İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

İdarenin keyfi sürgünü yargıdan döndü

Aşağıdaki karar Türk Ulaşım Sendikasının sitesinden alınmıştır.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Nisan 2013 00:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İdarenin keyfi sürgünü yargıdan döndü

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

1. KURUL

Y.D. İtiraz No : 2013/1596

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİ HAKKINDA

VERİLEN KARARA İTİRAZ EDEN (DAVACI) : AYHAN OĞUZ

VEKİLİ____________________________ ; AV. CANER CANLI

Necatibey Cad. Güneşli Apt. 16/14 Sıhhiye/ANKARA

KARŞI TARAF (DAVALI)_____________ : TCDD GENEL MÜDÜRLÜĞÜ I ANKARA

VEKİLİ/(LERİ)____________________ : AV. İLKNUR SÖZEN ÖLÇÜCÜOĞLU

İSTEMİN ÖZETİ___________________ ; TCDD 2. Bölge Müdürlüğünde koruma güvenlik amir yardımcısı olarak görev yapan davacının Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 09.08.2012 gün ve 57537 sayılı yazısı eki inceleme raporu uyarınca Afyon Travers Fabrikası Müdürlüğü emrine büro şefi olarak atanmasına ilişkin 22.08.2012 tarih ve 60277 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; yürütmenin durdurulması isteminin reddi yönünde Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 05.03.2013 gün ve E;2012i/1577 sayılı kararın kaldırılması ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge idare Mahkemesi 1. Kurulunca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde; “Kurumlar görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çercevesinde daha üst kurum ipinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara atayabilirler" hükmü yer almıştır.

Bu düzenleme ile memurların görev ve görev yerleri değiştirilmek suretiyle atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı acık olup bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, TCDD 2. Bölge Müdürlüğünde koruma güvenlik amir yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında düzenlenen 04.03.2011 gün ve 2011/247-1 sayılı soruşturma raporu ile 22.07.2011 gün ve 51799 sayılı raportenin gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle başlatılan inceleme sonucu düzenlenen 03.08.2012 gün ve 2012/267/4 sayılı inceleme raporu ile; davacının 2. Bölge Müdürlüğünün

11.05.2010 gün ve 101229 sayılı yazısı ile getirilen öneri doğrultusunda aynı günlü işlemle "görev yaptığı sırada maiyetindeki personele ikna edici uygun davranışta bulunmayıp, personel arasında huzursuzluğa neden olmaktan" uyarma cezası ile cezalandırıldığı, üst düzey bir kamu görevlisine gıyabında sinkaflı kelimeler sarfettiği iddiasıyla ilgili olarak düzenlenen 04.03.2011 gün ve 2011/247-1 sayılı soruşturma raporu ile davacı hakkında idari tasarruf tedbiri alınması önerisinde bulunulduğu, 22.07.2011 tarihli ve 51799 sayılı raporla da aynı yöndeki önerinin tekrarlandığı, buna karşılık herhangi bir idari ya da adli işlem tesis edilmediği, davacınır 2007 yılından beri devam eden bu tür davranışlarının personel arasında huzursuzluğa neden olduğu, bu durumun amir olması nedeniyle işyerinde huzursuzluk yarattığı, çalışma barışı ve huzurunun sağlanmasını ve kamu yararına verimliliğin artırılması ile işyerinde yönetim otoritesinin yeniden temini amacıyla koruma güvenlik amir yardımcısı görevinden alınarak başka bir göreve atanmasının önerildiği, bu öneri dikkate alınarak davacının Afyon Travers Fabrikası Müdürlüğü emrine büro şefi olarak atandığı ve bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

Olayda, dava konusu işlem gerekçelerinden biri olarak davacının "görev yaptığı sırada maiyetindeki personele ikna edici uygun davranışta bulunmayıp, personel arasında huzursuzluğa neden olmaktan" uyarma cezası ile cezalandırılması gösterilmiş ise de gerek sözü edilen cezanın 11.05.2010 tarihli olması gerekse anılan cezai işleme ilişkin 2. Bölge Müdürlüğünün teklif yazısı uyarınca Ankara ipinde görev yerinin "taşra birimleri" olarak değiştirildiği dikkate alındığında aynı nedenlere dayalı olarak ve aradan uzun bir süre geptikten sonra yeni bir işlem tesis edilemeyeceği acıktır. Diğer yandan, davacının iş yerinde huzursuzluk yarattığına, çalışma barış ve huzurunu bozduğuna dair yeni bir tespit ve değerlendirme bulunmadığı gibi, davacının son beş yıllık sicil raporları ile çok iyi düzeyde değerlendirildiği görülmektedir.

Dava konusu işlemin diğer gerekçesi ise davacı hakkında düzenlenen 04.03.2011 gün ve 2011/247-1 sayılı ve 22.07.2011 tarihli ve 51799 sayılı raporlar ile üst düzey bir kamu görevlisine gıyabında sinkaflı kelimeler sarfettiği iddiasıyla ilgili olarak idari tasarruf tedbiri alınması önerisinde bulunulmuş olmasıdır. Anılan raporlarda, belirtilen nedenle davacı hakkında idari tasarruf tedbiri alınması önerisinde bulunulmuş ise de; bu tedbirin ne olduğu yönünde açık ve net bir öneri getirilmemiş ve davacıya atfedilen bu fiilin kesin olarak tespit edilemediği, sadece "personel arasında söylenti şeklinde konuşulduğu" belirtilmiştir. Başka bir deyişle, davacının idari tasarruf tedbiri alınmasını gerektirdiği öne sürülen fiili kesin ve net olarak ortaya konulamamış, belirtilen fiille ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2013 gün ve Soruşturma No:2012/100064, K:2013/6233 sayılı kararıyla da cezai yönden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.

Kaldı ki, davaya konu işlemin dayanağını oluşturan inceleme raporunda da davacının görev yeri değişikliği önerisinde bulunulmasına rağmen il dışına atanması yönünde bir öneriye yer verilmemiştir.

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı idare bünyesindeki 2. Bölge Müdürlüğünde koruma güvenlik amir yardımcısı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak Afyon Travers Fabrikası Müdürlüğü emrine büro şefi olarak atanmasına ilişkin davaya konu işlemde, kamu yararı ve kamu hizmet gereklerine ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davacı itirazının KABULÜNE; yürütmenin durdurulması talebinin REDDİNE yönelik olarak Ankara Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 05.03.2013 gün ve E:201£/1577 sayılı kararın KALDIRILMASINA;-hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde davacının telafisi güç zararına yol açacağı açık bulunan dava konusu işlemin, dava sonuna kadar ve teminat aranmaksızın YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA; 2577 sayılı Yasanın 27 nci maddesi uyarınca, 03/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

ESAT TOKLU

33839

Başkan

Üye

ABDURRAHMAN ŞİMŞEKSOY 34510

Üye

ZÜLAL ÖZTÜRK 38010

Mahkeme Kararı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber