Ceza Muhakemesi Kanunu değişti...

Haber Giriş : 25 Mayıs 2005 20:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yürürlüğü 1 Haziran'a ertelenen Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Yasa ile beden muayenesine açıklık getiriliyor. Beden muayenesi, iç ve dış beden muayenesi olarak ikiye ayrılıyor.
İç beden muayenesi için mahkeme karar verecek, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilecek. Beden muayenesi sırasında vücuttan alınan örnekler üzerindeki inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olduğu için başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek.
Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleşmesi hallerinde, Cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek.
Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özelikleriyle sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak.
Cumhuriyet savcısı, kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunan şüpheliye yer gösterme işlemi yaptırabilecek. Terör ve haksız ekonomik çıkar sağlama suçları söz konusu olduğunda adli kolluk amiri de yer gösterme işlemini yapmaya yetkili olacak.
Teklifle gözaltı süresi de değişiyor. Buna göre, gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 24 saati geçemeyecek.
Zorunlu süre ise 12 saatten fazla olamayacak.

YAKALAMA EMRİ
Hakim veya mahkemenin yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde en yakın sulh ceza hakimi önüne çıkarılacak, serbest bırakılmadığı takdirde, en kısa zamanda yetkili hakim veya mahkemeye gönderilmek üzere tutuklanacak.
Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilecek. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından yakalama emri verilebilecek.
Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 1 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı alınamayacak

ARAMAYA KOLAYLIK
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamayan hallerde ise adli kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri arama yapabilecek. Ancak, kişinin konutu, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin yazılı emriyle yapılan aramalar, Cumhuriyet savcılığına derhal bildirilecek.
El koymada hakim kararı aranmayacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri, el koyma işlemi gerçekleştirebilecek.
Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklayacak, aksi halde el koyma kendiliğinden düşecek.

SAVCI KARARIYLA DİNLEME
Dinlemenin kapsamı da genişletiliyor. Buna göre, her türlü mobil telefon, Cumhuriyet savcısının kararıyla dinlenebilecek.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka şekilde delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, kayda alınabilecek ve sinyal bilgileri değerlendirilebilecek.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilecek.
Bankalar Kanunu'nda zimmet suçuyla ilgili soruşturmalar ve fuhuş suçunda da gerekli görülmesi halinde, aynı yönde dinleme yapılabilecek.
Suç soruşturması ve kovuşturması sırasında zarara uğradığı gerekçesiyle devlete karşı açılan tazminat davalarında mahkemenin kararını duruşmalı olarak vermesi hükmü de getirildi. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kağıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verebilecek.
Devletin ödediği tazminat; koruma tedbirleriyle ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edecek. Böylece, sadece icrai davranışla görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu edebilmesi hükmü getirilerek, ihmali davranışla görevin kötüye kullanılması kapsam dışı bırakılacak.

MÜDAFİLİK VE VEKİLLİK GÖREVİNDEN YASAKLAMA
Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklamaya ilişkin hükümler de yasada yer alıyor.
Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile terör suçlarından tutuklu ve hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu suçlar nedeniyle kovuşturma açılması halinde, tutuklu veya hükümlünün müdafilik veya vekilliğini üstlenmekten yasaklanabilecek.
Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, müdafi veya vekil hakkında açılan kovuşturmanın yapıldığı mahkeme tarafından gecikmeksizin karar verilecek. Bu kararlara karşı itiraz edilebilecek.
Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere 1 yıl süre ile verilebilecek. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibarıyla bu süreler, 6 aydan fazla olmamak üzere en fazla 2 defa uzatılabilecek. Kovuşturma sonunda mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin yasaklama kararı kendiliğinden kalkmış olacak.
Görevden yasaklama kararı, tutuklu veya hükümlü ile yeni bir müdafi görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilecek. Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi, ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemeyecek.
Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek, bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.
En üst dereceli kolluk amirlerinin adli görevleriyle ilgili olarak işlemiş bulundukları suçlardan dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi hususunda, hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulü uygulanacak.

İDDİANAMENİN İADESİ
İddianamenin Cumhuriyet savcılığına iadesi de yeniden düzenleniyor. Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame iade edilebilecek.
Sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava yokluğunda bitirilebilecek.
Sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delilerin ortaya konulmasına engel olmayacak. Ortayla konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilecek.

"TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ'NİN DE GÖRÜŞÜ ALINDI"
Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklama ile ilgili düzenleme, CHP'li milletvekilleri tarafından eleştirildi.
AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen bir önergenin kabul edilmesiyle, madde yeniden düzenlendi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, teklifin Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) de bu düzenlemeyle ilgili görüşünün alınmasını istediklerini hatırlatarak, 18 Mayıs'ta yapılan toplantıya katılan TBB temsilcilerinin görüşleri
doğrultusunda önergenin kaleme alındığını söyledi.
Çiçek'in bu açıklamasının ardından önerge kabul edildi.
Teklifin kabul edilerek yasalaşmasının ardından teşekkür konuşması yapan Çiçek, hukuk devleti ilkesine aykırı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Çiçek, Cumhuriyet savcılarının görevlerinin kolluk kuvvetlerine devredilmediğini vurguladı.
Teklifin yasalaşmasının ardından gündemin ön sıralarına alınan ve Yeni TCK'da değişiklik öngören yasa teklifi atlanarak, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM'ye geri gönderilen Bankalar Kanunu ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda değişiklik yapan yasanın görüşülmesine başlandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber