SSK'da cezanın cezasının cezası

Haber Giriş : 13 Nisan 2005 06:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Şükrü KIZILOT/hürriyet

BAŞLIĞI okuyunca, ?Önce bir ceza, sonra bu cezaya da ceza, ardından cezanın cezasına da başka bir ceza olur mu?' diye düşünmeyin, oluyor!..

Sosyal Sigortalar Kurumu, SSK primlerini ödemeyenlere, ilginç bir ceza uyguluyor. Daha doğrusu birden fazla ceza uyguluyor.

1- SSK prim borcunu ödemeyene, gecikme birgün bile olsa, yüzde 10 ceza uyguluyor.

2- Bununla yetinmiyor. Bulunan bu tutara, ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere, borç ödeninceye kadar, her ay için Hazine Müsteşarlığı'nca açıklanan bir önceki aya ait Türk Lirası (YTL) cinsinden iskontolu ihraç edilen devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi, bileşik bazda uygulanarak, gecikme zammı hesaplanıyor.

3- Bitmedi, ayrıca ?özel bir kanuni faiz' hesaplanıyor. Gecikme zammı üzerinden hesaplanan bu faiz 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren, aylık yüzde 1 olarak uygulanıyor.

Sonuçta, başlıkta da belirttiğimiz gibi SSK, cezanın cezasının, cezasını alıyor. Yani Nasrettin Hoca'nın; ?tavuğun suyunun, suyunun suyu' gibi birşey!..

YILLIK ENFLASYONU AŞIYOR

Sosyal Sigortalar Kurumu'nun, zamanında ödenmeyen prim borcuna uyguladığı cezaya ve faize bakıyoruz; bir aylık gecikmenin cezası, 2005 yılı için belirlenen, bir yıllık enflasyon oranının bile üzerinde!..

Enflasyon düşünce, vergi borcunu ödemeyene uygulanan aylık yüzde 4 gecikme zammı, 2 Mart 2005 tarihinden itibaren yüzde 3'e indirildi. SSK'nın uygulamasına bakıyoruz; enflasyon düştükçe yeni bir gecikme cezası getiriyor!...

HUKUKA AYKIRI

Sosyal Sigortalar Kurumu'nun, ödenmeyen primleri üzerinden hesapladığı gecikme zammına ayrıca kanuni faiz uygulaması, hukuka aykırı bir yöntem.

Tebliğ edilen gecikme zammına ayrıca kanuni faiz uygulanacağı, ne 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nda ne de 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda var. Gecikme zammı, niteliği itibariyle zaten faiz özelliği taşıyor.

Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun görüşü de; gecikme zammına faiz uygulanamayacağı şeklinde (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18 Şubat 2004 Tarih ve E.2004/10-104, K.2004/94. Kararın metni ve yukarıdaki konuya ilişkin ayrıntılı açıklama ve örnekler Mahmut Çolak'ın, Yaklaşım Dergisi'nin 150. sayısında yayınlanan makalesinde yer almıştır).

Ayrıca, prim borcunun birgün bile geciktirilmesi halinde, yüzde 10 oranında artırılması ve artırılmış tutar üzerinden gecikme zammı hesaplanması, ödemeyi olumsuz etkiliyor. Ödemeyi birgün geciktirdiği için borcu yüzde 10 oranında artan işveren, ardından gelen gecikme zammını önemsemiyor. Başka bir anlatımla, borcun bir günde yüzde 10 oranında artması, ödeme isteğini olumsuz etkiliyor. Zaman içerisinde borcun üzerine bir de kanuni faiz binince, borç ödenemez hale geliyor.

Bu nedenledir ki SSK'nın şu an itibariyle tahsil edemediği milyarlarca YTL (katrilyonlarca TL) prim ve ceza alacağı var.

Getirilen, borçların yeniden yapılandırılması uygulaması da beklenen tahsilatı sağlamadı. Çünkü, yüksek oranlı faiz ve zam uygulanarak, primler ödenemez duruma getirildi.

Hukuka aykırı bu uygulamaya biran önce son verilmesinde yarar var.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber