Ceza Muhakemesi Kanunu değişti...
Yürürlüğü 1 Haziran'a ertelenen Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) değişiklik
yapılmasına ilişkin yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Yasa ile beden muayenesine açıklık getiriliyor. Beden muayenesi, iç ve dış beden
muayenesi olarak ikiye ayrılıyor.
İç beden muayenesi için mahkeme karar verecek, ancak gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilecek. Beden muayenesi
sırasında vücuttan alınan örnekler üzerindeki inceleme sonuçları, kişisel veri
niteliğinde olduğu için başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme
yetkisine sahip kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek.
Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın
reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleşmesi
hallerinde, Cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek.
Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı
şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet
savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde
yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özelikleriyle sesi ve görüntüleri
kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak.
Cumhuriyet savcısı, kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunan şüpheliye
yer gösterme işlemi yaptırabilecek. Terör ve haksız ekonomik çıkar sağlama suçları
söz konusu olduğunda adli kolluk amiri de yer gösterme işlemini yapmaya yetkili
olacak.
Teklifle gözaltı süresi de değişiyor. Buna göre, gözaltı süresi, yakalama yerine
en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama
anından itibaren 24 saati geçemeyecek.
Zorunlu süre ise 12 saatten fazla olamayacak.
YAKALAMA EMRİ
Hakim veya mahkemenin yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde
yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa,
aynı süre içinde en yakın sulh ceza hakimi önüne çıkarılacak, serbest bırakılmadığı
takdirde, en kısa zamanda yetkili hakim veya mahkemeye gönderilmek üzere tutuklanacak.
Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında
Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilecek.
Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından
yakalama emri verilebilecek.
Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 1 yıldan
fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı alınamayacak
ARAMAYA KOLAYLIK
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının,
savcıya ulaşılamayan hallerde ise adli kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk
görevlileri arama yapabilecek. Ancak, kişinin konutu, işyeri ve kamuya açık
olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin
yazılı emriyle yapılan aramalar, Cumhuriyet savcılığına derhal bildirilecek.
El koymada hakim kararı aranmayacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, savcıya ulaşılamadığı hallerde
ise kolluk amirinin yazılı emriyle kolluk görevlileri, el koyma işlemi gerçekleştirebilecek.
Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, 24 saat içinde görevli hakimin
onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklayacak,
aksi halde el koyma kendiliğinden düşecek.
SAVCI KARARIYLA DİNLEME
Dinlemenin kapsamı da genişletiliyor. Buna göre, her türlü mobil telefon, Cumhuriyet
savcısının kararıyla dinlenebilecek.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda suç işlendiğine ilişkin
kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka şekilde delil elde edilmesi imkanının
bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet
savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi
tespit edilebilecek, dinlenebilecek, kayda alınabilecek ve sinyal bilgileri
değerlendirilebilecek.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi
halinde, hakim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına
karar verebilecek.
Bankalar Kanunu'nda zimmet suçuyla ilgili soruşturmalar ve fuhuş suçunda da
gerekli görülmesi halinde, aynı yönde dinleme yapılabilecek.
Suç soruşturması ve kovuşturması sırasında zarara uğradığı gerekçesiyle devlete
karşı açılan tazminat davalarında mahkemenin kararını duruşmalı olarak vermesi
hükmü de getirildi. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı
kağıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verebilecek.
Devletin ödediği tazminat; koruma tedbirleriyle ilgili olarak görevinin gereklerine
aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu
edecek. Böylece, sadece icrai davranışla görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine
rücu edebilmesi hükmü getirilerek, ihmali davranışla görevin kötüye kullanılması
kapsam dışı bırakılacak.
MÜDAFİLİK VE VEKİLLİK GÖREVİNDEN YASAKLAMA
Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklamaya ilişkin hükümler de yasada yer
alıyor.
Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile terör suçlarından
tutuklu ve hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat,
hakkında bu suçlar nedeniyle kovuşturma açılması halinde, tutuklu veya hükümlünün
müdafilik veya vekilliğini üstlenmekten yasaklanabilecek.
Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, müdafi veya vekil
hakkında açılan kovuşturmanın yapıldığı mahkeme tarafından gecikmeksizin karar
verilecek. Bu kararlara karşı itiraz edilebilecek.
Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak
üzere 1 yıl süre ile verilebilecek. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibarıyla
bu süreler, 6 aydan fazla olmamak üzere en fazla 2 defa uzatılabilecek. Kovuşturma
sonunda mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin
yasaklama kararı kendiliğinden kalkmış olacak.
Görevden yasaklama kararı, tutuklu veya hükümlü ile yeni bir müdafi görevlendirilmesi
için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilecek. Müdafi veya vekil görevden
yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya
vekilliğini üstlendiği kişiyi, ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret
edemeyecek.
Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya
içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek, bütün tutanak
ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.
En üst dereceli kolluk amirlerinin adli görevleriyle ilgili olarak işlemiş bulundukları
suçlardan dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi hususunda,
hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulü uygulanacak.
İDDİANAMENİN İADESİ
İddianamenin Cumhuriyet savcılığına iadesi de yeniden düzenleniyor. Suçun sübutuna
etki edeceği mutlak sayılan bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame iade
edilebilecek.
Sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi
gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava yokluğunda bitirilebilecek.
Sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış
olması, delilerin ortaya konulmasına engel olmayacak. Ortayla konulan deliller,
sonradan gelen sanığa bildirilecek.
"TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ'NİN DE GÖRÜŞÜ ALINDI"
Müdafilik ve vekillik görevinden yasaklama ile ilgili düzenleme, CHP'li milletvekilleri
tarafından eleştirildi.
AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen bir önergenin kabul edilmesiyle,
madde yeniden düzenlendi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, teklifin Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında
Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) de bu düzenlemeyle ilgili görüşünün alınmasını
istediklerini hatırlatarak, 18 Mayıs'ta yapılan toplantıya katılan TBB temsilcilerinin
görüşleri
doğrultusunda önergenin kaleme alındığını söyledi.
Çiçek'in bu açıklamasının ardından önerge kabul edildi.
Teklifin kabul edilerek yasalaşmasının ardından teşekkür konuşması yapan Çiçek,
hukuk devleti ilkesine aykırı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Çiçek, Cumhuriyet savcılarının görevlerinin kolluk kuvvetlerine devredilmediğini
vurguladı.
Teklifin yasalaşmasının ardından gündemin ön sıralarına alınan ve Yeni TCK'da
değişiklik öngören yasa teklifi atlanarak, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
tarafından TBMM'ye geri gönderilen Bankalar Kanunu ile Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda değişiklik yapan yasanın görüşülmesine
başlandı.