Bakan Kenan İpek: HDP çözümü dağda arıyor

Helin Şahin-Lütfi Kaplan

Seçim nedeniyle 7 Mart'ta Bekir Bozdağ'ın yerine atanan Adalet Bakanı Kenan İpek, son günlerde yaşanan terör olayları, HDP'li milletvekilleri hakkında çıkan fezlekeler, Paralel Yapı, Abdullah Öcalan ile ilgili iddialar ve HSYK'nın yapısıyla ilgili konularda STAR'a özel çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İpek, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın şartlarında değişiklik olmadığını dile getirerek, bu yöndeki iddiaların kaos amaçlı ortaya atıldığını söyledi. İpek, vatandaşın 7 Haziran'da 80 HDP'liyi Meclis'e taşıyarak "Artık dağda, bayırda ve adada değil parlamentoda çözüm arayın" mesajı verdiğini ifade etti. Son dönemde yaşananlara bakıldığında PKK, DAEŞ, DHKP-C ve Paralel Yapı'nın yollarının kesiştiğini ifade eden İpek, parti kapatılmasına karşı olduğunu ancak suç işleyenler varsa onlar hakkında işlem yapılması gerektiğini kaydetti.

Adalet Bakanı Kenan İpek, STAR Gazetesi'nden Lütfi Kaplan ve Helin Şahin'e gündeme dair özel açıklamalarda bulundu.

Çözüm Parlamento'da

İmralı heyetinin, 'Öcalan ile görüşemiyoruz, bu yüzden çözüm süreci sekteye uğratılıyor' iddiasına değerlendiren İpek, "7 Haziran seçimlerinde bir tercih yapıldı. Bu tercihe baktığımız zaman HDP yüzde 13 ile parlamentoda yerini aldı. Yani vatandaş sandıkta bir adres gösterdi. Parlamentoya 80 kişilik bir gurup gönderdi. Belki bunu böyle okumak lazım. Vatandaş, 'parlamento çatısı altında sorunları tartışın, bunları konuşun' dedi. Şimdi bunun üzerine tutup halen dağda, bayırda, adada çözüm aramak ne derece doğru. Halkın sandıktaki iradesi ortada. Parlamentoda HDP'li milletvekillerinden biri parlamento iradesinden söz etti, devamında ise adadan, dağdan söz etti. Bu çelişkiyi dile getiriyorum. HDP'liler, Öcalan'la ancak Adalet Bakanlığı uygun görürse görüşebilir" dedi.

Terör örgütlerinin yolu kesişti

Yargı teşkilatı başta olmak üzere Paralel Yapı ile ilişkili olanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını ifade eden İpek, "HSYK bunun için var. Savcı ve hakimler anayasa gereği vicdanıyla karar verir. Bir başka yerden talimat alarak değil. Eğer bunu yapıyorsa ve tespit edilirse gereği yapılır. Paralel Yapı ile mücadelede zafiyet yok. Bu mücadele devlet meselesidir. Aynı şekilde PKK ve DAEŞ'e karşı da devlet mücadelede zafiyet gösteremez. Çünkü bu yapılar devlete paralel yapılardır. Terör örgütleri şu an ortak hareket ediyor. PKK, DAEŞ, DHKP-C ve Paralel Yapının şu an da yollarının kesiştiği anlaşılıyor" dedi.

Öcalan öldü iddiası yalan

"Öcalan öldü" iddialarını yalanlayarak, bu tür haberlerin kaos amaçlı yayıldığını belirten İpek şöyle konuştu: "Öcalan, terör suçundan hükümlü ve şu an İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde yatıyor. Sağlık durumu 6 ay önce neyse şimdi de aynı olan Öcalan'la ilgili olarak ortaya atılan iddiaların sadece terör örgütü ve sempatizanları tarafından değil, kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanımlayan ve bu siyasi çizgide önde olan kimi siyasetçiler tarafından da yayıldığını üzülerek gördüm. Bunun üzerinden birileri olay çıkartmak, nemalanmak istiyor.

İstinaf mahkemeleri geliyor

YARSAV'ın, Suruç'taki patlama ile HSYK 2. Daire Başkanı Sayın Mehmet Yılmaz arasında bağ kurmaya çalışmasına tepki gösteren İpek şöyle konuştu: "Bu iddiada bulunmak için insanın aklını kaçırmış olması gerekir. Üyelerinin hakim savcı olduğu YARSAV, Suruç olayından sonra yaptığı açıklamada TIR savcılarıyla Suruç olayını ilişkilendirdiler. Asla hakim ve savcılara yakışmayacak bir açıklama yaptılar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Konu HSYK'ya intikal ettirilmiştir. Gereken inceleme, araştırma ve gerekirse soruşturma yapılacaktır."

Yılbaşında devreye giriyor

1 Ocak 2016'da yürürlüğe girecek İstinaf Mahkemeleri ile yüksek yargıdaki iş yükünün azaltılmasını hedeflediklerini belirten İpek sözlerini şöyle tamamladı: " İstinaf mahkemelerine üyeler için kaynak var. Sadece Yargıtay'da dosyaları raporte eden bin 200 tetkik hakimle çalışıyoruz. 200'ün üzerinde Yargıtay Cumhuriyet savcısı var. Bunlar 1 milyon dosyayla çalışıyor. İstinafların devreye girmesiyle 1 milyon dosya 100 bine inecek. Yargıtay sadece içtihat mahkemesi olacak."

Paralel kabullenilemez

Parti kapatmaktan ziyade suç işleyen her kimse onlarla ilgili işlem yapmanın doğru olduğunu belirten İpek, "diğer taraftan Doğu ve Güneydoğu'da adeta paralel yapı oluşturularak 'yok örgüt adliye teşkilatı kurmuş, yok vergi teşkilatı kurmuş, kaymakam atamış gibi' haberleri geliyor.

Devlet gereğini yapar

Devlet asla güvenlik ve huzuru bozacak durumlara müsaade etmiyor ve gereği yapılıyor. Devlet kendine paralel yapı kabul etmez. İster cemaat ister terör olsun bu kabul edilemez" görüşüne yer verdi. HDP, keşke PKK'yı lanetleyebilseydi Suruç olayıyla ilgili adli sürecin devam ettiğini dile getiren İpek, saldırganın DAEŞ ile bağlantılı olduğunu düşündüklerini ifade ederek şöyle konuştu:

"Soruşturma bitince gerçekler ortaya çıkacak. Ceylanpınar'da iki polisimizin hunharca şehit edilmesi olayında HDP milletvekilleri, keşke PKK terör örgütünü lanetleyecek cesareti gösterebilselerdi. Bu olaya dair de adli süreç devam ediyor.

Dokunulmazlık fezlekeleri nasıl işlem görüyor?

Dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili süreç hakkında bilgi veren İpek, "yasama dokunulmazlığına sahip milletvekilinin seçilmeden önce veya seçildikten sonra işlediği suçlara ilişkin hakkında Başsavcılıkla düzenlenen dokunulmazlık fezlekeleri önce Adalet Bakanlığı'na havale ediliyor. Bakanlık da Başbakanlığa gönderiyor. Başbakanlık ise Meclis Başkanlığı'na sevk ediyor. Başkanlığa gelen fezlekeler Anayasa Adalet Karma Komisyonu'na gönderiliyor. Karma komisyon fezlekeleri görüşmek üzere bir hazırlık komisyon kuruyor. Hazırlık komisyonu istediği dokunulmazlık dosyasını yani fezlekesini görüşebiliyor burada alınan karar Karma Komisyonda karara bağlanıyor. Komisyon ya dönem sonuna bırakma kararı alıyor ya da Meclis Genel Kurulu'na havale ediyor. Meclis Genel Kurulu'nda dokunulmazlığın kaldırılması kararı, salonda en az 139 milletvekili olması şartıyla o toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karara bağlanıyor. Dokunulmazlığı kaldırılan veya Meclis üyeliği düşürülen milletvekilinin Anayasa Mahkemesi nezdinde karara bir haftalık itiraz süresi bulunuyor. Önceki gün aralarında Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP ve HDP milletvekilleri hakkında düzenlenen 9 adet dokunulmazlık fezlekesi Meclis Başkanlığı'na gönderilmişti" dedi.