Askeri Yargıtay: TSK'nın ihtiyacı dinden önce gelir
Askeri Yargıtay, dini gereklerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) temel kuralları ve ihtiyaçlarından önce gelemeyeceğine karar verdi. "Yehova Şahidiyim" diyerek, askere gitmek istemeyen ve bu nedenle yoklama kaçağı konumuna düşen vatandaş, 2 ay 15 gün hapse mahkum edilirken, kendisine zorla askerlik yaptırılmasına karar verildi.
Askeri Yargıtay'ın onadığı bu kararın gerekçesinde, devletin, Silahlı Kuvvetler'in
temel kurallarına, ihtiyaçlarına ters düşen hareketleri korumayacağı ifade edildi.
A.A., 1996 yılında fakülteden mezun olduktan sonra 1997'de son yoklamasını yaptırdı.
Aynı yıl, yedek subay aday adayı olarak askerliğine karar alındı. Karar, kendisine
tebliğ edildi. Mart 1998 tarihinden Ağustos 2003'e kadar olan celp dönemlerinde
askerlik şubesine başvurmayan A.A. hakkında sevkini yaptırmadığı gerekçesiyle
bakaya suçundan soruşturma başlatıldı. A.A., en son Aralık 2003'te askerlik
şubesine başvuran A.A. hakkında, bakaya suçunu işlediği gerekçesiyle yargılanma
başlatıldı.
"YEHOVA ŞAHİDİYİM, ASKERLİK YAPAMAM"
A.A., yargılandığı Askeri Mahkeme'de, Yehova Şahidi olduğunu, inancı gereği
askerlik yapamayacağını söyledi. Bu nedenle askerlik şubesinde sevk evraklarını
imzalamayan A.A., zorla asker edilmek istendiğini, bunun insan haklarına aykırı
olduğunu belirtti. A.A., eyleminin karşılığı olan bir suç bulunmadığı gerekçesiyle
de yargılanamayacağını belirtti.
2.5 AY HAPİS CEZASI
Bu gerekçeleri kabul etmeyen Askeri Mahkeme, A.A.'nın zorla askere alınmasına
karar verdi. Askeri mahkeme ayrıca, bakaya suçunu işlediği gerekçesiyle, Askeri
Ceza Yasası uyarınca, A.A.'yı 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkum etti. Kararın
temyiz edilmesi üzerine, dosya Askeri Yargıtay'a taşındı.
ASKERİ YARGITAY KARARI ONADI
Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesi, A.A.'nın 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkum
edilmesi ve zorla askerlik yaptırılmasına ilişkin kararı onadı. Kararda, AİHS'in
9'uncu maddesinin her şahsa, düşünme, vicdan ve din hürriyeti tanıdığını, ancak
aynı maddenin, "bu hakların demokratik toplumlarda kamu güvenliği, kamu
düzeni, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması için zorunlu olan tedbirlerle
kanunla sınırlandırabileceğini" kabul ettiğine dikkat çekildi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI ASKERLİK YAPMAK ZORUNDA
Her devletin ülke savunması için gerekli önlemleri almasının, kamu düzeni,
kamu güvenliği, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu bir
önlem olduğunda kuşku bulunmadığına işaret edilen kararda, şöyle denildi:
"Aksi takdirde o devletin varlığını sürdürmesi olanaksız hale gelir. Etnik,
dini, siyasi ve ekonomik nedenlere dayalı ihtilaf ve mücadelelerin, silahlı
çatışmaların devam ettiği bir coğrafyanın ortasında bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin
de ülke savunması için gereken tedbirleri alması en başta gelen görevi olmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti de ülkenin savunması için Devletin ve toplumun ihtiyaç ve
gerçeklerini dikkate alarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her erkeğin zorunlu
asker olacağı esasını benimsemiştir."
SİLAHLI KUVVETLERİN İHTİYAÇLARINA TERS DÜŞÜNCELER KORUNAMAZ
Gerekçeli kararda, AİHM kararlarında da devletin toplumun, Silahlı Kuvvetler'in
temel kurallarına, ihtiyaçlarına ters düşen hareketlerin korunmadığına işaret
edildiği ifade edildi.
YEHOVA ŞAHİTLERİNİN ASKERLİK YAPMAMASI EŞİTLİĞE AYKIRI
Kararda, Anayasa'nın eşitlik ilkesine dikkat çekilerek, "Dini inanca göre
askerlik hizmetinin hiç yapılmaması ya da farklı yerde ve statüde yapılması,
keza askere sevk işleminin emsallerinden farklı şekilde yapılması Anayasa'nın
10'uncu maddesinde kanun önünde eşitlik ilkesine, hiçbir kişiye, zümreye imtiyaz
tanınamayacağı kuralına aykırı düşmektedir" denildi.
Kararda, A.A.'nın dini inancı gereği askerlik hizmetini yapamayacağına ilişkin
savunmasına rağmen, kendisine Askerlik Yasası ile Askeri Ceza Yasası uyarınca
zorla askerlik yaptırılmasının Anayasa'da belirtilen din ve vicdan hürriyeti
hakkına aykırı düşmediği ifade edildi.
Askeri Yargıtay, bu nedenlerle A.A.'ya bakaya suçunu işlediği gerekçesiyle 2
ay 15 gün hapis cezası verirken, A.A'ya zorla askerlik yaptırılmasını kararlaştırdı.
YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 1986 yılında verdiği kararla, Yehova Şahitliğini bir din olarak kabul
ederken, ibadet özgürlüğünün Anayasal güvence altına alındığını kararlaştırdı.
YEHOVA ŞAHİTLERİ ASKERLİĞİ REDDEDİYOR
Yehova Şahitleri, "Yehova Şahitleri dinler arası işbirliği faaliyetlerine
katılmaz. Yehova Şahitleri kendini bu dünyadan uzak tutmalıdır. Yehova'nın şahidi,
Yehova'nın askeridir, askerlik yapmaz, bayrağı put olarak görür" ve "Yehova
şahitleri, milli marşı, milli duyguları, milli sınırları kabul etmez" inancına
sahip olduklarını belirterek, askerliğe karşı çıkıyorlar.