden alındı) aynı zamanda Ulaştırma Bakanının halasının oğlu, Doç.Dr. Hüseyin ALTAŞ akademisyen, Mehmet Doğan KUBAT hukukçu, Hüsamettin KAVİ İnşaat Mühendisi İşadamı, Yrd Doç.Dr. Metin ARSLAN İnşaat Mühendisi, Hamit BOZTAŞ İTÜ mezunu, Şükrü KUTLU Genel Müdür yardımcısı Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'ın akrabası, yakını. Görüldüğü üzere profesyonel anlamda yönetilmesi gereken bir kurum eş dost akraba kültürü ile yönetilmektedir.

Bütün bu olumsuzlukları bünyesinde taşıyan bir kurum uzun müddet ayakta duramaz. Nitekim mızrak çuvala sığmamış geçen sene 1 katirilyon kar eden kuruluş bu senenin il 6 ayından zarar açıklamış büyük bir olasılıkla 2004 zararla kapatacak ya da geçen seneye göre cüzi bir kar açıklayacaktır.

Tabi Türk Telekomun rakibi olan ve Türk Telekomu ucuza kapatmak isteyen bir takım iç ve dış karteller tüm bu olumsuzlukların neticesi olan servis aksaklıklarını abartarak kamuoyunu hakimi oldukları medya aracılığıyla pompalayarak Türk Telekom aleyhine yönlendirmeye çalışmaktadır. Türk Telekom yıllardır uygulanan yanlış işletme politikaları neticesinde alınan yanlış kararlarla, pahallı ve maliyeti yüksek bir işletmecilik anlayışı sergilemiştir. Özellikle teknik açıdan yanlış tercihlerin yapılması kuruma gereksiz ve demode olmuş sistemlerin alınmasıyla kurum adeta TEKNİK BİR ÇÖPLÜĞE dönmüş, bir zamanlar Türkiye'nin göz bebeği olan kurum zaman içinde (özellikle son 10 yılda) atıl bir yapı sergilemiştir. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen, dünyanın sayılı telekom operatörlerinden birisi haline gelmeyi başarmıştır.

Çözüm Türk Telekom'un kendi içindedir. Kendi İnsan kaynakları yapısını düzeltmeden etkin yeterli bir hizmet verebilmesi mümkün gözükmemektedir. Bir an önce liyakat, kariyer, bilimsel ve akademik anlayışın ön planda olduğu anlayışlar kuruma hakim olmalıdır. Türk Telekom ülkemizin bulunduğu coğrafya nedeni ile küresel telekom işletmecilerinin olmazsa olmazlarındandır.

Aynı zamanda coğrafyanın bütün özelliklerini taşımakta, pek tabii ki stratejik bir kuruluştur. Tüm bu olumsuzlukları gerekçe gösterilerek Türk Telekom üç otuz paraya özelleştirilmemelidir, aksine özerkleştirilerek kendisinin Türk milleti ve Devletinin çıkarları yönünde bağımsız bir politika oluşturulmasına imkan tanınmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber