İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Emekli öğretmenin, tarih kitabı gibi 'Yarım Asırlık Günlüğü'

Yalova'da yaşayan emekli öğretmen Halil Arat, 1962 yılından bu yana düzenli olarak günlük tutuyor Arat: "Bir gün yazmadığım zaman o gün uyuyamam.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Şubat 2014 23:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Emekli öğretmenin, tarih kitabı gibi 'Yarım Asırlık Günlüğü'

Yalova'da yaşayan emekli öğretmen Halil Arat (77), yarım asrı aşkın süredir, yaşadıklarını, dünyada ve Türkiye'de gelişen önemli olayları günlüğüne yazıyor. Günlükte, sahibini en çok etkileyen ve üzen bölüm, 1960 yılındaki askeri darbe ve devamında eski başbakanlardan Adnan Menderes'in asılarak idam edilmesini not ettiği sayfalar.

Eğitimini zor koşullarda eğitimini tamamlayan Arat, okumanın çok zahmetli ve neredeyse imkansız olduğu bir dönemde yetişti. Köyünde ilkokula giderken kısa notlar alan, zamanla daha uzun yazılar yazmaya başlayan Arat, hayvan otlatırken çevresinde gördüğü dağ, tepe, bulut gibi coğrafi unsurların resimlerini de yapıyordu. "Bu bulutlar nereye gidiyor, nasıl hareket ediyor?", "Otlattığım hayvanların özellikleri ne, sürüde kaç hayvan var?" gibi soruların yanıtlarını kendince defterlerine işleyen Arat, ilkokulu bitirince ailesiyle kente göç etti.

Yazmaktan vazgeçmeyen Arat'ın "günlük" hevesi de burada başladı. O, yazdığı sayfaların bazılarını attı, kimilerini sakladı. Yazma tutkusu gün geçtikçe artan Arat, öğretmenliğe başladığı yıllarda "3 Aşk Nasıl Bitti" adını verdiği romanına başladı ancak 70 sayfasını tamamladıktan sonra devamını getiremedi. Yaşadıklarını, dünyada ve Türkiye'de gelişen önemli olayları yazdığı günlüğe 1952 yılında başlayan ve bunu 10 sene aralıklarla sürdüren emekli öğretmen, sayfalarına 1962'den bu yana düzenli olarak notlar alıyor.

"Adnan Menderes'in gözaltına alındığını not ederken ağladım"

Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1960'taki darbeden sonra askere gittiğini ve öğretmen olarak görev yaptığı bu süreçte de günlüğüne yazmaktan vazgeçmediğini söyledi. O dönem satırlarının siyasi içerikli olduğunu, askerlikteki olumsuzlukları yazdığını belirten Arat, bir arkadaşının uyarısı üzerine vatani görevi bitinceye kadar sadece kendisiyle ilgili anıları kaleme aldığını anlattı.

Siyasi içerikli notlarına, terhis olunca yeniden başladığını ve dünyadaki, Türkiye'deki önemli gelişmeleri kaleme aldığını bildiren Arat, şunları kaydetti:

"1962'den bu yana hiç aralık vermeden günlükleri yazdım. O günkü olayları günü gününe, saati saatine yazmışımdır. Her yönüyle o gün ne olduysa çekinmeden yazdım. Günlüklerde gerçekleri yazmak zorundasınız. Aksi takdirde günlük olmaz. Bir gün yazmadığım zaman o gün uyuyamam. Notlarımda sevinçten hüzne pek çok olay var. İhtilaller, darbeler, acı ve tatlı günlerin hepsi yumak halinde mevcuttur. Notlarım arasında beni en çok etkileyen; 1960 darbesi, Adnan Menderes'in acı ölümü ve insanlık dışı bir felakete uğramasıdır. Çünkü bu adam suçsuzdu. Menderes'in darbe olmadan bir gün önce Eskişehir'de olduğunu radyodan dinledim. Radyodan gelen sesler, onun bir mahşeri kalabalıkla karşılandığını belli ediyordu. Ertesi gün de Kütahya'da gözaltına alındığını yine radyodan dinledik. İşte o zaman dünyam yıkıldı. Neden birden böyle olduğuna anlam veremedim. Günlüğüme bu olayı yazarken içim sızlıyordu. Hatta bir süre bu olayın etkisiyle ağladığımı hatırlıyorum."

Halil Arat'ın eşi Ülke Arat (69) ise 53 yıllık evli olduklarını ve onun, bunca yıldır yazdığı en ufak bir kağıda bile değer vererek kaybetmediğini dile getirdi. Günlüğü koruyarak bu günlere getirdiklerine söyleyen Arat, "Diyelim bir yere yetişeceğiz. Eşim günlük yazmadan gelmiyordu. 'Dur yazayım ondan sonra gidelim' derdi. Onun elinden kalemi kağıdı zorla alır, 'Gelince tamamlarsın' derdim. Günlük yazmaya kendini adamış bir insan. Bu çabasından dolayı günlüklerine en ufak bir şey gelmesine gönlüm razı olmadı. Bunlara kağıt gözüyle hiçbir zaman bakmadım. Her bir sayfasında tarih yatıyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber