Elif bebek, şehit babasını babalar gününde son yolculuğuna uğurladı

Gaziosmanpaşa'daki terör saldırısında şehit olan polis memuru Zekeriya Yurdakul için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tören düzenlendi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 17 Haziran 2012 15:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Törende şehit polisin 6 aylık çocuğu Elif bebek, babalar gününde babasını son yolcuğuna uğurladı.

Gaziosmanpaşa'da dün gerçekleşen olayda, polis memuru Zekeriya Yurdakul, yemek yediği sırada uğradığı terör saldırısında şehit olmuştu.

Şehit Polis Memuru Zekeriya Yurdakul için İstanbul Emniyet Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törene, Şehit polis memurunun annesi ve babası ile eşi Gülnur ve 6 aylık bebeği Elif'in yanı sıra İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Muhittin Yenikeçeci, İstanbul Emniyet Müdürü Vali Hüseyin Çapkın, çok sayıda polis ve asker ile Yurdakul'un akrabaları katıldı.

6 AYLIK ELİF BEBEK BABALAR GÜNÜNDE BABASINI EBEDİYETE UĞURLADI

Şehit polis memuru Yurdakul'un 6 aylık bebeği Elif, ilk babalar gününde şehit babasının cenaze törenine katıldı. Bayan polis memurları ve akrabalarının kucağında her şeyden habersiz babasını son yolculuğuna uğurlayan Elif Bebek, etrafta olanları izledi.

Yurdakul'un anne ve babası ile eşi Gülnur Yurdakul'un, metanetli durmaya çalıştıkları, ancak yaşadıkları acı nedeniyle bitkin düştükleri görüldü.

Törende konuşma yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, şehit polis memuruna rahmet ve ailesi ile mesai arkadaşlarına da başsağlığı diledi. Türkiye yeni yüzyıla büyüyen bir Türkiye, normalleşen bir ülke olarak adımını atmış ve artık bu ülkede her şeyin dengeye oturduğu ve bu ülkede itiraza konu önemli bir hususun kalmadığı çok açık iken hala bu ülkede birilerinin eline silah alıp kurşun sıkmaya devam ediyor olmasını iyi analiz etmek mecburiyetimiz var. Halk için, adalet için hizmet etmek üzere gayret eden, halkın emniyeti adaletin hizmetinde görev yapan güvenlik güçlerimiz, 'Güvenliğiniz bize yeter. Sadece sevginiz bizim için yeterlidir.' anlayışı ile görev yapan polisimiz, jandarmamız, silahlı kuvvetlerimiz, hala bir takım örgütler ve bu örgütlerin kandırılmış militanları tarafından hedef alınarak bir savaş mantığıyla hayatlar sona eriyorsa bu ülkede hepimiz, herkesin, her konumdaki bu ülke vatandaşının, bu ülkenin kimliğini taşıyan herkesin bir kez daha düşünmesi ve bir kez daha 'Ne yapıyorum, ne söylüyorum, ne konuşuyorum. Hangi yorumu yapıyorum, hangi fikir egzersizleri ile zamanı tüketiyorum.' sorusunu kendisine sorması gerekir." ifadesine yer verdi.

Terör örgütlerinin, bugün için dünya ile yarışan bu ülkede siyasi, bilimsel, iktisadi, ahlaki, akli açıdan ortaya koyacağı herhangi bir gerekçe bulmanın mümkün olmadığını belirten Şahin, "O halde neden öğle saatinde çorbasını içerken bir polis memuruna biri bayan biri erkek, iki tane, büyük bir ihtimalle bu ülkenin kimliğini taşıyan, yine yaşamak için bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin, bu toprağın suyunu içen ve havasını teneffüs eden iki kişi gelir ve kurşun sıkar. Beklenmedik bir yerde ve beklenmedik bir şekilde. Biz bu olayları basit bir şekilde haber konusu yaparak ve birbirimizle kapris tatmini yaparcasına yorum konusu yaparak geçiştiremeyiz." şeklinde konuştu.

Diyarbakır Kulp kırsalında mayına basarak hayatını kaybeden binbaşı ve çavuşun haberini, "Bir Binbaşı ile bir çavuş, mayın tuzağına takıldı" haberini eleştiren Bakan Şahin, "Sanki kırsala mantar toplamaya giden bir garip çobanın başına gelen garip bir hadise gibi geçiştiremeyiz. Mayının nereden ne zaman geldiğini, kimlerin getirdiğini, kimlerin oralara kadar götürdüğünü sorgulamak durumundayız. Bu mayın bu ülkede üretiliyorsa onu bulmak durumundayız. Ülke dışından geliyorsa onu aramak durumundayız. Ve bu ülkede konuları değerlendirirken kör dövüşünden kurtulmak durumundayız. Aynaları birbirimize tutmaya devam etmek yerine şu aynayı biraz da dışarıya tutmak durumundayız."diye konuştu.

Türkiye'nin, öyle sıradan bir ülke olmadığını belirten Şahin, "Bu ülkede gözü olanlar var. Bu ülkede bizi kıskananlar var. Birilerinin oyununa gelmemenin artık anlaşılması gerektiğini artık anlamamız gerekmektedir. Ve birileri anlasa da anlamasa da birileri başkalarının birilerinin adına yazsa da çizse de konuşsa da bu ülkede 75 milyon büyük milletimiz neyin ne olduğunu gayet iyi bilmekte ve milletimizin gündemi bu olaylarla doğru bir şekilde kendisin korumaktadır." dedi.

İstanbul Vali Hüseyin Avni Mutlu da şehit polis memuruna rahmet ve ailesi ile meslektaşlarına taziye dileklerinde bulunduktan sonra Türk bayrağının göklerde dalgalanabilmesi için kutsal nöbetlerini en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını söyledi. Mutlu, "Bu nöbeti yerine getirirken şehit oluyoruz, gazi oluyoruz. Emniyet, güvenlik güçlerimiz terörle mücadele konusunda ve görevleri esnasında kayıplar veriyor ve onları bugün birlikte olduğumuz gibi en derin tazim ve saygıyla rahmetle ebede uğurluyoruz." dedi.

Bugünün aynı zamanda babalar günü olduğunu hatırlatan Vali Mutlu, şehit polis memurunun babasına hitaben "Aziz babamızı, başsağlığı dileklerimizi iletirken de bu duyguları paylaşarak özellikle acısının ne kadar derin olduğunu bilerek, evladını uğurlamakla birlikte geride binlerce on binlerce emniyet mensubunun kendi evlatları olduğunu da hatırlatarak acılarını bir kez daha paylaşıyoruz." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber