Olumsuz sicilin iptaline dair Ankara 1. İd. Mah. kararı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Kasım 2006 13:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mahkeme kararlarınızı bize gönderin, yayınlayalım

T.C.
ANKARA
1. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2004/1316
KARAR NO : 2006/1145

DAVACI: Zeki Ünver
DAVALI: TODAİE (TÜRKİYE VE ORDA DOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ

DAVANIN ÖZETİ : Davalı idarede memur olarak görev yapan davacının olumsuz hükümlü 2003 yılı sicil raporunun ve bu sicil raporunun düzeltilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 18.3.2004 günlü ve 435 sayılı davalı idare işleminin iptali ile bu işlern nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu yasal çerçevede ve usulüne uygun olarak yapıldığı, davacıya 21.11.2003 ve 23.1.2004 tarihlerinde uyarma ve kınama cezalan verildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 1 gereği görüşüldü:

Dava, davalı idarede memur olarak görev yapan davacının olumsuz hulçümlü 2003 yılı sicil raporunun ve bu sicil raporunun düzeltıbncsi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 18.3.2004 günlü ve 435 sayılı davalı idare işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi kayıplarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 119. maddesinde de, sicil raporlanndaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlanndaki sicil notu ortalaması 60'ın altında olanlann olumsuz sicil almış sayılacağı belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan Devlet Mernurları Sicil Yönetmeliğinde de benzer düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 17. maddesinde; sicil amirlerinin sicil raporunu doldurdukları her memuru;
a) Dış görünüşü (kılık, kıyafet),
b) Zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti,
c) Azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı,
d) Alkol, kumar, vb, alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme gibi halleri,
e) Güvenilir olmama, şahsi menfaatlerini asın ölçüde düşünme, yalan söyleme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy davranırları, bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutacakları, sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahedelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri, kusur ve noksanları hakkındaki düşüncelerin sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılacağı, sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin, not takdirlerinde dikkate, alınacağı; 19. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporlarını itinalı, doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken, Devlete sadakat ve bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini, güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini, diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alacakları; 20. maddesinde de, her derecedeki sicil amirlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak memurlar hakkında sicil raporlarında yaptıkları değerlendirmelerin birbirinden bağımsız ve 16. madde hükümlerine göre etkili ve geçerli olduğu, garez veya özel maksatla memur hakkında gerçeğe ayktn değerlendirme yaptığı anlaşılan sicil amirinin değerlendirmesinin geçersiz sayılarak memur hakkında varsa, sicil amiri veya amirlerinin değerlendirmesine göre, yoksa o sicil döüemiödft son üç aritmetik ortalaması esas alınarak buna göre işlem yapılacağı, gerçeğe aykırı olarak memur lehine yapılan değerlendirmelerin de geçersiz sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Değerlendirme bir sistem olarak, personele ilişkin uygulamaların dayanağını oluşturmakta olup, personelin değerlendirilmesi ise; personelin yükseltilmesi, gelecekte göstereceği gelişme potansiyeli, eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, basan durumunun ortaya çıkması, ödüllendirilmesi, ücretinin artırılması, görev yerinin değiştirilmesi, görevine son verilmesi, emekliye ayrılması gibi amaçlara hizmet etmektedir.

Yukarıda belirtildiği şekilde yetkili sicil amirlerince düzenlenen sicil raporlarının doğurduğu hukuki sonuçların ağırlığı dikkate alındığında; her yıl için yeniden düzenlenmek suretiyle ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarım ortaya koyan ve tüm bu hususların değerlendirilmesinden sonra oluşan hukuki bir belge niteliği taşıyan sicil raporlarında, "Sicillerin Objektifliği" ilkesi çerçevesinde yetkili sicil amirlerinin kanaatinin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılmasının bir zorunluluk arz edeceği tartışmasızdır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 1977-2002 yılları arasında Türkiye Halk Bankası bünyesinde çalıştığı, şef yardımcısı unvanı ile görev yapmakta iken Bankanın özelleştirme uygulamaları kapsamında 1.5.2002 tarihinde Türkiye Ortadoğu Amme idaresi Enstitüsü'ne memur olarak atandığı, (54) puanla olumsuz olarak düzenlenen 2003 yılı sicil raporunun iptali istemiyle bakılan dayanın açıldığı görülmektedir.

Olayda, uyuşmazlık konusu 2003 yılı sicil raporunun birinci ve ikinci sicil amirlerince Yönetmeliğin 17. maddesinin (e) bendine yönelik şahsiyet değerlendirilmesine ilişkin olumsuz düşünce ifade edilerek (54) puanla olumlusuz olarak düzenlendiği, davalı idare savunmasında neden olarak davacının Yücetepe İlköğretim Okuluna götürülmesi gereken bir evrakı "yazılı belge olmadan götürmem" diyerek, aynı gün görev mahallini boş bıraktığı ve amiriyle tartıştığı gerekçesiyle 23.11.2003 tarihinde 657 sayılı Yasanın 125/B-a,c maddeleri uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması, özürsüz ve izinsiz olarak görev yerini terk etmek ve idareye usulsüz müracaat ve şikayet etmek fiillerini işlediği gerekçesiyle 23.1.2004 tarihinde 657 sayılı Yasanın 125/A-b,d maddeleri uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılması, ayrıca sorunlu bir kişi olması, çeşitli kamu kurumlarına yalan yanlış ihbarlarda bulunması ve bütün ihbarlarının da asılsız çıkması hususlarının gösterildiği; ancak söz konusu uyarma cezasına ilişkin soruşturmanın 19.1.2004 tarihinde tamamlanması, cezanın da 23.1.2004 tarihinde verilmesi karşısında 2003 yılı sicil raporunda değerlendinlebilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan anılan sicil raporunun tarafsızlık ve insan haklarına saygı ile ilgili sütunu dışında kalan, zaman içinde fazla değişkenlik göstermeyen kişilik ve yeteneğe ilişkin sütunlar da dahil olmak üzere diğer tüm sütunlarının düşük not takdir edilmek suretiyle değerlendirilmesine rağmen 2002 ve 2001 yılları sicil raporlarının iyi düzeyde olumlu , 2000 yılı sicil raporunun da çok iyi düzeyde olumlu olarak değerlendirildiği hususları birlikte dikkate alındığında, tüm maddelerde yer alan soruları etkileyecek somut bilgi ve belgeler ortaya konulmadan sicil raporunun olumsuz olarak değerlendirilmesinin yalnızca sicil amirlerinin kanaati olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının 2003 yılı sicil raporunun objektif kriterler gözönünde bulundurularak düzenlenmediği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının uğradığı zararların karşılanması Anayasa'nın 125. maddesi ve İdare Hukukunun bilinen ilkeleri gereğidir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 14.4.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 68,85 YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 11/05/2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan: ZİYA ÖZCAN 27710
Uye ALİ RIZA YEGENOĞLU 32918
Uye MEHMET KÜÇÜKGÖZ 33618

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber