OECD eğitim raporundaki sonunculuk tartışılıyor

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 09 Aralık 2010 08:33, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Dekanlar da faturayı SBS'ye çıkardı

?Fazlasıyla sınav odaklı bir sistemimiz var'

Kenan BUTAKIN / VATAN HABER MERKEZİ

Prof. Dr. Cemil Öztürk- Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı: ?Malesef Milli Eğitim Bakanlığı'nın yürütmeye başladığı öğrenci merkezli ve sorun çözmeye yönelik eğitim anlayışı oturmadı. Geleneksel yöntemlerden vazgeçemiyoruz. Çocukların becerisini ortaya çıkartmak yerine bilgi yüklemeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz SBS'de Türkiye ortalamasında matematikte 25 sorudan 3.5 soru, sosyal bilimlerde de yine 25 sorudan 6.6 soruyu ancak çözebiliyor. Matematiği zaten kötü öğretiyoruz. Öğrenciler de öcü diye bakıyor bu derse. Soyut bir ders ama günlük yaşamda sorunların çözümünde kullanmalı ve bu dersi hayata uyarlamalıyız. Eğitim sistemi ileride olan Norveç, Danimarka gibi ülkelerde matematik günlük yaşamda sorunların çözülmesinde kullanılıyor. Yaptıkları sınavlarda gerçek durumlar veya gerçeği anlatan sanal durumlar veriliyor. Çocukların matematik kullanarak karşılaştıkları sorunlara çözüm üretmeleri bekleniyor. Oysaki biz hayata hiç uyarlayamadığımız kuralları çocuklara öğretiyoruz. Çocuklar da bu teorik bilgilerle sınavlara girdiğinde elbette başarısız oluyor. Hayattan kopuk bir ders oluyor. Fazlasıyla da sınav odaklı bir sistemimiz var. Çocuklar SBS'ye hazırlanmaktan, bazı derslerin öngördüğü uygulamalı eğitimi gerçeğe taşıyamadılar.?

?Bir an önce ders geçme sistemi gelsin'

- Prof.Dr. Ali Baykal-Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı: ?Eğitim sistemimizin sorunlu olduğu çok açık ortada. Düz liseler, Anadolu Liselerine dönüştürüldü. Aslında Anadolu Liseleri düz liselere dönüştürüldü. Yani tabelalar değişti. Fen ve matematikteki başarısızlığımızın nedeni ise, örneğin fen eğitimini lisede seçmeli yapıp uygulamıyoruz. Bu alan resmen yok sayılıyor. Ortaokulda ise iyice sulandırılarak işleniyor. Bir önceki Talim Terbiye Kurulu yapılandırmacı eğitim alanında reformlar yapmıştı. Öğrenci merkezli bir sistem getirildi. Bu fikir çok güzel bir fikir ama uygulanamıyor. Bu sistem eğitim hedeflerini öğrenci davranışı cinsinden tanımlıyor. Bizde ise öğrenciye ödev vermeme, ne derse aferin de diye algılanıyor. Bir an önce sınıf geçme sistemi yerine ders geçme sistemi getirilmeli. Bir dersten başarısız olan öğrenci o dersi tam olarak öğrenmeden asla geçememeli.?


'Sonunculuk' tartışılıyor!

Türkiye'nin OECD öğrencileri arasında yapılan sınavda sonuncu olması tepki çekti

Eski eğitim bakanları faturayı Ak parti hükümetine ve sistemleri sürekli değişitren Mili Eğitim Bakanlığı'na çıkardı.

ANKARA - OECD'nin üç yılda bir yaptığı eğitim araştırmasında Türkiye'nin 35 ülke arasında 33. olmasına Milli Eğitim eski Bakanları tepki gösterdi. Hikmet Uluğbay, ?Bu durum, eğitimin kalitesi ve öğretmenlerin meslek içi eğitimi konusunda yeterli önlemleri almadan sadece ideolojik nedenlerle yapısal değişikliklere gitmenin gayet doğal sonucudur? derken Turhan Tayan ?Maalesef iktidar değişiklikleri eğitimi milli olmaktan çıkarmış ve yaz boz tahtasına çevirmiştir? dedi. TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi CHP'li Ali Koçal ise ?AKP'nin kendi ideolojilerini hayata geçirme projesi bu sonucu doğurmuştur? ifadesini kullandı. Milli Eğitim eski Bakanları Uluğbay ve Tayan ile CHP'li Milli Eğitim Komisyonu üyesi Koçal, şu değerlendirmelerde bulundu:

HİKMET ULUĞBAY: Bu durum, eğitimin ve kitapların kalitesi üzerinde öğretmenlerin meslek içi eğitimi konusunda, okul fiziki yapılanması konusunda yeterli önlemleri almadan sadece ideolojik nedenlerle yapısal değişikliklere gitmenin gayet doğal sonucudur. Daha birçok raporda, Türkiye'nin eğitim kategorisinde en sonlarda yer aldığı görülmektedir. Aslında uluslararası boyutlarda rekabet gücüne bakmamız lazım. Eğitim siyasetin yapılacağı bir alan değildir. Gelecek kuşaklar ve ülkenin kaderini tayin ediyorsunuz. Bu alanlara parti siyasetini sokarak, ülke ve gençlerin geleceğini karartmaya kimsenin hakkı yoktur. Geldiğimiz nokta itibariyle eğitimi ancak kısır siyaset anlayışı dışına çıkarırsak ilerleyebiliriz.

TURHAN TAYAN: Türkiye'nin en önemli meselesi Milli Eğitim meselesidir. Malesef iktidar değişiklikleri, eğitimi milli olmaktan çıkarmakta, yaz boz tahtasına çevirmektedir. Bu konulardaki yanlışlar eğitim sistemimizin verimsizliğini ortaya koymaktadır. Özellikle milli eğitim şuralarında alınmış olan kararlardan sapılması bu konuda hedeflerin kaybolmasına sebebiyet vermektedir. Gerek sistem, gerek eğitimin öğretmen ayağı, gerekse müfredat programları ve fiziki şartlarda uğradığımız kayıplar, yaptığımız yanlışlar bir bütün olarak bizim eğitimde beklediğimiz sonuçları alamıza engel olmaktadır. Dünyada eğitim çok hızlı gelişiyor. Biz ise sürekli gerek yüksek gerek orta ve ilköğretimde devamlı program ve sistem değişikliğiyle meşgul olmaktayız.

ALİ KOÇAL: Biz konuşmalarımızda bu konuyu sık sık dile getiriyoruz. Anlayan, dinleyen yok. Önceki milli eğitim bakanı bakanlığın otomatiğe bağlandığını ifade etmişti. Yani bu, bundan önce ne proje ortaya koymuşlarsa bunun devam edeceğini göstermektedir. Ortaya çıkan sonuç bu projenin faydalı olmadığını gösteriyor. AKP'nin kendi ideolojisini hayata geçirme projesi, bu sonucu doğurmuştur

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber